İstemesini Bilmek

İSTEMESİNİ BİLMEK! HALKA SORUN; KAFES BALIKÇILIĞINI KİMLER

İSTİYOR?

            Bizler neyi, nereden, ne zaman ve nasıl isteyeceğimizi bilmiyoruz! Hepimizin bildiği gibi henüz kelimelerle arzuladıklarını dile getiremeyen bebek bile, isteklerini ağlayarak dile getirip büyüklerine yaptırabiliyor! Ne demişler:”Ağlamayan çocuğa meme verilmez!”

            Günümüzde uzun ve kısa vadede ülkemizin, ilimizin ve de özellikle ilçemizin çözüm bekleyen, başta ekonomi olmak üzere ona bağlı birikmiş çözüm bekleyen sorunlarımız var.

            İlçemiz ve köylerinde yaşayan halkın, her kesimi bu sorunlardan etkileniyor. Örgütlü kesim olan, başta siyasi partilerimiz, dernek ve sendikalar kendi aralarında birbirinden kopuk bir çıkış yolu arıyorlar! Henüz buldukları çözüm de yok!

            Bakınız geçmiş yıllarda termik savunucuları öyle inandırılmış ve kandırılmış ki, hele önce termik yapılsın! Daha sonra diğer iş ve aş yerlerinin çoğalacağına inandırılmışlar! Bu palavraya inandırılan insanlarımız var! Onlara iş ve aş vereceğiz diye aldatanlar o gün termik şirketinden beslenenlerdir! Bunun aksini söylemek, inandırıcı olamaz! Çünkü bu kadar termik savunuculuğunu yapmak niye? Gerze’yi ya da ilçemizde yaşayanları ve de işsizleri çok mu seviyorlardı?

            Şirketin amacı, bazı insanları kendi yanına çekerek onların yardımıyla ve yandaşlığı ile halkı ikna edebilmek! O günlerde ilçemizde yaptıkları ve uyguladıkları bilinmekteydi!

Yâda başka şirketler termik yapıldıktan sonra buraya gelecekler yatırım yaparak insanlarımıza iş ve aş sağlayan alanlar oluşturacaklarmış! İnsana gülerler, bu kadar saf olmayın demiştik termik savunucularına!

            Ama bilinmeli ki, hangi görüş ve düşüncede olursak olalım; bu ilçede hep birlikte yaşamak zorundayız. Termik savunucularının yazılarına açık kimliğimle yaptığım yorumlarıma, korktuklarından takma isimlerle Güzel Türkçemize yakışmayan ifadeler kullanarak sözde bana yanıt veriyorlardı! İlgili Editörde bu yazıları incelemeden yayınlıyordu. Bence şimdilik kaydıyla termik girişimi gerilerde kaldı! Yinede" Su uyur düşman uyumaz!" örneğini hiç unutmayarak, halkımızın uyanık olmalarına inanıyorum!

            İlçemizdeki ekonomik sorunlarına gelince; yarattığı sosyal gelişmelerden hepimiz etkilenip düşünüyorsak, nasıl bir çözüm yolu da bulmalıyız diye düşünmek hedefimiz olmalıdır! Hepimizce kabul göreceğini düşündüğüm, ilçemizi ve yaşayanlarını çok yakından ilgilendiren sorunlarımızı bölünmeden hep beraber tespit ederek, ortak bir sesle dile getirebilmek için yeni bir çağrımı sizlerin değerlendireceğinizi umuyorum!

            Başta Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyeleri, tüm Siyasi Partilerimiz, Demokratik Kitle Örgütleri Temsilcileri olan Sendikalar, Dernekler, Esnaf temsilcilikleri, Mahalle Muhtarları. Daha doğrusu ilçemiz sınırları içinde yaşayan örgütlü, örgütsüz her kesimdir!

