İnsan Avcıları

          Avcılık insanlık tarihi ile başlamış ve günümüzde de devam etmektedir. Bunlar keklik avı, geyik avı, domuz, balina, tilki v.b. şeklinde uzayıp gider. Her avcılık alanında edinilen tecrübelerle ustalaşmış olunur. İşte böyle başlayan avcılık süreci, zamanla daha da alanını genişleterek insanın insanı avladığı pozisyona da girip, kadın avcıları, çocuk avcıları ve din avcıları şeklinde günümüze merdiven dayamıştır.

          Gelişen teknolojiyle birlikte av hayvanlarının kendi ayaklarıyla menzile gelmelerini sağlayan cihazları kullanan avcılar, avlarını kolayca tuzaklarına düşürmeye başlamışlardır. Örneğin, göç mevsiminde bıldırcın avcılarının kullandıkları cihazı hepimiz bilmekteyiz.

          İnsan avı için de çeşitli toplumlarda acımasızca kullanılan tuzaklar mevcuttur. Bunlara basın yayın aracılığı ile her gün şahit olmaktayız. Burada başı çeken ve her birimizi yakından ilgilendiren din tuzağını görürüz.… Kolay avcılık adına dini kullanarak topumu kan gölü içinde bırakmanın insanlıkla bir ilintisinin olduğunu kimse söyleyemez. Çocuklarımızı, kızlarımızı ve kadınlarımızı içine çeken bu tuzak için ne yapılmalı?

          Öncelikle velilerin, yaşları ve tecrübeleri gereği bilinçli hareket ederek bu tuzağı hemen görüp, daha işin başındayken gereken tedbiri alarak o tuzağa düşmenin önüne geçmeliler ki, böylece oğullarını ve kızlarını koruma görevlerini eksiksiz yerine getirilmiş olsunlar. Çünkü, dini kullanarak insanları avına düşürmenin ne kadar kolay olduğunu ve sonuçlarının ise ne kadar kanlı bittiğini yüreğimiz yana yana gördük. Hem artık dinimizi öğrenmek için kendilerini ülema gösteren, niyetleri belirsiz kişilere ve yerlere kapılanmanın hiç de gereği yok. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayın organlarından okur yazar olan ve isteyen herkes dinimizi kolayca öğrenebilir.

          Ne var ki, siyaset arenasında da, oy avcılarının zaman zaman dini kullandıklarını görüyoruz. Dün FETÖ’nün yaptığını, yarın, ne yapacağı bilinmeyen oluşumların, okul, yurt, ya da, daha farklı argümanlarla ortaya çıkmalarına engel olunarak  bu işlerin tarikatlar ve cemaatler vasıtasıyla değil, devlet tarafından organize edilmesi, dini kullanarak insanları tuzaklarına düşürme niyeti içindekilerin ortamlarını kolayca bozacaktır. Bunun yanında, daha da önemlisi anne ve babaların dikkatli olup, çocuklarını kurt kapanına düşürmemeleri için gereken hassasiyeti göstermeleri kaçınılmaz hale gelmiştir.

Kalın sağlıcakla.

YORUM EKLE