Kuzka ve Turizim Bakanlığı kapsamında Sinop, Çankırı ve Kastamonu'nun köylerinin turizme açılması için projeyi yürüten Ankara Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi (Eski Turizm Bakanlığı Tanıtma ve Eğitim Genel Müdür Yardımcısı) Prof. Dr. Emin Kuru, Sinop Valiliği'nin talebi üzerine Sinop İl Müftülügünde görevli 130 İmama 23 Temmuzda müftülük konferans salonunda projesini anlattı.

  Projenin Mimarı Prof. Dr. Emin Kuru toplantıda yaptığı konuşmada; Turizme açılan yada köylerde organik üretilen ürünlerin, İstanbul'da SİYAD’ ın düzenlediği panayırda ücretsiz tahsis edilecek reyonlarda pazarlanacağını, Bu konuda Sinop’ un bir ilki yaşadığını, İstanbul’daki hemşeri dernekleri olan Siyad ve Siad etkinliklerinde ürün pazarlama organizasyonunun İstanbul ‘da ve Sinop’ta yaşayanların ortak heyecanı olduğunu ifade etti.

Toplantıya katılan imamlar tarafından ilgili ile izlenen konuşmasında Prof. Dr. Emin Kuru; Toplumda kanaat önderi olan her sosyal kesime  projenin hayata geçmesinde önemli görevler düştüğünü belirtirken, Kuran-ı Kerimde nimetlerin Allah'ın yarattığı doğal halleri ile yenilmesi gerektiğini ve bu gıdaların tayyib- temiz, leziz, taze olarak kuranda geçtiğini ifade eden Emin Kuru; Kuranın

beslenmenin bu nitelikteki gıdalarla yapılması gerektiğini işaret ettiğini, bu hususun; "Bakara 57,168,172,Maide 88,Araf 160,Enfal 69,Nahil 114,Taha 81,Müminun 51" defalarca vurgulandığını, Kuran-ı Kerimde "Nahl 112" ayette tagyire uğramış besinlerin toplumları sürükleyeceği felaket açlık ve korku giysisini giydirmek olacağını belirttiğini de sözlerine ekleri.

Kuranda tagyiri şeytanın bir ameliyesi olarak bildirildiğini, Nisa 119’ da tagyir değişikliğe uğramış besinlerin işaret edildiğini de ifade etti. Bunun günümüzde klonlanmış hayvanların genleri ile oynanmış, insanda bağışıklık sistemini bozan tohumlardan elde edilen yiyecekleri kast ettiğini, biyolojik bir harbin kuşatılmışlığının farkına varılması gereğini de vurgulayan Prof. Dr. Emin Kuru konferansa katılan 130 kişinin 60 tanesinin ailesinde kanser vakası olduğunu da konferansçılarla yaptığı nitel görüşme sonrası tespit etti.

Kanserin insanda bağışıklık sisteminin iflas etmesi anlamına geldiğini vurgulayan Kuru, "Teflon, Kettle ve DNA'sı ile oynanmış yiyeceklerin" bağışıklık sistemini iflas ettirdiğini, yani kanser gibi illetlere neden olduğunu vurguladı. Türkiye olarak yılda 500 milyon dolarlık ilaç ve sağlık giderlerimiz olduğuna da dikkat çeken Emin Kuru. Sigara, yiyecek, içecek ve olumsuz yaşantılar, hastalıkları hastalıklarda, ilaç tüketimini körüklemektedir dedi. KURU, köylerde boş okullar, boş evler ve ekilmeyen araziler, Allah'ın insanlığa bahşettiği şifa kaynağı, doğal yiyeceklere uzanacak bir el beklediğini, balından, pekmezine, tarhanasından, bulguruna, kekiğinden, kuşburnuna, defneyaprağından, ısırgan otuna, böğürtleninden, salebine, şifa kaynağı insanların bağışıklık sistemini güçlendiren, halk dilinde organik yiyecekler, kuran dilinde doğal temiz-tayyib yiyeceklerimize sahip çıkmalıyız diye konuşmasını sürdüren Kuru; bunun için köyde yaşayanlarla, köyünden şehre göçenleri aynı çatı altında örgütlemek, dernekleştirmek, bu projenin en önemli hedefidir diye konuştu.

 Prof. Dr. Emin Kuru konuşmasını; “Bunun için sizlerden yardım ve destek talep etmekteyim. Köylerimizde organik ürünleri üreteceğiz, pazarlayacağız, boş evler restore edilecek, turizmde konaklama hizmeti sunacağız, para kazanacağız, köyünüze gelen yerli yabancı turistlere bu ürünlerden satacağız, köy ve köylülük kavramı yeni bir iş, yeni bir anlayış, yeni bir moral, yeni bir motivasyonla üretecek ve istihdam oluşturacak bu projede, köyünü terk etmiş insanımızın ikinci ikametgâhını köyüne aldırması ile köyüne ilgi başlayacağından o köyde nitelikli insanların üretim organizasyon işlerinde yani köyünü turizme açma sürecinde önemli rol oynadığı görülecektir.

Dünyayı tehdit eden açlık ve biyolojik kuşatılmışlığın tehlikesine bilinçli bir yaklaşımla ve üretim anlayışı ile karşı koyabiliriz. Burada siz imamlara cok önemli görev düşmektedir. Turizmin çıplak dolaşan insanlar işi olmadığını vurgulamanız gerekmektedir. Baktığımız zaman Avrupalı turistin yüzde 10'u Fransız, turistin yüzde 53'ü tatilini doğal ortamda, kırsal alanda geçirmek istediğini belirtmektedir.

Bu turistler daha çok doğada var olan şifalı yiyecekler ve doğa sporları ile ilgileneceklerdir. Bu faaliyetlerin her boyutunda, köyünde ibadet ettirme ile görevli imamlarda görev alabileceklerdir. Köy turizmi liderliği ve dernek faaliyetlerinde bulunma, imamların köylerdeki yaşantılarına ayrı bir anlam katacaktır. İbadet saatlerinin haricindeki zaman dilimlerinde köydeki imamlarımız bu sosyal faliyetlere üretime turizm organizasyonuna islamın ışığını yansıtarak model olacaklardır. 21.asrın Alperenleri gibi köylerde hareketlenmiş hayatı herkesle beraber yaşarken, islami ölçüleri o karmaşık sosyal yapının içine ustalıkla yansıtacaktır.

İşte bu alperenlik ruhudur, sizler tamam derseniz bu toplum üretecektir, bu toplumda çevre bilinci gelişecektir, bu toplum kendini tehdit eden her türlü tehlikeye karşı boşalmış köylerimizi, turizme müsait köylerimize yeniden savunma kaleleri inşa edecek, yani üreteceğiz, istihdam oluşturacağız, bolluk ve bereket kapılarını zorlayacağız diyerek köyünüzde ürettiğiniz her organik ürün Siyad'ın 7-8-9 Eylül'de İstanbul Kurt Köy'de düzenleyeceği Kültür ve Turizm Fuarında ücretsiz reyon tahsis edilip bu proje gereği üretilen organik ürünler pazarlanacaktır.

Bu imkanı sunan Siyad Genel Başkanı Sabahattin Sungur’ a bu vesile ile teşekkür ediyorum. Bu mesajı imamların köylerine iletmesini isteyen Emin Kuru projenin halka mal edilmesi calışmasında başta Sinop Valısı Dr. Ahmet Cengiz beye ve İl müftümüz Yalçın Topçu beye teşekkür ediyorum diyerek bitirdi.

Gerze Gündem Haber