Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı

Gerze Gündem okurlarımın, yangın evleri ile ilgili bu belge sizlerin Yangın Evleri konusunda bilgi sahibi olmanızı ve gerçekleri öğrenmenize katkı yapacaktır! O gün Yok, olmuş kentin günümüz deyok edilen YANGIN EVLERİ!

Yokolmuş Bir Kentin Yeni Simgesi: GERZE YANGIN EVLERİ

Ayten Erdem, Yrd. Doç. Dr., YTÜ Mimarlık Fakültesi

Rabia Özakın, Yrd. Doç. Dr., YTÜ Meslek Yüksekokulu

Gerze’nin kentsel dokusu, geçirdiği üç büyük yangın sonucunda büyük ölçüde bozulmuştur. Özellikle, 1956 yılı yangınında kentin neredeyse tamamı yanmış, yangın sonrasında Alman Mimar Bernard Wagner’e sipariş edilen imar planı ve bu plana uygun olarak inşa edilen 900 konut, yok olan yerleşimin yeni yüzü olmuştur. Gerze Yangın Evleri, hem sosyal devlet anlayışı hem de üretim biçimi bakımından önemli toplu konut uygulamalarından biri olarak önem kazanıyor.

KENTİN TARİHÇESİ

Kentin MÖ 4. yüzyılda denizcilerin sığındıkları ve ihtiyaçlarını karşıladıkları küçük bir yerleşim olduğu düşünülmektedir. (1) Gerze ve civarı 11. yüzyıldan itibaren Türklerin egemenliğine girmiş, 15. yüzyıl sonlarından 19. yüzyıl ortalarına kadar Kastamonu sancağı, Sinop Kazası’na bağlı bir köy, 1869 yılında Sinop’a bağlı bir nahiye, 1920 yılında ise ilçe olmuştur. (2) Kentin bilinen en eski ismi Karousso, Carusa ya da Karuza olup (3), bu ismin Geruze / Gerze şeklinde değişerek günümüze gelmiş olduğu, “çıkıntılı kent” anlamına gelen Gerze isminin (4) yarımadanın denize doğru uzanan bir burun şeklinde olmasından dolayı verildiği düşünülmektedir. (Resim 1, 2) Kent Osmanlı döneminden itibaren “Gerze” adıyla anılmaktadır. (5)

GERZE’DE MODERNLEŞME ÇABALARI

Cumhuriyet döneminde Anadolu’da planlı imar etkinliklerinin gerçekleştirilmeye başlaması ve kamu binalarının yapılması modernleşme yolunda atılan önemli adımlardandır. Gerze’de bu dönemde yapılan ilk kamu yapısı İnkilâp İlkokulu (1928-1937) olmuş, 1930 yılından itibaren diğer kamu yapıları da yapılmaya başlanmıştır. (6) 1948 yılında Köşk Mahallesi’nde çıkan yangından sonra hem tahribatı gidermek hem de modernleşmeyi sağlamak amacıyla Y. Mimar Mukadder Çizer’e Gerze İmar Planı hazırlatılmıştır.

1950 yılı Gerze İmar Planı

14 hektar büyüklüğünde, 4266 nüfuslu bir kent için Y. Mimar Mukadder Çizer tarafından hazırlanan bu imar planı ile Köşkburnu çevresindeki geleneksel dokunun korunması, üç tarafı denizlerle çevrili yerleşimin kuzeybatıya ve batıya doğru genişlemesi, mevcut yerleşim alanı içinde hükümet binası, han, otobüs garajı, okul, banka binası vb. kamu yapıları ile üstü konut, altı dükkân olan blokların yapılması, çarşı ve açık pazar alanları oluşturulması önerilmiştir. Genişleme alanında ise okul, hastane, stadyum gibi yapılar ile modern mimarlık ilkelerine göre biçimlenen bahçeli tek evlere ve ikiz evlere yer verilmiştir. (Harita 1) Ancak, bu plan 1956 yılında çıkan yangın nedeniyle uygulanamamıştır. (7)

1956 yılı Gerze İmar Planı

13 Şubat 1956 tarihinde çıkan ve hızla yayılan yangında, ahşap yapılardan oluşan Hamidiye, Köşk ve Çarşı mahalleleri tümüyle yanmış ve yaklaşık 950 haneli yerleşimden geriye sadece 113 ev, 64 dükkan, 1 fırın, 3 otel, 4 resmî bina ve 3 okul kalmıştır. (8) Büyük bir göç ve konut sorunu yaşayan kent için, 28.02.1956 tarih ve 6683 sayılı “Gerze Yangınından, Lüleburgaz ve İnece’de Su Baskınından Zarar Görenlere Yapılacak Yardım Hakkında Kanun” çıkarılmıştır. (9)

