13 Şubat, Unutulmasın!

Bence 13 Şubat tarihi, ilçemiz için bir milat olarak kabul edilmelidir! Çünkü bu tarihle başlayan, günümüze kadar uzanan yıllar içinde ilçemizde her boyutta çok büyük değişiklikler görülmüş, yaşanmış ve hala da yaşanmaktadır!

            İlçemizde yangın sonrası değişime ayak uydurmak, yangın öncesi yaşayanlar için güç ve zor olmuştur. Yangın, ekonomik dengeyi altüst etmiştir. Deyim yerinde ise, zengin fakir, fakir zengin olmuştur! Her dönemde olduğu gibi iktidar yanlısı o dönemin kişileri, köşeyi o yıllar da dönmüşlerdir! Sosyal boyutta, yangın sonrası kuşak, yaşadığı dönem gelişmelerine yangın öncesi kuşak kadar uyumsuzluk göstermez. Değişim ve gelişmelere daha çabuk uyum sağlamaktadır!

            Günümüzde yangın öncesi Gerze’yi ve Gerzeliyi bulmak mümkün değildir. Ama ne olursa olsun, gelenek ve görenekleri yaşamak, yaşatmak ve sürdürmek de gerekir diye düşünüyorum! Ne yazık ki yangın öncesi kuşaklar, yangın sonrası kuşaklara bu konuda örnek olamamış, geçmiş mirası genç kuşaklara taşıyamamışlardır! Bunun birçok nedeni vardır. En önemlisi de siyasi ve onun uyguladığı ekonomik boyutudur!

            Ülkemizdeki çarpık sanayileşme, beraberinde çarpık kentleşmeyi de getirmiştir! İlçemiz insanı, yangın sonrası ilçe dışına çok göç vermiştir. Şu gün ilçemizde yangını yaşamış, yangın öncesi vatandaşlar bir çırpıda sayılacak kadar azalmışlardır! Geri kalanlar, ilçemize köylerden,  başka ilçelerden ve emekli olup bu ilçeye göç edenlerden oluşmaktadır. Bu insanlarımız da yeni bir Gerze ve Gerzeli olabilme süreci içinde yaşamını sürdürüyor! Bu nedenle Gerze yangını onları pek ilgilendirmiyor!

            Bilindiği gibi dünya hızla değişiyor. Ülke değişiyor! Elbette bunun yansımalarını ilimiz ve ilçemizde de görebiliyoruz! Benim düşüncem, değişime körü körüne uymak yerine, kültürel değerlerimiz olan gelenek, görenek daha doğrusu bizleri biz yapan değerlerimize sahip çıkıp onları yaşayıp, yaşatarak dünyadaki ve ülkedeki gelişmelere bu doğrultuda yaklaşırsak, hem kültürümüz asimile olmaz; hem de çağdaş uygarlığı yakalama olanağımız daha çok artar ve yakalarız diye düşünüyorum!

            13 ŞUBAT, her yıl dönümünde ara verilmeden kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılmalıdır. Bunu yaşatacak olan sorumlu kuruluşlar ilçemizde vardır. Bu kuruluşların sorumluluklarını her yıl o tarihte yerine getirmeleri gerekir. Örneğin: Belediyemiz, ilgili sosyal derneklerle el ele vererek “ 13 ŞUBAT EVİ “düzenleyebilirler! Bu evde yangın öncesi ve sonrası resimleriyle ziyarete gelen misafirlere ilçenin geçmişini tanıtmada katkıda bulunabilirler!

            Hatta yangının çıktığı evin maketi yapılır, ilçenin krokisi üzerinde sergilenir. Yangınla ilgili detaylı yazılı bilgiler, belgeler sergilenebilir.13 Şubat sonrası yapılan konutlar, yollar ve iskele inşaatı ile ilgili bilgileri açıklayıcı yazılar sergilenir. Yangında can ve mal kayıplarımız olmuştur.  Bu gün kalsalardı, nasıl korunurdu bilemem ama tarihi değeri olabilecek olan bina ve çeşmelerin kürütülüp kaldırılışı çok acı bir gerçektir!

            Günümüzde yangın evlerine sahip çıkılamayışı bir aymazlıktır! Çok büyük bir tarihi hatadır! Beş tip olan bu evlerin, siyasi aymazlık sonucu günümüzde ne hale geldiğini resimlerle sergilemek, gelecek kuşaklara ibret olabilecek kötü ve ders alınacak tarihi bir miras

olacaktır! Hep güzellikler sergilenmez ya! Bu günün çirkinliklerini geçmişle karşılaştırarak, gelecek kuşaklara gösterebilmek bir özür ve bir özeleştiri de olacaktır!

            İnanıyorum ki, anma günlerinin kalıcı olması, kişilerin gayreti ile olmaz! O günler, kuruluşların ortak çaba ve katkısı ile sürekli yaşatılabilir. İlçemizin yaşadığı büyük yangın felaketinden günümüze 60 yıl geçmiştir. Son bir kaç yıldır, zaman zaman da aralıklı, bazı yıllar anma toplantıları düzenlenmiştir. Önemli olan bu anma günlerinin bundan sonrası için devamlılığına kalıcı bir çözüm bulmaktır. Umarım bulunur!

            Sonuç olarak,13 ŞUBAT gerçeğini genç kuşaklara aktarabilmek, kalıcı ve sürekliliği olan bir miras bırakabilmek gerekiyor diye düşünüyorum. Başta Belediyemize ve ilgili diğer derneklere, kuruluşlara çok iş düşüyor demektir. Bu konuda ilgili, duyarlı ve katkı verecek her kesimi; 13 Şubat1956 yangın yılını yaşamış bir birey olarak, yardımlaşmaya ve dayanışmaya çağırıyorum...

            Sevgiyle kalın.

Ali Vacit TOKMAK 

YORUM EKLE