            Çağrımı herhangi bir siyasi görüşün ışığında yapmıyorum. İstiyorum ki ilçemiz sınırları içinde yaşayan,7 den 70’e her bireyin ilimiz ve ilçemiz sorunlarını bilsin, benimsesin. Zamanı gelince ortak bir görüşün ışığında bölgemiz siyasetçilerinden neleri nasıl yöntemlerle istemesini bilsin,çekinmeden isteyebilsin!

            Bölünmüşlük, ayrı kutuplarda yer almak, İlimiz ve İlçelerimiz Halkına yaramaz! Yarasa yarasa işbirlikçi yerli ve yabancı sermaye temsilcilerine yarayacaktır! Bugün Nükleeri savunanlar, yarın avuçlarını yalayacaklarını hiç unutmasınlar! Geçmişte termik savunucularının yaptıklarından ders alsınlar!

            İlçemizde yaşayan örgütlü kesim siyasi fark gözetmeksizin hep birlikte çalışarak ortaya çıkaracakları” Sorunlar Paketi ya da Raporu” tüm halkımızca benimsenmesi, ses getirecektir inancındayım! Hatta örgütlü kesimlerce hazırlanan, adına ne dersek diyelim… Bu rapor, ilçemiz siyasi partilerinin daha tutarlı politikalar yapabilmelerine çalışmalarında yardımcı olacak, siyasette onların önlerini açacaktır! Bu pek tabiî ki onların tercihidir!

            İnanıyorum ki hep birlikte hazırlanan rapor doğrultusunda, ilkeli davranıldığında doğrultu ve yön bellidir; çelişkiler, zikzaklar yaşanmaz. İlkeli olmak, gereksiz inatlaşmaktan, yersiz ödünler vermekten, esen yele karşı yelken açmaktan bizleri korur. Tutarlı olmak, ilimiz ilçelerimiz adına belirli ilkeler doğrultusunda hareket etmek, duygusal inatlaşmalardan kaçınmak, yalnız politik yaşamı değil, ilimiz ve ilçelerinde, günlük yaşamı da çok etkileyecektir!

            Duygusal inatlaşmalar, belirli bireysel çıkarlar için sürekli ödünler, tutarsızlıklar akılcı davranışlar değildir. Siyasi farklılık gözetmeksizin, ilimizde örgütlü, örgütsüz kesimlerce çağrımı değerlendirmeğe çağırıyorum. Kim savunursa savunsun KAFES BALIKÇILIĞI ile yaşam ve yaşamın en büyük parçası doğa yan yana olmaz, olamaz! KAFES BALIKÇILIĞI Karadeniz’in en güzel doğal yaşam alanı olan Sinop-Samsun arasındaki doğal balık yaşam alanlarını KAFES BALIKÇILIĞI İLE yan yana savunmak çok büyük bir aymazlıktır! İlimiz turizmine indirilen büyük bir darbedir! Ayrıca doğaya verilecek çok büyük bir zararla da gelecekte deniz de doğal canlı hayatın sona erdirilmesine zemin hazırlamaktır! Sinop ili ve ilçelerinin balıkçılıktan geçim sağlayan insanlarının göçe zorlanarak yaşam alanlarını terk etmelerine neden olacaktır! Ayrıca yaz turizminde denizden yararlanacak insanların çeşit çeşit cilt hastalıklarına yakalanmayacağına kim garanti verebilir? Kafes Balıkçılığından bir avuç insanlar kar edip kazançlarına kazanç katacaklar diye canım doğal Karadeniz kıyılarımız ve de SİT alanlarımızın zarar görmeyeceğini gerçek vatanseverler bence düşünebilir! Bu düşünce de olmayanlar ancak kar ve kazançlarını düşünürler! Geleceğimize yani bizden sonra yaşayacak olan çocuk ve torunlarımıza daha temiz ve doğal bozulmamış çevre bırakmak bu vatanı gerçekten seven insanlara ait vaz geçilmez bir görev olacaktır!

            Esen kalın…

            Ali Vacit TOKMAK

           

YORUM EKLE