Akdeniz'in en kuytu köşesinde Filistin'den bakıldığı zaman Anadolu kıyıları, Yunan Yarımadası ve İtalya'nın yeşillikleri, Mısır ve Libya'nın uçsuz bucaksız kumsalları görülür. En eski dönemlerde de bu bölgeleri gezen ticaret gemilerinin limanı Filistin olmuştur. Bu bölgede meydana gelen kültürde Arami ırka mensup Kenanilerin bilgi, kültür ve tecrübesi ile Sami ırka mensup göçebe İbranilerin acımasız tabiat şartlarının verdiği karakterlerle Filistin'de bugünkü karma toplumu oluşturmuştur.
Mısır köleliğinden önce İbranilerde inanç tıpkı diğer toplumlarda olduğu gibi çok tanrılıdır. Ras-Şamra höyüğünde yapılan kazılar sonunda ele geçen Ugarit metinlerde tanrıların insan ve tabiat için yaptıkları savaş ve çekişmenin destanı görülmektedir. Bu metinlerde fırtına yağmur ve şimşeğin tanrısı olan Baal, yaz sıcaklarının yakıcılığına dayanamayarak ölür. Baal'ı yenerek öldüren kötülük tanrısı Mot'u, Baal'in kızkardeşi Anat bir savaş sonunda yener ve Baal'i kurtarır.
On iki kutsal İbrani kabilesinin birbirini tamamen tamamlayan mitolojik inançlarının kaynaşması sonunda yeni ve güçlü bir milli tanrı oluştu ki bu da tek ve sevgili kavmi olan Yahudilere hizmet eden Yehova dır.
'' Zaferini işiten insanlar tir tir titriyor,
Acıdan kıvranıyor Filistin halkı
Dillerini yutmuş Edom kabileleri
Maab liderinin tüyleri diken diken
Kenan halkı dehşet içinde eridi gitti
Kolunun gücü taşa çevirdi onları
Yüce Yehova..!
Senin insanların geçinceye kadar
Bütün insanlar elpençe divan duracak
Filistin de gelişen bu yeni din aynı zamanda Yahudilere ticarette her türlü bağımsızlığı da vermiştir. Hile ve Aldatma serbesttir. Çünkü diğer insanlardan başka, gelişmiş ve olgundu. Acının ne demek olduğunu bile bile başkasına acı çektirmek ise insandan insana olunca sadizmdir.
Araştırmacı Yazar
Volkan Yaşar Berber