GÖNÜL BAĞI

   Büyük oranda halkın gönüllü katılımıyla gerçekleştirilen vakıf, sivil toplum cemiyetleri v.b gelenek halinde sürdürülmeye çalışılmaktadır. Osmanlı Devleti'nin tarihine baktığımızda meşayih ve mutasavvıflara karşı samimiyet gösterdikleri görülür. Padişahların birçoğu valide sultan, kızları, vezirler, paşalar v.s intisab ederek tekkeler, camiler, kervansaraylar v.s inşa etmişlerdir. Bağlı vakıflardan, cemiyetlerden elde edilen gelirlerle söz konusu kurumların cari giderleri karşılanarak, öğrenim gören talebelere yardım yapılarak her türlü ihtiyaçları karşılanmış varolan tadilat , tamir, bakım giderleri de aynı şekilde giderilmiştir. Tarikatlarında nemalandırılmasına imkan sağlamıştır.

 

     Kendi devrine kadar Mazhariyye adıyla bilinen Nakşibendiyye tarikatının ismini Halidiyye adıyla devam ettiren Mesnevi Halid-i Bağdadi (1242/1826) hayatı ,tasavvufi şahsiyeti ve tarikatı ,Günümüzde de önemli bir yer tutmaktadır. Bu konu On dokuzuncu yüzyıl Osmanlı  Devletinin yapısını tanımak bakımından son derece önemlidir. Hiçbir zaman Osmanlı Devletindeki kadar islama bağlılık diğerlerindeki gibi olmamıştır. Çok ehemmiyet sarf edilerek üstün gayretlerle şeriata bağlı kalınmış ve değerli islam Alimleri elüstün de tutulmuşlardır.

 

      Osmanlı Devletinde eğitim hizmetlerinin geniş ölçüde vakıflar , cemiyetler yoluyla finanse edildiği anlaşılmaktadır. İslam dinine bağlılıklarını ve ilmin yayılmasına yaptıkları hizmetleri sayılayamayacak kadar fazladır. Gelin görünki halen anlamsız eleştirilerle yıpratılmaya çalışılarak kazanç elde etmeye çalışılmaktadır. En doğrusunu görebilme ve anlayabilmeleri temennisiylen,

 

 

[email protected]                  
        Araştırmacı Yazar

  Volkan Yaşar  BERBER

YORUM EKLE