EVRENDE BARIŞ!

            Değerli” Gerze Gündem” okurlarım, bazı aileler çocuklarına “ BARIŞ” adını koyarlar. Öyle ki “Barış” adlı çocukları seslenerek çağırmayı, çağrılarını ben de duymayı çok severim.

            Barış, savaş karşıtı bir sözdür. Bildiğiniz gibi Birinci Dünya Savaşı bittiğinde Osmanlı Devleti ağır bir yıkıma uğramış durumdaydı. Açlık, sefalet ve yoksulluğun yarattığı tüm sorunlar halkın sırtına yüklenmişti. Her savaşta olduğu gibi bu savaşın da tüm ağır sonuçları savaşı hiç istemeyen halkın üzerine yıkılmış; bir de bu yetmiyormuş gibi emperyalist güçler ülkemizi işgal etmişlerdi!

            Her şeye rağmen direnen halklarımız, Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla işgalcileri Yurdumuzdan söküp atmış, Mustafa Kemal’in önderliğinde verdiği Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla, yeni bir dönemi başlatmıştır. Mustafa Kemal, savaşın tüm olumsuzluklarını yaşayan HALK’A yeni dönemin temel politikasını da şöyle ifade ediyordu: “YURTTA SULH, CİHANDA SULH” Ne yazık ki Atatürk’ten sonra ülkeyi yönetenler bu politikadan sapma göstermişlerdir. Günümüzde de bu politikadan sapmalar devam etmektedir!

            “BARIŞ” yalnızca savaşın bulunmadığı bir ortamın veya savaşmamak olarak anlaşılmamalıdır. “Barış” gerçek anlamıyla ve çağdaş içeriğiyle, şiddetin tüm biçimlerinin olmadığı ve baskı ve sömürünün bulunmadığı bir ortam anlamına da gelmektedir. Yeryüzündeki tüm ülkelerin ve halkların ortak gereksinmesi, güven içinde bir yaşamdır. Savaşların, acıların dört bir yanı sardığı günümüzde, insanın doğasında var olan güven içinde yaşama istemi, giderek tüm halkların ortak talebi haline gelmektedir!

            Ama ne acı ki, uluslar arası silah tekelleri, insanların en doğal hakkı olan güven içinde yaşama taleplerini, kendi çıkarları için kullanmakta ve güvenliğin silahlanmadan geçtiği fikri yaygınlaştırılmaktadır! Görüldüğü gibi günümüzde güçlü olmakla, silahlanmak, eş anlamlı sayılmakta ve bu durum giderek tehlikeli bir yarış halini almaktadır! Bu yarıştan tüm insanlık çok büyük zarar görürken, karlarına kar katan dev silah tekelleri, silahlanmayı daha da çok körüklemeye çalışmaktadırlar!

            Çıkardığım sonuca göre, Evrende BARIŞ’ın sağlanması, silahsızlanmadan geçer diye düşünüyorum! Caydırıcılık adına yapılan silahlanma yarışı, ülkelere ve halklarına olumlu hiçbir şey getirmemekte, tam aksine onların zararına olmaktadır. Hergün açlıktan ölen insanların bulunduğu dünyamızda, silahlanmaya çok büyük fonlar ayrılmakta, pek çok olumlu işte kullanılabilecek değerler, silahlanma yoluna harcanmaktadır.

            Bu durum birçok ülkede olduğu gibi, bizim ülkemiz için de geçerlidir! Dünya neden Nükleer silahlardan arındırılmıyor? Günümüzde bir taraftan yıldız savaşlarından söz ediliyor. Uzayın silahlandırılmaya çalışıldığı söyleniyor. Türkiye’mizin etrafına bakıyoruz! Komşu ülkeler, niçin neden kimin için savaştıklarının farkında bile değiller! Tüm bu oluşumlara karşı çıkmak, dünya ve ülkemiz insanı için bir insanlık görevidir! Barış ve Demokrasi savaşımında tek tek bireyler olarak hepimize görevler düşmektedir. İşte bu nedenle de “ BARIŞ” konusunu daha iyi kavramak ve kavratmak zorunda olmanın farkında olmalıyız!

            Barışın karşıtı olan savaş, emperyalizmin politikasıdır. Varlığını sömürüye dayandıran emperyalizm, çıkarları tehlikeye düştüğünde savaştan çekinmemekte ve savaş politikasını her zaman canlı, diri tutmaya çalışmaktadır. Emperyalizmin körüklediği silahlanma yarışı ve savaşa dönük çalışmalar, ülkeler arasında haksız rekabete yol açmakta ve her türlü baskıyı da birlikte getirmektedir. Bu durumda ençok zarar gören az gelişmiş ülkelerdir. Bu ülkeler, zaten kısıtlı olan olanaklarını, silahlanma alanında kullanmak zorunda kalmaktadırlar!

            Ülke halklarının güven içinde yaşamalarının yolu, silahlanmadan değil, BARIŞ’ TAN geçmektedir. Barış savaşımının uluslar arası görevlerinin yanı sıra ulusal görevleri de vardır. O da her türlü toplumsal adaletsizliğe karşı çıkmak, eşitlikçi, paylaşmacı bir toplumsal düzeni savunmaktadır. Özgürlük ve demokrasi,” BARIŞ SAVAŞIMININ” ekmeği ve suyudur deniyor! Unutulmaması gereken, ulusal ve uluslar arası görevleriyle “BARIŞ SAVAŞIMI” bir bütündür! “ÜLKEDE DEMOKRASİ, YERYÜZÜNDE BARIŞ” bu bütünlüğün gerçekleşe bilmesinin ifadesidir! BARIŞ’I savunmak ve yeni bir dünya kurmak için SİLAHLANMA YARIŞI ve onun doğurduğu savaşlar mutlaka durdurulmalıdır! Ama nasıl?

            Esen kalın

Ali Vacit TOKMAK

           

YORUM EKLE