Gerze’nin Yedi Harikası

Ülkemizin her yerinde dünyanın yedi harikası denildiği zaman tarihi ve turistik bir kısım güzellikten söz edilir. “Bunları sayabilir misiniz? ” diye sorulduğunda da herkes içinden yalnızca birkaç tanesini söyleyebilir.

“Gerze’nin yedi harikası nelerdir?” diye sorulsaydı bu soruya nasıl cevap verirdiniz? Muhtemelen herkesin aklına gelen cevaplardan birkaçı, benim verdiğim cevaplarla ortak olacaktır. Siz düşünmeye devam ederken ben bir Gerzeli olarak aklıma gelen ilk cevapları sizlerle paylaşacağım.

Sokaklarıyla, bahçeleriyle, evleriyle ve insanlarıyla Karadeniz’in en şirin ilçesi olan Gerze’nin Yedi Harikası:

1)      Beyaz Balina Aydın: 25 Ocak 1992 günü, Gerze’nin Gürzüvet (Yenikent) mevkiinde, ilk Mehmet İzmirli görmüştü onu ve – yunus dese, yunus değil – kocaman, sırtında yüzgeci olmayan beyaz bir balıkla burun buruna gelince çok korkmuştu. Ağlarını bırakıp kaçarak kıyıya varmış, balıkçılara gördüğü canavarı anlatmıştı.

Belediye Başkanı Doktor Durmuş Çetin’e de haber verilmiş; Balıkçı Rıza Eyice, yanına balıkçı “Yat Kemal’i (Kemal Özdemir) ve Yılmaz Akçaoğlu’nu da alarak motorla bu koca beyaz balığın yanına gitmişlerdi. İdemli’de (Kuruçay’da) yanına varınca, yemesi için tirsi balığı ata ata kıyıya kadar takip ettirmişler ve Gerze Limanı’na sokmuşlardı.

Yat Kemal, balıkçı barınağının vazgeçilmez siması, zekâ engelli şişman Aydın’a benzetmişti onu ve balığa adını koymuştu: Aydın.

2)      Deniz Feneri: Gerze tarihi, Köşk Burnunda başlar. Tabi şu anda üzerinde fenerin bulunduğu küçük yarımada geçmiş zamanlarda denize doğru uzanan bir kara parçasıdır. Bu kara parçası zaman içinde denize kaymak sureti ile yok olmuş gibidir. Aynı zamanda Gerze Meslek Yüksekokulunun logosu olarak kullanılmaktadır.

3)      Hacı kadın Horozu: Düz siyah renkli, ibikleri çatallı ve boynuz gibidir. Gagası ve ayak pulları siyah, beden derisi ve yumurtanın kabuğu beyazdır. Bu konuda anlatılan bir öykü ise şöyledir: ”Gerzeli, İstanbul’a yaptığı bir seferinde, horozunu da yanında götürür. Gemisini Dolmabahçe önünde demirler. Aynı görevini İstanbul’da da sürdürmeye devam eden horoz, öterek sesini orada da duyurur. Bu sesi duyan, o günün padişahı, merak eder ve horozu görmek ister. Amacı: kendi horozları ile dövüştürmektir. Karşılaşmayı, padişahın horozunu yenen Gerze horozu kazanır ve hak ettiği ününü, bir kez daha kanıtlamış olur.”

4)      Yangın Evleri: 13 Şubat 1956 tarihinde Gerze büyük bir yangın felaketi geçirmiştir. Bu evlerin özelliği: arka bahçeye geçmek için, eve girmek zorunda kalmanızdır. Çünkü: evler bitişiktir. Ama: köşe evlerde, arka bahçeye ön bahçeden de geçilebilmektedir. Son yıllarda yıkılarak yerine 4-5 katlı binaların yapıldığı bu evlerin tarihi dokusu zarar görmeye başlamıştır.

5)      Saklıköy Şelalesi: Gerze şehir merkezine 15 km uzaklıktadır. Asar tepesinin yamacına saklanmış, yüzlerce çeşit bitki örtüsü, yüzlerce çeşit kelebeği barındıran dere yatağıyla doğaseverler için adeta küçük bir cennettir. Gerze’den araçlarla yapılan yolculuktan sonra dere yatağına doğru 1,5 km’lik bir yürüyüş ile bu saklı cennete ulaşmak ve 20 metreden aşağıya düşen şelaleyi görmek mümkündür.

6)      Yakup Ağa Konağı: 1911 yılında inşa edilmiştir. Yakup Ağa, Rusların Müslümanları Rusya dışında yerleşmeye zorlamasıyla 1864’te Kafkasya’dan göçüp Osmanlı topraklarına sığınan bir Çerkez ailenin büyük oğludur. Konağı babası Hacı Zekeriya Efendi yaptırmıştır. Tuapse kentinden sürgün edilen aile önce Acısu köyüne yerleşmiştir. Devletin verdiği orman alanında yaşamlarını sürdürürken kerestecilikten para kazanıp tüm ailece yaşayacakları konağı yaptırmıştır. Fırınlanmış özel keresteleri Romanya’dan, inşaat ustaları ve kalfaları, içerdeki duvar resimlerini yapacak ressamları Rusya’dan getirtilmiştir.

7)      Gerze Mantısı: Gerze deyince geleneksel bir lezzet olarak damaklarda taht kurmuş bu meşhur yemeği sevmeyen yoktur sanırım. Yoğrulan hamur dinlendirilir ve yufka haline getirilir. Kare şeklinde kesildikten sonra içerisine et koyulur ve üçgen şeklinde bükülür. Kaynayan tuzlu suyun içerisine bırakılan hamur parçaları bir süre pişirilir ve süzülür. İsteğe bağlı olarak sarımsaklı yoğurt veya dövülmüş ceviz ile üzerine eritilmiş tereyağı gezdirilerek servis edilir.

.

 

YORUM EKLE
YORUMLAR
ıklım
ıklım - 10 yıl Önce

heseyı cok guzel anlatmısınız da yngın evlerı konusunda sanırım bırkac sene sonra sıze katılamıcaz.cunku kıyısından kosesınden bozuldular.kımı ev sahıbı uzerıne kat cıktı kımı mutahıte verdı apartman yaptırdı.hanı o bahsettıgınız kose evlerı...halbukı hıc degılse ıskele caddesı ve kosk caddesı orjınal kalabılseydı.o zaman 7 harıka tam olurdu.

Necmettin ÇAKIR
Necmettin ÇAKIR - 10 yıl Önce

tebrikler özge hanım. gerze yi farklı açıdan izlemişsiniz. eline, zihnine sağlık.