KURBAN ( OLMAK ) !

  Yazımızın başlığına bakıp, şartlı bakış açısıyla konuyu düşünmeyiniz. Ümit ediyorum, yine sıra dışı bir yazı olsun. