BÜYÜK ÖNDERİN; Özgürlük Ve Bağımsızlık Aşkı:

"Özgürlük ve Bağımsızlık benim karakterimdir. Ben ulusumun ve en büyük Atalarımın en değerli mirası olan BAĞIMSIZLIK aşkı ile dolu bir adamım.

Çocukluğumdan bugüne kadar aile, özel ve resmi yaşamımın her evresini yakından bilenlerce bu aşkım bellidir.

Bence bir ulusta şerefin, onurun,namusun ve insanlığın oluşması ve kalması,salt o ulusun özgürlüğüne ve bağımsızlığına sahip olmasına bağlıdır.

Ben,bu saydığım niteliklere çok önem veririm. Ve bu niteliklerin kendimde bulunduğunu iddia edebilmek için, ulusumun da aynı nitelikleri taşımasını temel koşul bilirim.

Ben yaşayabilmek için, kesin olarak bağımsız bir ulusun evladı kalmalıyım.

Bu yüzden ULUSAL BAĞIMSIZLIK, bence bir Hayat sorunudur.

Ulusun ve ülkenin çıkarları gerektirirse, insanlığı oluşturan uluslardan her biriyle uygarlığın gereği olan dostluk ve siyaset ilişkilerini büyük bir duyarlılıkla değerlendiririm.

Ancak, benim ulusumu esir etmek isteyen herhangi bir ulusun, bu arzusundan vaz geçinceye kadar, amansız düşmanıyım!

Ben DİKTATÖR değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar. Evet, bu doğrudur. Benim isteyip de yapamayacağım hiçbir şey yoktur. Çünkü Ben, zoraki ve insafsızca davranmayı bilmem. Bence DİKTATÖR, başkalarını iradesine bağlayan insanlardır. BEN KALPLERİ KIRARAK DEĞİL, KALPLERİ KAZANARAK HÜKMETMEK İSTERİM."

 ( Haziran 1935 )

 Günümüz siyasetçilerinden çok yeni yetişen genç kuşaklar,büyük önderin bu açıklamalarını okumalarını öneririm. 83 yıl önce bu tespitlerini; günümüz Türkiye'sinde acaba bugün uygulanabilirliğini genç kuşakların araştırmalarını öneririm. Çünkü gençlerimiz, gelecek günlerde lider olmak ve ülkeyi yönetmek istiyorlarsa!

Sevgiyle kalın.

Ali Vacit TOKMAK

YORUM EKLE