Birçok insan memleketinden bahsederken “Bizim” ifadesini kullanır ve gene birçok insan yaşadığı yerin üstünlüklerini sıralamak adına cümleye “Bizim Gerze” ile başlar. Ben de bu hafta sizlere kendi penceremden Gerze’yi yazacağım.

Bizim Gerze’de mevsimin yaz ya da kış olması hiç fark etmez. Akrabalık, komşuluk ve arkadaşlık ilişkileri her zaman ön planda tutulur. Hiç kimse birbirinin acısına kayıtsız kalmaz ve gene hiç kimse en mutlu anlarında yalnız bırakılmaz. Üstelik bu ziyaretlerde ne kadar uzakta oturduğunuzun ve saatin kaç olduğunun da hiçbir önemi yoktur.

Gerze’de her vesile ile herkes birbirinin kapısını çalabilir. Yeni bebek sahibi olmuş, çocuğunu askere göndermiş, hasta olmuş, bir yakınını kaybetmiş veyahut çocuğunu evlendirmiş bir aile. İkili ilişkilerde özel günlerde yapılan bu paylaşımlar çok etkili olur. Öyle ki insanlar evine gelmediği için ya da kendisini telefonla aramadığı için birbirine gönül koyabilir.

Bizim Gerzeliler, gelenek ve göreneklerine oldukça fazla önem verir. Özellikle düğün ve bayramlarda bu gelenek ve görenekler herkes tarafından yerine getirilmeye çalışılır. Yerine getirilmediği zaman da el âlem denilen bir örgüt tarafından kınanır.

Gerze’de bir yerden bir yere gidileceği zaman çok çabuk organize olunur. Evde veya işte, o an ne iş varsa akşam tamamlanmak üzere yarım bırakılır ve o programa dâhil olunur. Örneğin: sabah yürüyüşleri. Sabahın erken saatlerinde genellikle kadınlar arkadaş grubuyla birlikte bir buluşma noktası edinir ve her gün orada toplanır. Toplanan grup, kimseden korkmadan ve çekinmeden Limandaki yürüyüşünü tamamlar ve ardından parklardaki spor aletlerini kullanırlar. Örneğin: mahalle günleri. Mahalle günleri dediğime de bakmayın. Çünkü Gerze’de her kadın mutlaka birden fazla gün organizasyonuna dâhil olur. Hatta buradan kalkıp Sinop’a gün yapmaya bile gidilir.

Bizim Gerze’de yardımlaşmaya çok önem verilir. Düğün, mevlit ya da herhangi bir akşam yemeği organizasyonu için bir telefon uzağınızda birçok insan yardımınıza koşmak için hazırdır. Birçok insan sadece size değer verdiği için saatlerce mantı bükebilir veya soğan doğrayabilir. Bunun karşılığında da sizden hiçbir karşılık beklemezler. İşin bitiminde demlenen bir çaydanlık çay ya da elinde bir tabak dolusu yiyecekle dış kapının ardında sizi bekleyen bir insan yorgunluğunuzu alıp götürmek için yeterlidir.

Bizim Gerze’de birbirine güvenmeyen insan yok denecek kadar azdır. Güven ön planda tutulduğu için tehlike de ortadan kalkar. Dış kapı girişinde bir paspasın altında, bahçedeki bir çiçek saksının içinde ya da kullandığınız halının altında çeşitli sürprizler sizi bekliyor olabilir. Üstelik hiçbir kan bağınız olmadığı halde evinizin ya da arabanızın anahtarını gönül rahatlığı ile apartmandaki bir komşunuza teslim edebilirsiniz.

Gerze, mutlaka senenin bir haftasının tatil yapmak için tercih edildiği bir ilçedir. Gerze’de tatil yapabilmek, başka bir şehirde yapılan tatil ile aynı hazzı vermez. Çünkü Gerze’de gitmek istediğiniz her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz ve saat kaç olursa olsun gönül rahatlığı ile evinizin kapısını kilitlemeden çıkabilirsiniz. Yolda yürürken ise yalnız kalmak pek mümkün olmaz. Tesadüfen karşılaştığınız bir dostunuzun tebessümü ve sıcak muhabbeti yol boyu size eşlik eder.

Bizim Gerze denilen yer, çocuk yaşlarda kıymeti pek bilinmese de ilerleyen yaşlarda herhangi bir vesile ile biraz ayrı kalındığında değerinin çok iyi anlaşıldığı bir yerdir. Çünkü ancak uzak kalındığında anlaşılır özlemi, bir parça mavi denizin ve dumanı üstünde sıcacık bir simidin.

Özetlemek gerekirse bir şarkıda denildiği gibi huzuru koklamak için Ege’ye gitmeye hiç gerek yok. Aileniz ve sevdikleriniz yanınızdaysa, sabahın körü ya da gecenin yarısı bir dostunuz kapısını tereddüt etmeden çalabiliyorsanız ve alabildiğine mavinin farkındaysanız huzur sizsiniz. Huzur sizinle olsun, bol tebessümlü bir hafta dileğiyle.