Engelli Olmak, Engel Değildir.

İrem’in hayatı mücadele etmekle geçti.

Engelli Olmak, Engel Değildir.

Onun adı: İrem İlayda Akçay. İrem, ilçemizde görev yapmakta olan Liman Başkanı Rüstem Akçay’ın küçük kızı.

İrem, 13 yaşında ve yürüme engelli. Gerze’de annesi Gülderen Akçay ve ablası Kübra Akçay ile birlikte yaşıyor. Aslen Ordulu olan aile, 2 yıl önce Gerze’ye geldi. İrem’in en büyük hayali, öğretmen olmak.

İrem’in engelli olduğunu nasıl fark ettiniz?

-          İrem, prematüre bir bebek olarak dünyaya gözlerini açtı. İlk çocuğumuz da aynı şekilde dünyaya geldiği için engelli olabileceğini hiç düşünmedik. Çocuğumuz, 5-6 aylıkken oturtmaya çalıştığımızda oturttuğumuz yerden kayıyordu ve biz onu sürekli düzeltmek zorunda kalıyorduk. Aynı şekilde avuçlarını da sürekli kapalı tutuyordu.

Bir çocuğa engelli teşhisi koyulabilmesi için 2 yaşına kadar bekleniyordu fakat biz İrem’in hareketlerini sürekli gözlemlediğimiz için bu teşhis daha erken koyuldu.

İrem’in çocukluk dönemi nasıl geçti?

-          İrem 2 yaşına geldiğinde konuşmaya başladı. Bu süreçte bizim öğretmek istediğimiz kelimeleri öğrenmek istemiyordu ve sinirleniyordu. İrem, 12-13 aylıkken doktorlarımız tarafından özel eğitime ihtiyacı olduğu söylendi. İlk önce fizik tedavi gördü ve biz evde doktorlarımızın önerdiği hareketleri yaptırdık. 3-4 yaşlarına geldiğinde ise yine tedavi için gittiğimiz doktorlarımız bireysel zekâ eğitimine başlamamız gerektiğini söyledi.

Yakın çevrenizden beklediğiniz ilgiyi gördünüz mü?

-          Genellikle her şeyle tek başımıza mücadele ettik. Bu süreçte herkes farklı bir akıl veriyor ve uygulamadığınız zaman da sizden uzaklaşıyorlar. Bazen insanın en yakınları bile sizi en hassas dönemlerinizde beklemediğiniz bir şekilde incitebiliyor.

İrem’in eğitim hayatı nasıl başladı?

-          İrem, ilkokula yaşıtlarından bir sene geç başladı. 7 yaşındayken okumayı öğrendi ama elleri çabuk terlediği için kalem tutmakta biraz zorlandı ve 2 sene sonra yazı yazmayı öğrendi. Mersin’de 3 sene yaşıtlarıyla birlikte aynı sınıfta eğitim gördü. Annesi olarak ben her gün kızımla birlikte aynı sırada oturdum ve ona yardımcı oldum.

İrem şu anda 6.sınıfta okuyor. Hafta içi her gün Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevlendirdiği bir öğretmen evimize gelerek onun eğitimine destek oluyor. Haftanın bir günü de Doğan Güneş Rehabilitasyon Merkezi’ne giderek özel eğitim görüyor ama bir gün yeterli olmuyor. Bunun yanında her Pazartesi günü de kapalı spor salonuna giderek başka okullardan gelen öğrenciler ile birlikte vakit geçiriyor.

Okuldaki arkadaşlarının ve velilerinin tutumu nasıldı?

-          Bazı veliler devamlı olarak kızımın yanında olmamı takdir ediyordu bazıları ise türlü bahaneler üreterek hatta iftira atarak benim sınıftan ayrılmamı istiyordu. Maalesef engelli öğrenciler sınıflarda tek olduğu zaman hem sınıf arkadaşları hem de velileri tarafından dışlanıyor.

İrem’in sosyal ilişkileri nasıl?

-          Kızımız çok arkadaş canlısı bir insan. Mersin’deki okulunda arkadaşlarıyla arası çok iyiydi ve hala da o arkadaşlarıyla telefonda görüşmeye devam ediyor. Kızımızın burada çok fazla arkadaşı yok.

