Biraz Ondan, Biraz Şundan!

            Sevgili Gerze Gündem Okurlarım:

            Bazı eli kalem tutanlar, daha doğrusu yazarlar, kendileri ve çevreleri hakkında bilgi sahibi olmaya başlayınca, bunları yazarak kendilerinden sonra geleceklere bırakmayı, aynı zamanda başkalarına da öğretmeyi düşündüler. Böylece binlerce, yüz binlerce kitap yazıldı. Peki, yazıldı da bakın neler oldu, olacak, oluyor? Farkında mıyız? Bilemiyorum! İşte sizlere bırakılanlardan kısa kısa birer çarpıcı birkaç örnek: Yorumlarını sizler yapın!

            DİNSEL VE LAİK EĞİTİM:

            Dinsel eğitim yapısı gereği,”inanca” dayanır. Dinsel eğitimde”kuşku” küfürdür. Oysaki laik eğitimde çıkış noktası,”bilimsel kuşku”dur. Bunun için de, ister toplumsal bilimlerde, ister deneysel bilimlerde olsun, yöntem, gözleme, deneye, kanıtlamaya dayalıdır. Laik eğitim, çocukların bilimsel düşünce yeteneklerini geliştirmeyi ister. Bunun sonucu olarak da, sorun çözme, neden sonuç ilişkilerine varma, yeni durumlara uyma gücünde; yapıcı, yaratıcı yeniliklere açık kafalar oluşturmayı amaçlamıştır. Dinsel eğitim ise, Tanrı buyruklarını, peygamber sözlerini hiç tartışmasız, öğrenip, saklayıp (hıfzedip) aktarma görevinde, dolayısıyla durumu koruyucu (Statükocu) kafalar yetiştirir. Laik Eğitim, bir “Düşünce Eğitimi”, bir “US” Eğitimi amaçlarken; Dinsel Eğitim, bir” Bellek Eğitimi” yapar!

            ATATÜRK

            “Atatürk, ne el sürülmez, dokunulmaz bir tabu, ne üzerinde fikir yürütülmesine cevaz verilmeyen kutsal kitap hükmünde bir varlık. Ne bir veli, ne bir masal kahramanıdır. O,  olayların zorlamasıyla, bu milletin bağrında doğmuş, bir hakikat adamıdır, bir vatan kahramanıdır. Bir ulusun yok olma felaketini, var olma saadetine çeviren adamdır. Tabiatta evrim, öncesiz ve sonrasız olduğuna göre. Atatürk’ün bu ulusun topyekûn kurtuluşu yolunda kurduğu esaslar hiçbir zaman taşlaştırılamaz, dondurulamaz. Bütün bu esaslar; üzerinde fikir yürütülme, tartışılma, tamamlama, ileriye götürülme, zamana ve geleceğe daha iyi uydurulma ihtiyacındadır. Bu bakımdan Atatürk’ü, Demokrasiyi ve Devrimini anlamamış, yalnızca şekil devrimcilerinin; Atatürk’ü putlaştırılarak tapınacağı bir put, ne de yobazların taassup kazmasıyla yıkmaya yeltenecekleri bir varlıktır!”Büyük Atatürk, sadece ülkemizin değil, ayrıca eşi ve benzeri olmayan bir dünya lideridir. Eşsiz bir askeri deha ve devrimci bir siyaset adamıdır.

            BİZİM ESNAFIMIZDA BUNA BENZER BİR YAN VAR MI?

            “Bir balcı dükkânını en iyi ballarla doldurduğu halde gelen müşterilere hiç bal satamamış. Bir gün bilgenin birine durumu şikâyet etmiş: En iyi ballar benim dükkânımda olduğu halde gelen müşteriler, ballarımı beğenmeyerek gidiyor. Oysa komşularımın balları iyi olmadığı halde, müşterileri hiçbir zaman eksik değildir. Bunun nedeni nedir? Bilge, şu cevabı vermiş:”Nedeni şu ki, sen bal satıyorsun ama yüzün sirke satıyor!”Böyle esnaflarımız varsa, benden duyurması! Siz okurlar bana katılır mısınız bilemem! İlçemizde gelişmelerin farkındasınız! Esnaflarımız giderek azalmakta olduğunu benim gibi sizlerde görmektesiniz!

Ülkemizin hemen her yerleşim yerinde olduğu gibi, ilçemiz Gerze de, irili ufaklı marketler açıldıkça, küçük esnaflarımız yok olmaktadır! Bakkallarımız kalmadı! Sıra zannedersem diğer esnaflarımıza geliyor! Gelecek günlerde bu gelişmelerin olumlu ya da olumsuz yanlarını birlikte yaşayarak hep beraber göreceğiz!

            Sevgiyle kalın.

Ali Vacit TOKMAK

YORUM EKLE