Gerze yangınına ilişkin yasanın yayımlanmasından sonra, kentin yeniden imarı için mimar Bernard Wagner görevlendirilmiştir. (10) Wagner’in, kent için hazırladığı “1956 yılı Gerze İmar Planı”, 1950 yılı Gerze İmar Planı ile hemen hemen aynı ilkeler doğrultusundadır. (Harita 2) Bu planda, kent merkezi yine Köşk mahallesi olarak düşünülmüş, geleneksel dokudan farklı olarak birbirini dik kesen sokak ve caddelerin oluşturduğu yapı adaları üzerinde ayrık düzende ikiz evler ve bitişik düzende sıra ev grupları planlanmış, yeşil alanlar için evlerin bahçeleri ayrılmıştır. İkiz evler deniz kenarına paralel, sıra evler ise denize dik olarak yerleştirilmiş, sadece yerleşim alanını kuzeyden sınırlayan sıra ev grupları arazi eğimine ve denize paralel olarak konumlanmıştır. Genellikle sokak ve caddelerin bir kenarına iki katlı sıra ev grubu, diğer kenarına tek katlı ikiz evler yerleştirilmiş olmakla birlikte iki kenarında da iki katlı sıra evlerin olduğu sokaklar da mevcuttur. Ancak böyle örneklerde sıra ev gruplarının denize dik konumda olmasına dikkat edilmiş ve esen rüzgârlardan bütün evlerin yararlanması sağlanmıştır. Sıra ev grupları 4, 5, 6, 7, 8, 9,10 ve 14 evin yan yana gelmesi ile oluşturulmuş olup, en fazla yedili gruplar kullanılmıştır. Bu ilkeler doğrultusunda 1957-60 yılları arasında devlet, ekonomik sorunlara rağmen Gerze’de toplam 900 evin üretimini gerçekleşmiştir. (Resim 3) Gerze Yangın Evleri’nin yapım ihalesini İnşaat Mühendisi Muhittin Kulin’in firması kazanmıştır. (11)

İnşa edilen evlerin dağıtımında vatandaşların beyanları esas alınmış, mesleklerine ve yangın öncesindeki mahallelerine göre dağıtım yapılmıştır. Dükkânlı evler yangın öncesinde çarşının bulunduğu bölgeye, balıkçı evleri çarşıya ve limana yakın olan bir sokağa (13 Şubat Sokağı, günümüzde Şen Yücel Sokak) yerleştirilmiş, diğer evler Köşk ve Hamidiye mahallelerine dağıtılmıştır. Evlerin yapılması tamamlanınca, 1960 yılında ortaya bir ve iki katlı, bahçeli, ikiz ve sıra evlerden oluşan yeşil alanı bol, modern bir kent görünümü çıkmıştır.

Bu plan, göç alan kentin kuzeyinde yeni gelişme alanları oluşturan 1973 yılı imar planı ile yürürlükten kalkmıştır. Yerleşimde halen 1995 yılında İller Bankası tarafından hazırlanan imar planı uygulanmaktadır. Geçmişte kısıtlı bir alan içinde gelişebileceği öngörülen Gerze yerleşiminin günümüzde bağlık ve bahçelik alanları da içine alarak hızla kuzeye, batıya ve güneye doğru büyüdüğü görülmektedir. (Harita 3)

GERZE YANGIN EVLERİ’NİN MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Yangın Evleri, yapılanma düzenine göre ayrık düzenli ikiz ev ve bitişik düzenli sıra ev olarak gruplanmaktadır. Genellikle ikiz evlerin ön, yan ve arka bahçeleri, sıra evlerin ise ön ve arka bahçeleri bulunmakta, ancak bazı ikiz evlerin ve sıra evlerin (dükkânlı evler) ön bahçe mesafesi bırakılmadan sokak/cadde kenarına yerleştirildikleri görülmektedir. (Resim 4) İkiz evler bir kat+çatı katlı ve iki katlı, sıra evler iki kat+çatı katlı evler olarak inşa edilmiştir.

