Bebek Muhammed’in(ASM) doğumu öncesi ; Arap Yarımadası, karanlık bir dünya. Vahşi bir hayat hüküm sürüyor. Adetlerine körü körüne sarılmış bir toplum söz konusu. Kız çocuklarından utanıp, diri diri toprağa gömen babalar var. Kadın meta olarak kullanılıyor, değeri sıfır. Zayıfın ezildiği, sosyal adaletin tepetaklak olduğu bir keşmekeş var. İnsanlık bunalmış . Bir nefes almak istiyor. Rahatlamak istiyor. Bu arada ; Hz. Amine Anne-miz(RA) hamile, insanlık da hamile!!! Doğum çok yakın. Kâinat ağacının en son ve en şerefli meyvesi olan Peygamber’imizin(ASM) doğumu öncesi, insanlık bekleyişte. Kutsî Hadiste ifadesini bulan ‘’ Sen olmasaydın Kâinatı yaratmazdım. ’’ hitabına mazhar olan insanlığın En Sevgilisi(ASM) doğarken, insanlar şaşıracak, mucizeler sağanak sağanak olacaktır tabii ki.
12 Rebiülevvel (20 Nisan 571 Pazartesi) seher vaktidir. Âlemlere rahmet olan Peygamber’imiz(ASM) geliyor. Hz. Amine Annemiz(RA) hamilelik zahmeti çekmiyordu, olağanüstü haller gözleniyordu. Süleyman Çelebi(KS) ; Mevlid-i Nebevi’de(ASM) bu güzellik-leri çok nefis tasvir etmiş. Büyük hadise gerçekleşiyor, doğum sancısı da hissetmiyordu. Doğum sonrası; Bebek Muhammed(ASM) secde vaziyetinde dünyaya teşrif ediyordu . Sünnetliydi ve göbeği kesik doğuyordu. İki kürek kemiği arasında nübüvvet mühürü vardı. Ve herkesin anlayabileceği bir şekilde ; ‘’ Ümmeti, ümmeti .’’ sözleri dökülüyordu dudaklarından. Doğum gecesi yıldızların düşmesi çoğalıyordu. Kâbe’deki bütün putlar, yere sabitlenmiş olmalarına rağmen yüz üstü devriliyorlardı. Kisra’nın sarayının 14 direği parçalanıyordu. Ateşe tapanların uzun yıllardır yanan kutsal ateşleri sönüyordu. Yine kitap ehli olmayanların kutsal addettikleri Save Gölü kuruyordu, Semave vadisini su basıyordu. İnsanlık ; Bülbülüne, Gülüne, Sevgilisine, Peygamber’ine(ASM) kavuşuyordu. Gençliğinde bir iffet timsali olan Peygamber’imiz (ASM) ; peygamberliğinde de dostlarının imanlarını kuvvetlendirmek, düşmanlarını ise Hak’ka(CC) çağırmak için , siyerlere geçmiş çok farklı mucizeler gerçekleşecektir. O’nun(ASM) hayatı bizim için bir rehber ve yol göstericidir. O’nu(ASM) öğrenme adına ise ; ‘’Kutlu Doğum Haftası’’ bir vesiledir. Çünkü Peygam-ber’imiz(ASM) ; bizim için en önemli rol modellerimizin başında gelir. Babalığı , eşliği, dedeliği, Devlet Başkanlığı , komşuluğu , esnaflığı, adaleti , hayvan sevgisi , çevre duyarlı-lığı velhasılı her hali bize en büyük yol göstericidir. Kâinat Sultanı’nın(ASM) dünyaya teşrifleri ise; bu Güzel’e(ASM) ve güzelliklere kavuşmamıza vesile olmuştur. Bu duygu yoğunluğu ile yazdığım akrostiş tarzı şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
KUTLU DOĞUM ( 20 Nisan 571 )
Kâinat , o sabah sanki tebessüm ediyordu .
Ulu Peygamber’im (ASM) , ‘’Ümmeti , ümmeti ’’ diyordu .
Tarifden dil aciz , işte mucizeleriyle geliyordu .
Lâtifdir ki , etraf Gül-ü Muhammedî (ASM) kokuyordu .
Umutlar yeşeriyor , kalpler aydınlanıyor , kara devir sona eriyordu .
Doğdu , Allah’ın (CC) en Sevgilisi (ASM) , yaratılışın Meyvesi (ASM).
O’nun (ASM) , kur’anı ve namazı Ümmetine hediyesi.
Ğufranımız Sen’sin (CC) , olalım Peygamber’imizin (ASM) pervanesi .
Umudumuz ve duamız ; Allah’ım (CC) rahmetinin tecellisi .
Muhammed’im (ASM) ; olsun nefislerimizin terbiye edicisi .
Peygamber’imizi(ASM) ; anlayıp, yaşama noktasında her vesileyi değerlendir-memiz gerekiyor. Çünkü bana göre ‘’ Hazret-i Peygamber’in(ASM) terbiyesini bırakan ve zincirinden çıkan daha hiçbir Peygamber’i(AS) tanımaz ve Allah’ı(CC) da tanımaz.’’(RNK) Bu duygu ve düşüncelerle Kutlu Doğum Haftanızı tebrik ediyorum. Düşmanlarının bile Muhammed’ül Emin(ASM) dedikleri Peygamber’imize(ASM) selâtüselâmlarımı gönderi-yorum. O’na(ASM) lâyık olabilme dualarımı Allah’ıma(CC) sunuyorum. Siz dostlarıma ise; bir kaligrafi çalışmamı paylaşarak, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Öğr.Gör. Ahmet AKIN
R.T.E.Üniversitesi
Tekni Bilimler Meslek Yüksekokulu - RİZE
yüreğinize sağlık hocam