Değerli Sinoplu Vatandaşlarım,

Vatandaşlarımıza vergi bilincini yerleştirmek, Mükelleflerimizin vergiye gönüllü uyumunu sağlamak, ödeme bilinci ve alışkanlıklarının geliştirilmesine yardımcı olmak, Maliye Teşkilatımız ve mükelleflerimiz arasındaki ilişkileri daha da geliştirmek amacı ile geleneksel hale getirilen “Vergi Haftası”nın bu yıl, 25 Şubat – 3 Mart 2013 tarihleri arasında yirmi dördüncüsü kutluyoruz.

Verginin bize dönük bir hizmet olduğunu, bu ödevin zamanında ve tam olarak yerine getirilmesinin daha iyi yol, hava alanı, liman, daha iyi okul, daha iyi ulaşım, daha iyi hastane ve daha iyi nice hizmetler olduğuna önce inanmamız gerekmektedir.

Nitekim gelişmiş dünya ülkelerinin vatandaşlarının vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergi verme alışkanlığı gelişmekte olan ülkelere göre daha fazladır.

O zaman burada inanç giriyor işin içine… İnsanların vergilerinin hizmet olarak geriye döndüğüne inanmaları gerekiyor. Bunun için de eğitim giriyor devreye. İlkokulun ilk sınıfından itibaren verginin bir ödev olduğu, vatandaşlık görevi olduğu anlatılmalı çocuklarımıza diye düşünüyorum. Verginin Milli Eğitim tarafından müfredata, İlkokuldan başlayarak konulması gerekir.

Küçük bir ilkokul öğrencisinin tasarrufu bilmesinde, Devlet malına zarar verirken esasen kendi malına, kendi parası ile yapılan sıraya, tahtasına, tebeşirine zarar verdiğini yurttaşlık bilgisinin vergi ödeviyle paralel olduğuna inanması gerekiyor.

Öyle ise, vergiyi şu şekilde tanımlayabiliriz.

Devletin zorunlu olduğu görevleri yerine getirebilmesi, yani kamusal ihtiyaçları karşılayabilmesi için kamu otoritesine dayanarak fertlerden mali güçleri oranında kanunla ve zorla aldığı para diyebiliriz.

Vergi Anayasal bir görevimizdir.

Bizler vergi ödevimizi, vatandaşlık görevlerimizi tam olarak yerine getirir isek Devlet olur.

Biz ne kadar dürüst isek, Devlet de o kadar dürüst olmak zorundadır.

Üstelik Türk Vergi Sistemi belirli amaçlara ulaşabilmek için bilimsel kurallara dayanılarak düzenlenmiş vergiler topluluğudur.

Amaç;

Adil bir vergi sistemidir. Kazanan kişiden kazandığı oranda almaktır. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmaktadır.

Her şey; “vatandaşımız en iyisine layıktır.” felsefesinden hareketle düzenlenmiştir.

Tüm dünya ülkelerinde de böyledir. Amaç, toplumsal refahtır. Vatandaş olarak devletten bize karşı ödevlerini yerine getirmesini beklerken, vatandaş olarak “Ülkeme karşı ödevlerimi yerine getiriyor muyum?” diye düşünmek lazımdır. İşte o zaman devletten bir şeyler isteme hakkına sahibizdir.

Kamu Maliye Politikasının, Devletten beklenen hizmetleri yeterli bir düzeyde karşılanması ve aynı zamanda ekonomik dengelerin korunması gibi çok önemli iki ayrı yönü vardır.

Artan hizmet talebi, kamunun finansman açıklarını artırmakta, kamu açıkları ekonomik istikrar ve rasyonel kaynak kullanımı üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. İşte, ekonomik dengelerin korunabilmesi ve genel fiyat seviyesinin yükselmesi olan ENFLASYON’ UN etkilerinin azalmasında en önemli araçlardan birisi ve belki de en önemlisi “Vergi”dir.

Vergi gelirlerinin genel bütçe gelirleri içerisindeki payı %80’inin üzerindedir. Bu da gösteriyor ki kamu harcamalarının karşılanabilmesi için vergi en sağlam kaynak olarak kendini göstermektedir.

Tüm bunların yanı sıra, halen ne yazık ki kayıt dışı ekonomi önemini korumaktadır.

Kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek üzere Bakanlığımızca, Başbakanlıkça 05.02.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2009/3 sayılı “Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadele Stratejisi Eylem Planı” çerçevesinde; Güçlü bir toplumsal ve siyasi irade ile tüm kesimlerin katılımıyla kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin kayıt altına alınabilmesi için Avrupa Birliği Müktesebatına uyumlu kapsamlı bir mücadele başlatılmıştır. Kayıt dışı ekonomi ile mücadelede vatandaşların ve mükelleflerin hassasiyet göstermeleri en büyük dileğimizdir. Nedenleri ne olursa olsun; vergi kaçakçılığı bir ülkede, mali, iktisadi ve psikolojik ağır sonuçlar doğurur. Kaçakçılık her şeyden önce kamu gelirlerini azaltır. Bu durumda kamu giderlerinin karşılanabilmesi için “Yeni Vergilerin” konulmasını veya mevcut nispetlerde artışlar yapılmasını mutlak kılar.

Buna göre, vergi bilincini idrak etmiş bir vatandaş olarak ödeyeceğimiz vergi oranlarının artırılmasını istemiyorsak toplumun her bireyinin kayıt dışı ekonominin en büyük takipçisi olması ve kayıt dışı ekonominin seyircisi olmamanız gerektiğini düşünmekteyim.

Vergileri bir havuza toplamak ve toplanan vergilerin gerekli olan alanlara kanalize etmek her ne kadar Anayasa ve diğer yasalarla Maliye Bakanlığı’na verilmiş bir yasal yükümlülük olsa da vergi bilincini oluşturabilmek için vergi reformunun küçük yaşlarda çocuklarımıza verilmeye başlanılması, polisiye tedbirlerin ortadan kalkmasını, vergi kayıp ve kaçağının büyük bir ölçüde azaltılmasını ve vergi bilincinin her kademedeki bireylere yayılmasını sağlayacaktır.

Vergi kaçakçılığı bir ülkenin iktisadi ve mali politikalarını önemli ölçüde zorlar ve zedeler. Tüm planların alt üst olmak suretiyle gerçekleşmesine ağır engeller oluşturur.

-Diğer bir öneri ise, vergi oranları düşürülmeli ve tabana yayılmalıdır.

Sinop için Sinoplu olarak hepimize burada büyük bir görev düşmektedir. Daha güçlü bir Türkiye ve bununla bağlantılı güçlü bir Sinop için kazançlarımızın vergilendirilmesini gönüllü olarak istememiz gerekmektedir.

İşadamlarımızın Sinop’a yatırım yapmaları halinde istihdam büyük ölçüde artacağı gibi İl ekonomisinin de güçlenmesine katkıda bulunacaktır.

2011-2012 yılları sonu itibariyle İlimizin kamu gelirleri ve giderlerine ilişkin bilgilere baktığımızda; Kamu giderlerinde %19 luk bir artış olmasına rağmen gelirlerimizde %3 oranında bir düşüş gözlemlenmiştir.

Gelir gider verilerine baktığımızda oluşan tablo aşağıdaki gibidir.

C- 2011-2012 YILLARI GENEL BÜTÇE GELİR-GİDERLERİ KARŞILAŞTIRILMASI

TL

	2011	2012	Artış Oranı
GİDEGELİRLER	350.246.146,62	417.601.051,09	% 19
GELİGİDERLER	172.575.891.62	167.148.133,88	- % 3
GELİRİN GİDERİ KARŞILAMA ORANI	% 49	% 40	-

 

 

D-2012 YILI KAMU HARCAMALARININ DAĞILIMI

TL

CARİ HARCAMA	363.865.191,50
YATIYATIRIM HARCAMALARI	19.716.152,80
TRANSFER HARCAMALARI	34.019.706,73
TOPTOPLAM	417.601.051,09

E- 2011 ve 2012 YILLARI KAMU GELİRLERİ TAHAKKUK-TAHSİLÂT TUTARLARI VE ORANI

	TAHAKKUK	TAHSİLÂT	TAHAKKUK/TAHSİLÂT ORANI
2011	230.246.053,68	172.575.638,18	% 75
2012	229.231.736,94	167.148.133,88	% 73

Görüldüğü gibi İlimiz giderlerinin % 40’ı kamu gelirleri ile karşılanabilmektedir.

Buna göre tüm vatandaşlarımızın vergi konusunda daha duyarlı ve bilinçli davranmasının gerektiği bir olgudur.

Değerli Sinoplular;

Bu Yıl 25 Şubat – 3 Mart 2013 tarihlerinde yirmi dördüncüsünü kutladığımız geleneksel Vergi Haftası vesilesiyle, haftanın tüm Defterdarlığımız çalışanlarına, alış-verişlerinde belgesini alan tüm bilinçli tüketicilere, tüm sağduyulu ve kadirşinas mükelleflerimiz ile ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyor, haftanın en iyi şekilde kutlanması adına özverili çalışmalarından dolayı emeği geçen bütün mesai arkadaşlarıma da teşekkür eder, herkese sevgi ve saygılarımı sunarım.

M. Emin NARTA

Defterdar

 

Gerze Gündem Haber