Yangın Evleri, ikiz ev veya sıra ev olma özelliklerinin yanı sıra toplumun kültürel yapısı da dikkate alınarak kullanıcıların ihtiyaçlarına ve mesleklerine uygun biçimlerde tasarlanmıştır. Ticaretle uğraşanlar için evlerin altında dükkânlar, tütün ekenler için tütünlerini kurutabilecekleri ve depolayabilecekleri çatı katları, balıkçılıkla geçimini sağlayanlar için balık ağlarını serebilecekleri büyük mekânlar ve depolar, kalabalık aileler için çok odalı evler planlanmıştır. Basit plan şemalarına sahip, dikdörtgen planlı, iki odalı, üç odalı, yedi odalı (12), dükkânlı ve depolu evlerde ocak, dolap, yüklük, kurna, dikdörtgen pencere, cumba gibi geleneksel motiflerinde kullanıldığı görülmektedir.

PLAN ÖZELLİKLERİ

İkiz Evler

Tek kat+çatı katlı, üç odalı ikiz yangın evlerinde, eve giriş yan bahçeden olup, oda vb. mahallere giriş, ters T biçiminde oluşturulmuş dar bir hol / koridor üzerinden sağlanmıştır. Odalardan ikisi ön bahçe tarafına, diğer oda ile mutfak arka bahçe tarafına, merdiven ise giriş holünün karşısına yerleştirilmiştir. (Resim 5) Zemin katta 58 m2 büyüklükte olan bu ev tipinde tütün kurutmak ve saklamak için çatı katı oluşturulmuştur.

İki katlı, yedi odalı yangın evleri, tek kat+çatı katlı tip olarak düşünülüp, sonradan iki katlı olarak inşa edilen ikiz evlerdir. (13) Recai Kuruoğlu Bulvarı üzerinde konumlanmış olan ve kalabalık aileler için yapıldığı düşünülen bu evler, tek katlı evlerle aynı plan şemasına sahiptir. Zemin kat ve üst katta yaklaşık 58 m2 alan büyüklükte olan bu tipte çatı katı kullanılmamıştır.

Balıkçılar için yapılmış iki katlı, üç odalı ikiz evler de ise zemin kat tamamıyla balıkçılığa, üst kat ise konuta ayrılmıştır. Üst kata çıkış binanın yan kenarına dışarıdan yerleştirilmiş bir merdivenle sağlanmakta, eve giriş kapısının açıldığı giriş holünün üç kenarına odalar, mutfak ve diğer mahaller sıralanmaktadır. Bu tip evlerde de çatı katı bulunmamaktadır. Balıkçı evleri zemin katta 56 m2, üst katta 57,5 m2 alan kaplamaktadır.

Sıra Evler

Sıra ev düzeni içinde uygulanan iki kat+çatı katlı, dükkânlı, iki odalı yangın evleri ön bahçesiz olarak sokak ya da cadde kenarına konumlanmıştır. İki odalı bu evlerin zemin katında dükkân, eve giriş holü, mutfak, tuvalet ile mutfak ve dükkân arasında merdiven yer almakta, üst katta ise iki oda, banyo, merdiven holü ve küçük bir balkon bulunmaktadır. (Resim 6) Eve ve dükkâna giriş ayrı kapılardan, aynı dar cephe üzerinden sağlanmıştır. Bazı dükkânlı evlerde kısmi bodrum bulunmaktadır. Dükkânlı evler zemin katta 49 m2, üst katta 52,5 m2 alana sahiptir.

Sıra ev düzeni içinde yer alan bir diğer yangın evi tipi ise iki+çatı katlı, üç odalı yangın evleridir. Bu evler de tütün yetiştirenler için yapılmıştır. (14) Yan kenarlardan birine paralel olarak uzanan ve içinde merdiven barındıran bir hole açılan mahallerden oluşan plan düzeni içinde, zemin katta mutfak, oturma odası, kiler ve tuvalet, üst katta ise iki oda, banyo ve hole açılan Fransız tipi balkon bulunmaktadır. (Resim 7) Çatı katına çıkış portatif bir merdivenle sağlanmaktadır. Eve giriş, sokağa bakan dar cephedendir. Bu evler zemin katta 42,5 m2, üst katta 46 m2 büyüklüktedir.

CEPHE BİÇİMLENMESİ

İkiz evlerde, dar cepheler sokağa ve arka bahçeye, giriş kapısının yer aldığı uzun cepheler ise yan bahçelere yönelmiştir. Eternit kaplamalı beşik çatı, asimetrik olarak sokağa ve bahçeye doğru kırılmıştır. Dikdörtgen oda pencereleri kanatlı ve üç bölümlüdür. Yola bakan cephelerde cephe boyunca uzanan çıkma, katların arasını belirginleştirmektedir. İkiz evlerden tek+çatı katlı evlerin yola bakan ön cephelerinde zemin kat üzerinde basık bir çatı katı mevcut olup, (Resim 8) iki katlı ikiz evlerde (üç odalı ve yedi odalı tip) basık çatı katı normal kata dönüşmüştür. (Resim 9, 10) Bütün cepheler sıvalıdır.