İrem önceden bizi sevdiğini söylemezdi ve sinirlendiği zaman gösterdiği tepkiler için bizden özür dilemezdi. Büyüdükçe etrafında olup bitenleri daha çabuk ayırt ediyor ve bu alışkanlıkların hepsini kazanmış durumda şu an.

İrem evde nasıl vakit geçiriyor?

-          İrem, bir eğitim döneminde 150-200 kitap okuyor ve kitap okumayı çok seviyor. Televizyon izlemeyi de çok seviyor. Özellikle yemek programlarına çok ilgi duyuyor ve orada verilen her tarifi uygulamak istiyor. İrem, çocukluğunda hiç çizgi film seyretmedi ve hep yetişkinlerin seyrettiği programlara ilgi duydu. Bu aralar yeni yeni çizgi film seyretmeye başladı.

Kızımız, diz üstü bilgisayarında arkadaşlarının ismini yazabiliyor ve tablette birkaç oyun oynayabiliyor. Türkçe dersine ilgisi büyük olduğu için internetten bulduğu şiirleri yazıyor. Kendisine öğretilenleri çok iyi anlıyor ve anlatıyor.

Yürüme engelli bir çocuğun karşılaştığı zorluklar nelerdir?

-          Yürüme engelli bir çocuğa sahipseniz kendinize ait bir aracınız olmadığı sürece istediğiniz zaman dışarı çıkamıyorsunuz. Çok nadiren aile ziyaretlerine çıkabiliyoruz yani sosyal hayatımız çok kısıtlı. İrem, gelişme çağında bir çocuk olduğu için gittikçe ağırlaşıyor ve bir kişinin taşıması çok zor oluyor hatta bir kez kızımla birlikte merdivenden bile düştüm.

İrem genellikle yaz aylarında memleketimizde kuzenleriyle birlikte dolaşmayı çok seviyor. Burada eşimin desteği olmadan kendi başıma istediği her zaman kızımı dışarı çıkaramıyorum. Çocuğumuzu dışarıya çıkardığımız zaman her yerde engelli girişleri, engelli tuvaletleri ve asansörleri bulunmadığı için zorluk yaşıyoruz. Toplu taşıma araçlarını kullanmak istediğimiz zaman her şoför bizi aracına kabul etmiyor.

Engelli çocuklara sahip olan aileler nasıl davranmalıdır?

-          Ailelerin çok bilinçli olması gerekiyor. Sürekli olarak engelli çocuklar konusundaki yenilikleri takip etmeleri ve topluma da diğer insanlardan hiçbir farkı olmayan bireyler yetiştirdiğimizi anlatmamız gerekiyor. Biz aile olarak aldığımız kararlarda İrem’in de fikirlerini soruyoruz. Çoğu zaman bize şaşıracağımız fikirler bile sunuyor. Aileler engelli çocuklarından utanmasınlar ve onları saklamaya çalışmasınlar. Çocukları üzerinden aldıkları maaşları onların eğitimi için kullansınlar.

Engelli çocuklar için yapılan etkinlikleri yeterli görüyor musunuz?

Maalesef engelli çocukların kaynaşmasını sağlayacak çok fazla etkinlik yapılmıyor. Sizinle yazın ilçemizde düzenlenen festivalde yaşadığımız bir olayı paylaşmak istiyorum. Festival programı başlamadan saatler önce gidip kızımın görüş açısının engellenmeyeceği bir yere oturduk ve festival saatini bekliyorduk. Bir süre sonra başka insanlar gelerek sandalyelerini önümüze yerleştirdiler. Onları kızımın göremeyeceği konusunda uyarmama rağmen beni dikkate almadılar. Kızım çok istemesine rağmen korkup üzüldüğü için evimize geri dönmek zorunda kaldık. Çocuklarımızın görmezden gelinmesi çok üzücü bir durum.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

-          Gazeteniz vasıtasıyla kızımın eğitimine katkıda bulunan Mersin’deki okulumuz ve sınıf öğretmenine, Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’na ve Doğan Güneş Rehabilitasyon Merkezine 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde teşekkür ediyorum.

Haber: Özge İnce


 

Gerze Gündem Haber

Güncelleme Tarihi: 03 Aralık 2014, 15:31
YORUM EKLE
banner381
SIRADAKİ HABER