Sinop Santralinin Fizibilitesi Hazır

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santralle ilgili çalışmaların devam ettiğini söyledi. Dönmez; “Sinop’ta nükleer santral için Japonlar ile çalışmalarımız var. Şimdi onlar fizibilite çalışmasını Temmuz’da yapıp sundular. Bizim ekibimiz, o fizibiliteyi inceliyor” dedi

Sinop Santralinin Fizibilitesi Hazır

Türkiye’nin ilk nükleer santrali Mersin Akkuyu Nükleer Santrali 2023’e yetiştirilmeye çalışılırken, Sinop için de süreç hızlanıyor. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Basın kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya gelerek, Türkiye’nin enerji politikası ile gündemdeki son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye’nin önemli enerji yatırımları arasında yer alan Sinop Nükleer Güç Santrali projesinde gelinen son durum hakkında bilgiler veren Bakan Dönmez, santralin fizibilite çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Dönmez; Sinop’ta Japonlar ile çalışmalarımız var. Şimdi onlar fizibilite çalışmasını yapıp Temmuz’da sundular. Bizim ekibimiz, o fizibiliteyi inceliyorlar” dedi.

AKKUYU 2023’TE HAZIR

Türkiye’nin ilk enerji santralinin kurulacağı Akkuyu’da da çalışmaların devam ettiğini kaydeden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Akkuyu Santralinin Cumhuriyetin 100’üncü yılı olan 2023’e yetiştireceklerini söyledi. Dönmez; “Soçi’deki zirvede enerji başlığı vardı. Rusya ile Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Nisan’da temelini atmıştık. Şu anda orada temelle alakalı ve projenin diğer safhaları ile alakalı, yani inşaat faaliyetleri daha henüz reaktör aşamasına gelmedi, çalışmalar devam ediyor. Teyit ettiler, 2023’e bir aksilik olmazsa, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında orada ilk reaktörü işletmeye alma hedefimiz var” diye konuştu.

3. SANTRALİN ADRESİ TRAKYA OLACAK

Açıklamalarında Türkiye’nin 3. Nükleer Santralinin Trakya bölgesinde kurulmasının düşünüldüğünü ifade eden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bununla ilgili Çinlilerle görüşmelerinin devam ettiğini belirtti. Dönmez; “3’üncü santralde yer Trakya gibi gözüküyor. Orada Çinliler ile görüşüyoruz. Nükleer projeler çok zaman alıyor. Yer seçimi için en az 25-30 tane kriter değerlendiriliyor. Bir de işin ekonomik olarak analizi de önemli tabi. Çünkü uzun dönemli bir anlaşmaya giriyorsunuz. Onun bize, orta ve uzun dönemde, hem arz güvenliğimiz açısında yükümüzü alıyor olması lazım hem de maliyetler açısından katlanılabilir, makul bir maliyeti olması lazım” dedi. Bakan Dönmez’in Türkiye’nin enerji politikaları ile ilgili verdiği diğer ayrıntıların satır başları ise şöyle;

GÜNEŞ ENERJİSİ DEPOLANACAK

Rüzgarda ve güneşte her yıl bin MW kurulu gücümüzü artırmak gibi bir hedefimiz var. Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları’na (YEKA) devam edeceğiz. YEKA ihalelerimizden bir tanesine güneşle ilgili kısmen depolama şartı getirdik. Onun ilanlarına çıkacağız. Bin MW’lık geçen sene yaptığımız Konya Karapınar’dakine benzer yapıyoruz. 3 bölgede yapacağız. Niğde Bor, Urfa ve Hatay’da yer seçtik. Buradan da 90-100 MW’lık bir batarya teknolojisiyle burada üretilenin depolanması ve akşam saatlerinde şebekeye verilmesiyle alakalı bir çalışma da yürütüyoruz. 90-100 MW’lık batarya ile bir yerde depolama herhalde dünyada da en büyük kapasiteli depolama alanlarından da biri olacak gibi gözüküyor. “Batarya management software” dedikleri batarya yönetim sistemi var. Yazılımla bunlar denetleniyor. Onun Türkiye’de yerlileşme imkanı var. Haziranda yaptığımız araştırmaya göre Ankara’da ortalama bir ev için sistem kendisini 7 senede geri ödüyor.

ELEKTRİK FİYATI İÇİN MALİYETE BAKILACAK

 Fiyat ayarlaması için maliyetlere bakacağız. İki fiyat ayarlaması yaptık. Maliyet artışları, kur ve petrol fiyatlarındaki artış zorunlu kıldı. Elektriğimizin yüzde 30-35’ini hala doğalgazdan elde ediyoruz. Doğalgazda da dışa bağımlıyız. Son iki yılda petrol fiyatları 40-45 dolardan 70-80 bandına geldi. Kur, neredeyse iki kat arttı. Onun etkisiyle doğalgaz fiyatları ve neticesinde elektrik fiyatlarına yansımış oldu. Bu da tüketiciye yansımış oldu. Ama biz bunu yine minimumda tuttuk. Gazda Avrupa ortalaması kilovat saati 7.62, biz de de 2 cent. Avrupa’nın en ucuzu.

ALTIN ÜRETİMİ ARTACAK

 Bizim madenlerimizin uluslararası geçerliliğe sahip kişiler tarafından sertifikasyonun yapılması gerekiyor, aksi takdirde finansman sağlayamayız. Borda ciddi bir çalışma var. Dünya rezervlerinin aşağı yukarı yüzde 75’i bizde. Dünyanın yüzde 57’sini biz satıyoruz. Bor bizde biraz yakıt gibi algılanıyor. Enerji kaynağı gibi algılandı. Bor aslında kimyasal bir tuz. Tek başına bir yerde kullanılmıyor. Mesela cama kattığını zaman ısıya dayanıklı oluyor. Demir çelikte kullanabiliyorsunuz. Seramikte kullanabiliyorsunuz. Gübre de olabiliyor. Deterjan sanayinde de kullanılıyor. Türkiye’de altın üretimimiz yıllık 25-30 ton civarında, bunu artırmak da istiyoruz. Biz ülke olarak biraz altına meraklı bir ülkeyiz, 100 tonun üstünde ithal ediyoruz.

İRAN AMBARGOSU

 2013’teki yaptırımlarda doğalgaz dışarıda tutulmuştu. Sadece petrol vardı. Şimdi bu yeni yönetim doğalgazda var mı yok mu onlarda tartışıyorlar. Biz yaklaşık 10 milyar metreküp doğalgaz alıyoruz. Ülkenin arz güvenliği açısından ihtiyacımız var. İkincisi; hukuki açıdan baktığımızda, ortada bir kontrat var. O kontrata göre satıcının da alıcının da yükümlülükleri var. Yani o benim istediğim miktarda gazı vermek, ben de bedelini ödemek zorundayım. Bu arada orada al ya da öde maddesi de var. Tüm uluslararası bu gaz kontratlarında bunlar zaten var. Eğer gazı almazsanız bedelini ödemek zorundasınız. Bir de hukuki böyle durum söz konusu. Bu iki yönden baktığımızda zaten bir zorunluluk olarak karşımızda duruyor.

Vitrin Haber

Mustafa Yoğurtçu

YORUM EKLE
banner381
SIRADAKİ HABER