Al Sana Küresel Dünya

          Yer Küre’mizin son yıllardaki adı Küresel Dünya oldu.

          Küresel olundu da ne oldu?

          Dünyanın her yanına dağılan sermaye, gittiği bölgeleri acımasızca talan ederek kaynakların hızla tüketilmesini sağlarken karşılaşılan bir istikrarsızlık sadece o yerde değil, etkisini her yerde gösterir oldu. Duyulmamış mağduriyetler yaratıldı. Yani Çin’deki istikrarsızlığı İran’da, Rusya’dakini Türkiye’de, Amerika’dakini Arap Yarımadası’nda, kısacası bir yerde baş gösteren istikrarsızlık belli oranlarda tüm dünya ülkelerine sirayet etti, ediyor. Hastalık ilk çıktığı yerde tedavi edilemezken, bütün dünyada tansiyonları yükseltip düşürebiliyor. Buna bağlı krizler de atlatılmaya çalışılırken yük emeğiyle geçinenlerin sırtına sarılıyor.

          Ballandırılarak anlatılan küreselleşme, eşitsizlikleri ortadan kaldırmadığı gibi, yüksek gelir gurubunun vergi yükünü azaltırken, ücretlilerin rekabet gücü baskısıyla gelirlerinin gerilemesine, servet dağılımının eşitsizliğine paralel olarak, kâr ve verimlilik arasındaki ilişkiyi tahrip edip, hükümetler eliyle de sosyal hakların kısıtlanmasını sağlıyorlar. Bu da toplumsal dokunun bozulmasına neden olurken, dinci ve milliyetçi bir siyasal söylemin güncellenmesini,  daha doğrusu popülist siyaset adamlarına halkın yönelmesi kolaylaşıyor; muhafazakar-milliyetçilik çıkar yolmuş gibi gösterilerek gerici akımların alt yapıları güçlendirilmiş oluyor. Onlar da devlet içinde paralel bir yapı olarak ve tüm devleti ele geçirmek için fırsat bekleyen bir güç, zaman zaman başarılı olan ve bazen de Türkiye’deki gibi başarısız olan girişimlere tanık olunuyor.

          Gelir düzeyi düşük insanların sırtında ve gelir düzeyi yüksek grupların öncülüğünde küreselleşiyoruz. İşte, önümüzde duran Küresel Dünya bu. Emperyalizmin ekonomik kaynakları hunharca yağmaladığı ve her köşesinden sorun fışkıran bir dünya.

           Aşırılıkların, talanın bir an önce ortadan kaldırılması çok mu zor? Uzaya uzanan insan aklı, bu sorunları çözmekten aciz mi? Yoksa, ücretliler yükü çekiyorlar nasıl olsa; vur abalının sırtına mı?..

Necmettin ÇAKIR

YORUM EKLE