Sonbahar denildiğinde herkesin aklına yaz aylarındaki cıvıltısını kaybetmiş sokaklar, sararıp dökülen yapraklar, yerli yersiz esen garip rüzgârlar ve bir parça durgun hüzün gelir.
Gerze’de Sonbaharı yaşamak, herkesin betimlediği düşüncelerin dışında bambaşka bir şekilde gerçekleşir. Gerzeli bir insan için Sonbahar mevsiminin neler ifade ettiğini anlatmaya başladığım zaman eminim ki benim gibi düşünenler çıkacaktır içinizden.
Gerze’de Sonbahar mevsiminin gelmesiyle birlikte yaz aylarında herkesin uğrak noktası olan liman mevkiine kurulmuş çay bahçeleri ve seyyar satıcılar teker teker gözden kaybolmaya başladı. Yaz aylarında çay bahçelerinin deniz kenarına konumlandırmış oldukları masa ve sandalyeler yerini kapalı mekânlara bıraktı. Sıcaktan bunalmış insanların kendilerini çimenlere atarak piknik yaptığı bir dönem sona erdi.
Yaz mevsimini tüm güzelliğiyle Gerze’de yaşayan gurbetteki Gerzeliler ve özellikle yaşlılar havaların soğuması ile başka şehirlerdeki kaloriferli evlerinin yolunu tuttu. Sokaklarda araç park edecek yerlerin kalmadığı o günler artık çok uzaklarda kaldı.
Denizin suyunun soğumasıyla birlikte balık sezonu açılmış oldu. Birkaç ay önce herkesin yüzmek için gittiği sahil kıyıları, oltalarını alıp balık tutmaya gelen amatör balıkçıları ağırlamaya başladı. Yaz aylarında belediyenin üst üste yapmış olduğu düğün anonsları artık yerini Gerze Balıkçılık Kooperatifinde tanesi 5 TL’den satılan palamut anonslarına bırakmış oldu. Palamut balığının bu kadar çok ve ucuz olması herkesin yüzünü güldürürken sokak aralarında mangalda pişirilen balık kokularını duymamak da imkânsız hale geldi.
Hava sıcaklıklarının düşmesi ve ardından sağanak halinde kendini gösteren yağışlar, geçimini köylerde bahçe yaparak kazanan insanların yüreğini rahatlattı. Özellikle bir aydır Cuma pazarında ve garaj mevkiinde satışa sunulan mantarlar bu sene sonbaharın ne kadar bereketli olduğunu bizlere kanıtlıyor.
Soğuk havaların kendini iyiden iyiye hissettirdiği bugünlerde oturma odalarının başköşesine kurulan sobalar da yakılmaya başlandı. Soba ile birlikte özdeşleştirilen kestane ise uygun fiyatlarla tezgâhlarda yüzünü göstermeye başladı. Tercihini evde dinlenerek geçiren insanlar için televizyonlarda dizi mevsimi açılmış oldu ve komşuluk ilişkilerimiz daha da kuvvetlendi.
Gerze’de ne havaların soğuması ne de kopan fırtınalar sosyal hayatı olumsuz etkilemez. İskele mevkiine indiğiniz zaman sıcacık kestanelerin, simitlerin ve taze midyelerin adeta son bahara karşı meydan okuduğunu görürsünüz. Oturduğunuz bir çay bahçesinde evde pişirilip getirilmiş kekler ve börekler ile gün yapıldığını görürsünüz. Geceleri dışarı çıktığınız zaman her mekânda olmasa da canlı müzik yapan yerlerin yolunu tutarsınız.
Hemen şimdi incecik kıyafetlerinizi giyip dışarı çıkın, yağmurda ıslanın ve toprağın o mis gibi kokusunu içinize çekin. Sonbaharın “Son” baharınız olmasına izin vermeyin. Mutlu bir hafta geçirmeniz dileğiyle.