Osmanlılar miladi 1354 Yılında Rumeli ye geçmişlerdir. Bununla Birlikte zamanla Avrupa’nın içlerine Kadar ilerleyebilmişlerdir. Özellikle miladi 1396 da Yıldırım Bayezid Niğbolu zaferini kazanması ın Balkanlarda Osmanlı hakimiyetini arttırmıştır, taa ki miladi 1402 Timur Ile Yıldırım Bayezid Ankara savaşı ilerlemeye Engel olmuştur. Miladi 1453 Fatih Sultan ın Mehmet’e nasip Olan İstanbul un fethi Tüm cihanda Büyük yankı uyandırmış olduğu gibi var olan gizli fitne ziyaretinde sömürgecilerinde hedefi haline gelinmiştir. Batıda Başlayan Baskı ziyaretinde zorakilerle çoğu azınlık durumuna düşmüş Osmanlı ecdatlarına zulümler artmış Diğer Ülke insanlarının hayat tarzlarına serbestçe tenkit etme hakkını kendinde görerek, Kendilerini Savunmak İnsanların haklı söyledikleri şeylerden dolayı hoşgörüsüzlüğe maruz kalmışlardır. Edatlarımızın üzerinde icra edilen bütün, saçmalıklarda çok zalimce Bir hor görmeyi gözlemleyen, kendilerince haklı lakin Etnik Görüş Altında kanunlarını direkt lehlerine işletenler maalesef günümüzde de varlıklarını idame ettirmektedirler.
Şüphesiz medeniyet denilen şey, her zaman Ulaşmak istediğidir. Evet insanoğlunun, hayırlı bir işi örnek almak gerekir, lakin medeniyetleşme çatısı altında o diyarlar denetim ve kontrol altına alınarak sanayisi yatırımları kendi halkına kaynaklarını kendilerine uygun ve faydalı şekilde kullanma fırsatı verilmemesini sağlamak gayeleridir. Onlar medeniyeti getirme altında milli istiklallerini ortadan kaldırmak, müesseselerini imhaya, atalarında kalan mukaddes değerleri kaybettirmek için her türlü oyunu düzenlerler. Avrupa’nın bağrında yer alan ilim diyarı Endülüs, ilim zenginliğinin doruğu bilinir. Büyük İslam ilim adamları sayısız baskı, zulüm altında bırakılarak Değerli ilmi el yazmalarını kendilerine maal ederek kendilerinden olmayanları, ast sayıp üstünlük sağlamaya çalışanlar kaybolmaya yüz tutmuşlardır. Bütün bu zamana kadar ki birikime karşılık ayaktayım yıkılmadım nidasıyla kendi öz iradesiyle haykırışını sürdüren Osmanlı ecdadının her zaman dik duruşuyla bilinmesi temennisiyle;
Araştırmacı Yazar
Volkan Yaşar BERBER