Sıra evler arazinin eğimli olduğu yerlerde kademelendirilmiş, iki katlı, beşik çatılı ve kalkan duvarlı evlerden oluşmaktadır. (Resim 11) Bu evlerin dar cepheleri ve çatıları yola ve arka bahçeye yönelmiştir. Dükkânlı sıra evlerin yol cephesinde, zemin kat seviyesinde ortada ahşap kapaklı dükkân penceresi, pencerenin iki yanında dükkâna ve eve giriş kapıları yer alır. Üst kat seviyesinde, oda çıkması cephe aksına, balkon ise eve giriş kapısının üstüne yerleştirilmiştir. Balkonda beton korkuluk kullanılmış, sıvalı cephe zemin kat seviyesinde yatay olarak belirli aralıklarla derzlenmiştir. (Resim 12)

Sıra evlerin iki katlı ve üç odalı tiplerinde sokak cephesinde üst katın oda çıkması ile Fransız balkon cepheyi yatayda ikiye bölmektedir. (Resim 13) Zemin kat oda penceresi kare kanatlı, üst kat pencereleri dikdörtgen kanatlıdır. Balkonda ve giriş holü penceresinde beton korkuluklar kullanılmış, sıvalı cephe zemin kat seviyesinde yatay olarak belirli aralıklarla derzlenmiştir. İki buçuk katlı arka bahçe cephesi çıkmasız ve sıvalıdır. (Resim 14)

YAPIM SİSTEMİ

Yangın evleri yığma kâgir olarak genellikle prefabrik malzemelerle yapılmıştır. Döşeme kirişleri, çatı aşıkları, lento, denizlik ve döşeme plakları gibi inşaat süresini uzatan elemanlar beton ve betonarmeden prefabrik olarak üretilmiştir. Duvarlar briket malzemeden çimentolu harç ile örülmüş, kat döşemelerinde ise prefabrik betonarme kirişlerin belirli aralıklarla (50 cm) yerleştirilmeleri ile nervürler oluşturulmuştur.(Resim 15) Nervür araları yine briket ile doldurulup, alttan ve üstten çimentolu harç ile sıvanmıştır. Döşeme kalınlığı yaklaşık olarak 22 cm kadar olup, bütün mekânlarda döşeme kaplaması dökme mozaiktir. Beşik çatıda belirli aralıklarla yerleştirilen betonarme kirişlerin oturması için kalkan duvarların iç yüzünde destek duvarlar örülmüştür. Çatı örtüsü olarak atermit (15) /eternit malzeme kullanılmış, eternit levhalar kirişlere metal çengellerle bağlanmıştır. (Resim 16)

KORUMA SORUNLARI

Gerze 1970’li yıllara kadar Wagner’in imar planı sınırları içinde kalmış, ancak bu dönemden itibaren göç alması nedeniyle hızla genişlemeye başlamıştır. 1980 sonrası kentin çevresindeki bağ ve bahçelerde yapılaşmaya açılmıştır. Kent çevresindeki apartmanlaşma olgusu boş arsanın bulunmadığı kent merkezine de sıçramış, geleneksel yapılardan bazıları yıkılarak yerlerine çok katlı konutlar yapılmıştır. (Resim 17, 18) Apartmanlaşma süreci hâlâ devam etmekte, apartmanda yaşamak ve ranttan yararlanmak isteyen kullanıcılar Yangın Evleri’nin değişimine neden olmaktadır. Modern toplumun değişen yaşam biçimine cevap veremeyen, kısıtlı mekânsal olanaklara ve sınırlı alanlara sahip olan bu evlere, gereksinimleri karşılamaya yönelik ilaveler ve değişiklikler yapılmakta, görünüme, mekân kalitesine ve işleyişe önem verilmemektedir.

