Köylünün Güneşi, Köy Enstitüleri!

Değerli Gerze Gündem Okurlarım; Köy Enstitülerinin İlke ve Amaçlarını aşağıda madde madde açıkladıkça, bu kuruluşu çok daha iyi anlamış olacaksınız. Köy Enstitülerinin kuruluşundan günümüze 78 yıl geçmesine rağmen hala konuşuluyor olması boşuna olmasa gerek!

Köy Enstitüleri’nin kuruluşuyla ilgili “3803 sayılı yasa T.B.M.Meclisi’nde 17-Nisan 1940’da 278 oyla kabul edilir. 148 üye oylamaya katılmaz. Oylamaya katılmayanların arasında; Celal Bayar, Adnan Menderes ve Fuat Köprülü de bulunur. Daha açıkçası, köylünün aydınlanmasını istemeyen sözde halkın temsilcileri!

Oysa Celal Bayar Başbakan iken 19-8-1938 de İzmir Kızıl Çullu Köy öğretmen Okuluna gider; okulun anı defterine; “ Öğretmen ve Eğitmenler için kabul edilen terbiye sistemi ilerisi için bize büyük ümitler vermektedir. Rejim, köylüler için çalışmayı vazifelerin başında görmektedir. Bu yeni eserden kesin başarılar elde etmeliyiz, edeceğiz…” diye yazar. Her nedense Köy Enstitülerinin kuruluş yasasının oylamasına katılmaz. Daha sonrada 1946 Demokrat partiyi kurarlar. Parti 1950 yılında İktidar olur. Ağaların büyük baskıları sonun da 1954 yılında Köy Enstitüleri kapatılır!

Ne acı ki köylünün parlayan güneşi, bazı ağalar ve karanlık güçlerin siyasi iktidara yaptığı baskılarla köklü değişiklikleri gerçekleştiremeden bu güzelim üretime yönelik, çağdaş okullar kapatılır!

Kuruluş Amacı;

  1. Köy Enstitüleri şehir ve kasabaların dışında köye ve köylülerin yakınlarında kurulacak.
  2. Tarıma uygun yeterince arazi sağlanacak.
  3. Öğretmen adaylarının tümü köyden alınacak.
  4. Köyden alınan çocuklar, köy yaşamından uzaklaştırılmadan tarımla ilgili çağdaş bilgiler verilecek ve deneyimler kazandırılacak.
  5. Sanat “ demircilik, yapıcılık, dülgerlik,(marangozluk) kooperatifçilik, Kız öğrenciler için çocuk bakımı, dikiş, ev idaresi, tarım sanatları” öğretilecek.
  6. Kültürel yönde” yörenin, bölgenin folkloru, Öykü, söylence, müzik” bilgilendirilecek.
  7. Öğretmen adayları yöre halkıyla kaynaştırılacak.
  8. Köyde çalışacak sağlık personelini de Köy Enstitülerinde yetiştirmek.

Öğretmen Adaylarının Köylere Gittiklerinde Yapacakları İşler;

1-Okuma çağındaki çocukları 5. Sınıfına kadar okutmak.

2-Yetişkinlere okuma-yazma öğretmek.

3-Tarım alanında çağın koşullarına uygun olarak öncülük etmek.

4-Köyün ve yörenin kültürünü ve sanatını gün ışığına çıkarmak, kültür akımını geliştirmek.

5-Köylünün ekonomik gücünü artırmak ve değeri üzerinde pazarlamanın yöntemlerini öğretmek ve öncülük etmek.

6-Cumhuriyetin temel ilkelerini ve amaçlarını, demokratlaşmanın yararlarını, demokratik katılımın önemini kavratmak.

7-Köylülere demokratik haklarının kullanmasını, bu yönde çalışmalara yöneltmek.

8-Köylülere “ İMECE “NİN önemini kavratmak.

9-Köy gençlerini sosyal yönde “ futbol, kayakçı, güreş, binici, atıcı,  taşıt araçlarının kullanılmasını” bilgilendirmek, deneyimlerle yetiştirmek.

10-öğrencilere, gençlere ve yetişkinlere kitap okuma alışkanlığını kazandırmak.

11-Köylüleri, kör inançlardan “Hurafelerden” kurtarmak ve bilimselliğin önemini kavratmak.

12-Yörenin gelenek ve göreneklerini, çağın yaşam koşullarına uyum sağlayacak düzeye getirmek.

13-Tarımda kullanılan araç ve gereçlerin bozulmasında yapılacak işlemlerin basit yapımını “ tamirini “ öğretmek.

14-Sağlık yönünden ön bilgiler vermek.

Değerli Okurlar, yukarıda sıralanan maddelerin hangisine bunlar olamaz dersiniz? Lütfen günümüzde ezbere dayanan, bilimselliği, olmayan, çağdışı bir eğitim-öğretim sistemi ile karşılaştırın! Aradaki uçurumu görebilirsiniz! Şimdiki eğitim-öğretim sistemi ayrıca milli değil gayri milli bir sistemdir!

AKP’nin 15 yıllık iktidarı döneminde kaç tane milli Eğitim Bakanı görev almışsa, hepsi de ayrı telden sazı eline almış, Millî Eğitimi, milli olmaktan çıkarmışlar ve gayri milli hale dönüştürmüşlerdir! Eğitim-öğretim konularında dünya ülkeleri sıralamalarında, ilkokuldan, üniversiteye kadar eğitim-öğretim sıralamaları ve başarı oranlarında çok gerilerdeyiz!

Köy Enstitülerini kapatılması için siyasi iktidarlara baskı yapan toprak ağaları; bu okullar kapatıldığında bir yerlerine kına mutlaka yakmışlardır. Bu okullar kapatılmasıydı şayet; güzel yurdum Türkiye de eğitim ve öğretim sorunu kökten çözülebilirdi! Şimdi bu liberal kafalar, dışa bağımlı ekonomi sistemi ve de emperyalist ülkelerin bilerek geri bıraktıkları ülkemizi bugün yönetenler; milli eğitim sorununu bu anlayışınızla kökten çözemezsiniz!

Çözüme giden yol; “Fikri Hür, İrfanı Hür, vicdanı Hür.” Kuşakları yetiştirmek istiyorsanız,(böyle bir kuşak yetiştirmek istemiyorlar!) Gerçek anlamda köklü bir Milli Eğitim reformuna ihtiyacınız var!(Bu iktidar döneminde birçok bakan geldi geçti, hemen hiç biri reform yapmayı beceremedi!) Başka hiçbir çıkış yolunuz artık yoktur!(Bulamazsınız da!) Bu nedenle, Biran önce Cumhuriyetimizin Kuruluş ayarlarına mutlaka dönülmelisiniz! Hiç sanmıyorum hem dönmezsiniz, inanmadığınız için zaten beceremeyeceğiniz, yöntemleri denemekte istemezsiniz! Bu anlayışınızla yetiştirdiğiniz kuşakların ülkemize ne katkı verebileceklerini düşünmelisiniz? Belki de hiç düşünmek bile istemiyorsunuz!

Sevgiyle kalınız…

Ali Vacit TOKMAK

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali Vacit TOKMAK
Ali Vacit TOKMAK - 6 yıl Önce

gerçekten köylünün güneşini bilerek ve isteyerek söndürenlerin ideolojileri biliniyor! köylüyü bilerek ve isteyerek köylerini terk ettirdiler! ne tarım da ne de hayvancılıkta gelişmesini büyümesini ve de üretmesini emperyalist ülkelerle işbirliği yaparak engel oldular.köylü köyünü terk etti kasaba ve şehirlere yerleşti.çeşitli ş kollarında yani bulabildiği işlerde çalıştı.yaşlı köylüler hala köylerinden kopamadılar.üretmeyen köylü her şeyi kazancı doğrultusunda dışardan almaya başladı. alım gücü giderek azaldığını fark ettiğinde,.yarınlarda aç kalacağını o zaman düşünecek! işte belki kıyamet o vakit kopacak! köylüye yıllaca yalan söyleyen siyasetçiler o vakit ne yapacaklar çok merak ediyorum!n
ne dersiniz köylü bu davranışı gösterebilir mi? yoksa sinerek içine kapanır mı?