Gerze Gençliği

  Geçtiğimiz Cumhuriyet Bayramı ile Atatürk’ü anma programında fark ettiğim ayrıntılar, öğrencinin öğrenciden çok her şeye benzediğini görmemi sağladı.

Gördüğüm görüntüden çok rahatsız oldum ve okul öğrencilerinin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğini bulup okudum. Yönetmelikte de benim rahatsız olduğum görüntü ile ilgili bir madde bulunuyor: Vücut hatlarını belli eden şort, tayt gibi kıyafetler ile diz üstü etek, derin yırtmaçlı etek, kısa pantolon, kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyemez.

Okullardaki kılık kıyafet yönetmeliğine yeni maddeler eklenmeden önce daha doğrusu bundan 5 sene öncesinde okulumuz bahçesinde öğretmenlerimiz tarafından tek tip kıyafetle törene katılmamız hususunda uyarılarda bulunulurdu.

Kendi dönemimle kıyaslamak ne kadar doğru olur bilmiyorum ama benim öğrencilik dönemimde resmi törenlere katılmadan önce okul bahçesinde her öğrenci kontrol edilirdi. Üniforma içine veya üzerine renkli kıyafetler giymek, spor ayakkabı ile gelmek, saçlarını salık bırakmak hatta gömleklerimizin kolunu geri kıvırmak dahi yasaktı. Bu yasaklara uymadığımız takdirde törene katılamayacağımızdan ve biraz da arkadaşlarımızın önünde rencide olmak istemediğimizden tüm kurallara uymak için gerekli özeni gösterirdik.

Öğrencilerin resmi törenlere katılırken bağlı bulundukları okul tarafından ne kadar özen gösterilip gösterilmediğini inceledim ve sadece bir okulun bu maddeye uygun olarak törene katıldığını gördüm. Tüm öğrenciler tek tip kıyafetleydi ve tören adabını fazlasıyla yerine getiriyorlardı.

Yeni Türkiye’nin yükselen gençlerinin bu denli otoriteden uzak ve başıboş halde tavırlar içerisinde olmalarının sebebini çok uzaklarda aramamak gerekir. Okullar aynı, idareciler aynı, öğretmenler aynı fakat ya birileri tarafından zorla sindiriliyorlar ya da çocuğunun her sızladığında Milli Eğitim Müdürlüğü’ne şikâyette bulunan velilerinden çekiniyorlar.

Eskiye dönmek mümkün olmadığına göre, gördüğümüz yeniliklere de katlanarak alışmamız gerekiyor. Şöyle bir düşündüğümüz zaman yanlış olduğuna inandığımız ne kadar çok şeye alıştırıldığımızı fark ediyorum ve diyorum ki iyi ki bu yasakları uygulayan öğretmenlerimiz vardı.

Bizlere yerine göre giyinmeyi ve nasıl davranmamız gerektiğini öğreten tüm öğretmenlerimizi saygıyla anıyorum ve onlara teşekkürü borç biliyorum. Başta kendi ailemdeki öğretmenlerin ve üzerimde emeği olan tüm öğretmenlerimin önümüzdeki 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutluyor, onları daima minnetle anıyorum.

YORUM EKLE