En radikal değişim ise Yangın Evleri’ne kat ilave edilmesidir. Kat ilaveleri genellikle konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından yapılmakta, yapılara taşıyamayacağı ağırlıkta yükler eklenmektedir. Ayrıca, evler zemin kat seviyesinde arka bahçeye doğru büyütülmekte, ikiz evlerde katları ayrı ayrı kullanabilmek için yan cephelere merdiven eklenmekte, pencereler büyütülüp plastik malzeme ile yenilenmekte, kapılar demir veya çelik kapılarla değiştirilmekte, balkonlar kapatılıp odalara katılmakta, cepheler farklı renklerde boyanmakta veya cam mozaik ile kaplanmaktadır. (Resim 19, 20)

Yangın Evleri’nin rant nedeniyle tamamen yıkılarak çok katlı betonarme konuta dönüştüğü ya da yöreye tamamen yabancı bir yapım biçiminin uygulandığı örnekler de görülmektedir. (Resim 21) Bu tip uygulamalar nedeni ile iki katlı sıra ev silueti içinde ek katlarla yükseltilmiş evler belirgin hale gelmekte, özgün halini koruyan yangın evleri yükselen gabari ve mimarsız mimari içinde tamamen yabancı kalmaktadır. (Resim 22)

SONUÇ

Sonuç olarak, 1950'li yıllarda henüz sanayileşmemiş fakir bir ülke olan Türkiye’de, komşuluk ilişkilerine dikkat edilen, rüzgârlardan, manzaradan ve denizden bütün evlerin yararlandığı, zengin-fakir ayrımı hissedilmeyen, yeşil alanı bol, homojen ve insan ölçeğinde bir kent olarak inşa edilen Gerze yerleşimi, rasyonel bir şehircilik örneğidir. Bu dönemde, devletin kapsamlı bir planlama çalışması içerisinde 900 konutu kapsayan Gerze Afet / Yangın Evleri’ni dört yıl içinde yapabilmesi önemli bir başarıdır. Yabancı bir mimar tarafından modern mimarlık anlayışına göre tasarlanmış olan Yangın Evleri’nde ocak, yüklük, kiler, kurna gibi geleneksel motiflerin kullanılmış olması, mimarın kültürel sürekliliği de devam ettirmeye çalıştığını göstermektedir.

Hem sosyal devlet anlayışını göstermesi hem de üretim biçimi bakımından ülkemizdeki öncü toplu konut örneklerinden olan ve 1956 yangını sonrasında yeni bir imaj belirleyerek bu imajı ile ünlenen Gerze yerleşiminin ve Yangın Evleri’nin tarihî yapılar kadar belgelenmeye, korunmaya ve gerekli durumlarda yeniden işlevlendirilmeye ihtiyaçları bulunmaktadır. Özgün mimarisini koruyabilmiş evlerin sayısı ne yazık ki giderek azalmaktadır. Küçük olmaları nedeniyle günümüz ailesinin yaşam biçimine uygun olmayan bu evlerin bir kısmını turizme yönelik işlevlerde kullanmak, kentin durgun olan ekonomisini canlandırarak Gerze’nin yurt içinde ve yurtdışında tanınmasını sağlayacaktır. Ayrıca, Wagner'in ülkemizde gerçekleştirdiği bu uygulamanın “kültür varlığı” kapsamına alınarak korunması ile gelecekte, ülkemizdeki modern mimarlığın gelişim sürecini yeniden değerlendirmek mümkün olacaktır.

NOTLAR

1. Yerleşmenin Köşkhöyük adı verilen burnunda yapılan kazılarda MÖ 2000'e kadar inen buluntuların yanı sıra geç Kalkolatik, ilk Tunç ve erken Hitit dönemine ilişkin buluntular elde edilmiştir. (Kalyoncu, 2008, ss.11-12)

2. Kalyoncu, 2008, ss.17-22.

3. Kentin en eski adının Zagora olduğu sanılmakta ise de Zagora’nın Gerze yakınlarındaki Kurzuvat / Gürsüfet ya da Conpura olması ihtimali daha fazladır. (Esemenli, 1990, s.16)

4. Umar, 1993, ss.394-395.

5. Kalyoncu, 2008, s.9.

6. Yerebasmaz, 2006, s.26.

7. Çizer, 1951, ss.69-74.

