BALIKÇILARIMIZIN SORUNLARI, ÇÖZÜM BEKLER!

Değerli Gerze Günden okurları, her yıl yeni sezon açılışı bölgemiz balıkçılarının yetkililerce bir türlü çözülemeyen yılların biriktirdiği sorunlarla karşılaştıklarını görmekteyim.

Kim ne derse desin, balıkçılarımıza siyasi yetkililer yeterli ilgiyi göstermiyorlar. Denizde avlanarak geçimini sağlayan bu kişilerin, düşüncelerini yansıtan görüşleri siyasilerce önemsenip benimsenmiyor!

Hala günümüzde balıkçıların başta örgütlenme olmak üzere, ekonomik ve sosyal sorunları layıkıyla çözümlenmiş değil. Sadece sorunların nedeni Büyük Balıkçı- Küçük Balıkçı arasındaki çelişkilermiş gibi bu boyuttan yaklaşılarak bakılıyor!

Elbette denizlerimiz hiç kimsenin babasının çiftliği değil. Ülkelerin bile karasuları olduğuna göre; karasularımız da avcılık yapan balıkçılarımızın da kıyı balıkçıları ile açık su balıkçılarını birbirinden ayıran avlanma sınırı olmalıdır diye düşünüyorum.

Sözde belirli millerle ifade edilen sınırlar konusunda bazı yasaklar getirilmiştir. Yasaklara uyan ise pek yoktur! Balıkçıları bu konuda denetim yapmakta çok zordur.

Bence balıkçı yasağı kabullenmeli, kendi uygulamalıdır! Ayrıca düşünceme göre Karadeniz’in belirli balık havzalarında uzun süreli ve sıkı denetimli dip avcılığı yasağı mutlaka getirilmeli. Yasak getirmekle de iş bitmiyor. Yetkililer, balıkçıların yasak süresince ekonomik ihtiyaçlarını karşılamalı, kredi borçlarını da yasak kalkana kadar dondurup ertelemelidir!

Denizlerimiz birer salmalık da değildir. Balıkçılık bir meslekse, mesleksel eğitime de çok önem verilmelidir. Her denize açılan tekne ve içindekilerin gerçek balıkçı olup olmadığı, bu işten ekmek yiyip yemediği yetkililerce denetlenip, gerçekler ortaya çıkarılmalıdır!

Denizlerde malıyla canıyla avlanan balıkçılarla, balıkları tüketen halkımız, yapılacak hukuki düzenlemelerle hakları güvence altına alınarak korunmalıdır. Aracı ve tefecilere üretici olan balıkçılarla, tüketici olan halk sömürtülmemelidir! Yıllar yılı gördüğümüz somut bir gerçek vardır. O da büyük ve küçük balıkçının iki yakası bir türlü bir araya gelmez! Balıkçı ürettiğini pazarlayamaz. Kabzımallara muhtaç edilmiştir. Sonuç ortadadır! Bu durumu en iyi balıkçılarımız bilirler!

Aracı, tefeci ise katlar, yatlar ve arabaları balıkçı ve tüketicilerin sırtından kazandığı paralarla almaktadır! Hem de balıkçı kadar yorulmadan, telefon başında. Hala bu sistem içinde bu gidişata dur diyecekte çıkmayacağına göre; balıkçıların en azından kendi bölgelerindeki alanlarda avlanırken, geleceği düşünerek çok titiz davranmaları, hemen her konuda da örgütlenerek doğru tespitler yaparak mücadele etmeleri gerekmektedir!

Tüm balıkçı dostlar. İnsan düşünceleriyle vardır ve var olacaktır. Bu bağlamda da ne düşündüklerimizden, ne de onları açık seçik söylemekten korkmayalım! Biz düşüncelerimizle yaşarız. Düşünce bitmişse, yaşamda bitmiş, ortadan kalkmıştır. Düşüncelerinizin gerçekleşmesini canı gönülden istiyorsanız; önce örgütlü olmak ve örgütlü mücadele etmekle, siyasi erkin isteklerinizi yerine getirmesini sağlayabilirsiniz!

Geçiminizi sadece denizden sağlayabilen sizler; Büyük Balıkçı- Küçük Balıkçı ayırımı yapmadan birbirinizle kenetlenmeli, birbirinizi saymalı ve sevmelisiniz! Sizler birbirinizin dostusunuz. Sizlerin sorunları ortaktır.

Şu gerçeği çok iyi biliniz ki, dünyamızda insanın yapısı sevgiyle büyür ve olgunlaşır! Mesleğinize bir birinize önce saygı duyup, bir birinizi severek işe başlamak; ortak olan sorunlarınızın bir bir çözümünü gündeme getirecek ve sizleri biriken problemlerinizi çözmede başarılı kılacaktır! Sorunlarınızı sizler bilir, birlikte örgütlenerek sizler çözebilirsiniz! Başka çareniz yoktur! Yeni sezonunuzun her konuda hayırlı, uğurlu ve şansınızın açık olmasını dilerim. Tüm balıkçı dostlara rast gele…

Sevgiyle kalın.

Ali Vacit TOKMAK