Gerze’deki Apartman Hayatı

  Apartman dairesine yerleşmek, istemesek de çoğumuzun mutlaka hayatının bir kısmında tecrübe etmek zorunda kaldığı, yaşamanın getirisi olan acı bir gerçek maalesef.

Büyükşehirlerde evlerin mesafesi birbirine yakın olsa da genellikle insanlar birbirine uzaktır ve ikili ilişkiler daha medeni bir şekilde sürdürülür. Fakat Gerze’deki apartman yaşantısında bu durum oldukça farklıdır. Peki, neden? Hayatını uzun yıllardır apartman dairesinde geçiren bir insan olarak ilk aklıma gelenleri yüzeysel bir şekilde sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Gerze’deki apartmanlarda büyükşehirlerdeki gibi komşular birbirine kuru bir “Merhaba” diyerek asla ayrılmaz. Nereye kiminle niçin gideceğini ve ne zaman döneceğini mutlaka öğrenmek ister. Bu grup apartmanın muhtarı gibidir. Mevsime bağlı olarak gününün büyük bir bölümünü pencerede ya da balkonda geçirir. Siz yokken kapınızın zilini çalmış olan insana kapıyı açar ve gerekli tüm bilgileri kendisine verir. Sonra da bu yaptığı açıklama için sizden teşekkür etmenizi bekler.

Gerze’deki her apartmanda rastlanmasa da ev sahiplerinin veya kiracıların huzurlu bir şekilde yaşayabilmesi için iyi bir yönetici seçmesi şarttır. Bu grup genellikle apartmanın emekli memurlarından oluşur. Yönetici, apartmana bisikletiyle giren ve duvarlarda sanatını icra eden çocuklara sürekli uyarılarda bulunur ve onları tehdit eder. Bu yüzden de küçük çocuklar tarafından bu insana her zaman öcü gözüyle bakılır.

Apartman hayatı demişken herkesin ortak problemi olan gürültüden bahsetmemek olmaz. Yaz aylarında geç saatlere kadar balkonlarda oturanlar, karşıdan karşıya birbirlerine laf atanlar, kış aylarında merdivende veya balkonda odun kıranlar, televizyonun sesini alt katlardan dinlememize katkıda bulunanlar, hafta sonu olduğunda ev taşıyor izlenimi verenler gibi. Örnekleri çoğaltmak ne yazık ki mümkün.

Karşılıklı saygının ve hoşgörünün prensip edinilmesi gereken toplu yaşama alanlarında kuralları ihlal etmek artık alışkanlık haline getirilmiştir. Bunun sonucunda da apartmanda tesadüfen karşılaştığınızda zorunlu olarak konuşmak zorunda olduğunuz komşuluk ilişkileri gelişmiştir. Tüm bunların yanında, alt katınızda çamaşırlarını yeni asmış olan komşunuza halı silkeleyeceğinizi veya bahçede mangal yakacağınızı bildirmeme nezaketsizliğini göstermek sadece isminizin önüne gelen sıfatı değiştirmenize katkı sağlayacaktır.

Apartman hayatına motive olmakta zorlanan insanlara katlanmak zorunda kalmak kaçınılmaz bir durumdur. Öyle ki yıllarca çalışırsınız ve emekli ikramiyenizle bir ev sahibi olarak yıllarca bu zulümle baş başa kalırsınız. Neticede “Ev alma, komşu al.” sözünün haklılığı bir kez daha kendisini göstermiş olur. Kötü komşuların hayatınız boyunca sizlerden uzak olması dileğiyle.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Necmettin ÇAKIR
Necmettin ÇAKIR - 9 yıl Önce

kalemine sağlık. çok güzel konular sapmıyor, ilgili konulara işlerlik kazandıracak işliyorsunuz. tebrikler.

Necmettin Çakır
Necmettin Çakır - 9 yıl Önce

çok güzel konular saptıyor, seçilen konulara işlerlik kazandırarak işliyorsunuz, demek istemiştim aslında.imla hataları yüzünden anlam düşmeleri olmuş, düzeltmek isterim.