8. Milliyet Gazetesi, 1956.

9. Yasada kent için yeni bir imar planı yapılması gerekliliğinin yanı sıra, evleri yanan kişilere yanan mülkleri ile aynı niteliklerde verilecek evlerin faizsiz olarak 20 yıl vadeli borçlandırma karşılığında verileceği belirtilmiştir. Evlerin yapımı için ayrıca bütün Türkiye’den ve çeşitli ülkelerden para, giyecek ve yiyecek yardımları toplanmıştır. (Kalyoncu, 2008, s.52)

10. Bernard Wagner 1930’lu yıllarda Nazilerin güçlenmesi nedeniyle Almanya’yı terk eden ve ülkemize gelerek genç Türkiye Cumhuriyeti’nin mimari gelişimine yön veren kişilerden biri olan şehir plancı, Mimar Martin Wagner’in oğludur. Babası gibi şehir plancısı ve mimar olan Bernard Wagner, 1950’li yıllarda konut sorununa çözüm bulmak için Birleşmiş Milletler adına ya da Türk hükümetinin davetlisi olarak ülkemize gelen uzmanlardan biridir (Sey, 1998, ss.273-301). Almanya’da maden işçileri için işçi mahalleleri ve evleri tasarlayan Bernard Wagner, Amerikan Hükümeti tarafından Türkiye’ye gönderilmiştir. (Oran, 1956, ss.76-77)

11. Kulin, M. 1963, s.38; Kulin, 2011, Hayat Dürbünümde Kırk Sene 1941-1964, s.99. Yazar Ayşe Kulin’in babası olan Muhittin Kulin, Taksim’deki Mühendis Mektebi’ni (İTÜ) 1929 yılında bitirerek inşaat mühendisi olmuş ve sonra devlet bursu ile Berlin Yüksek Mühendislik Okulu’nda ihtisas yapmıştır. (Kulin, 2011, Umut, ss.147-148)

12. Yerebasmaz, oda sayıları içine mutfak mahallerini de katmıştır. Sıra ev mutfakları oda kapsamına alınacak büyüklükte olmakla birlikte, ikiz evlerin mutfakları hem yemek yapma hem oturma eylemlerine uygun büyüklükte değildir.

13. Yerebasmaz, 2006, s.86.

14. Erdem, 2010, s.97.

15. Atermit levhalar önce işçi barakalarında, daha sonra yangın evlerinde kullanılmıştır. (Kulin, 1963, ss.38-39)

KAYNAKLAR

1956, “Gerze Kesin İmar Planı, Mimar Bernard Wagner”, Arkitekt, sayı: 284, ss.68-70.

1956, Milliyet Gazetesi, 16 Şubat 1956.

Çizer, Mukadder, 1951, “Gerze Kesin İmar Planı İzah Raporu”, Arkitekt, sayı: 3-4 (231-232), ss.69-74.

Erdem, A. 2010, “Sinop-Gerze Nurhan Erdem/Derviş Hamdi Evi”, Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları VI, Bildiri Özetleri do.co.mo.mo-tr, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, s.97.

Esemenli, D. 1990, Sinop İli Türk Dönemi Mimarisi, İÜ SBE, yayımlanmamış doktora tezi, İstanbul.

Kalyoncu, H. 2008, Antik Carusa / Şirin Gerze, Karabük.

Kulin, A. 2011, Hayat Dürbünümde Kırk Sene 1941-1964, Everest Yayınları, İstanbul, s.99.

Kulin, A. 2011, Umut - Hayat Akan Bir Sudur, 1928-1941, Everest Yayınları, İstanbul, ss.147-148.

Kulin, M. 1963, “Şantiye Binalarının Bina Vergisi Meselesi”, Türkiye Mühendislik Haberleri, 1 Ekim 1963, ss.38-39.

Oran, A. S. 1956, "Mimar Bernard Wagner’in Türkiye’deki Çalışmaları", Arkitekt, sayı:284, ss.76-77.

Sey, Y. 1998, “Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Mimarlık ve Yapı Üretimi”, 75 Yılda Değişen Kent ve Mimarlık, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, ss.273-301.

Umar, B. 1993, Türkiye’deki Tarihsel Yer Adları, İnkilap Kitabevi, İstanbul.

Wagner, B. 1956, “Türkiye’de Mesken Meselesi”, Arkitekt, sayı: 284, ss.78-80.

Wagner, B. 1956, “Türkiye’de Mesken Meselesi II”, Arkitekt, sayı: 285, ss.119-139.

Yerebasmaz, H. 2006, Gerze Kentsel Dönüşüm Örneğinin İncelenmesi Üzerine Bir Araştırma, Gazi Üniversitesi, FBE, yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Ankara.

Sevgili Okurlarım: Bu belgenin okurlarımca çok iyi değerlendirilip yorumlanacağına inanıyorum. Gerze’nin ( YAVAŞ) kent olması ne derece inandırıcı olabilir? Ona lütfen sizler karar verin!

Esen kalın. ALİ VACİT TOKMAK

YORUM EKLE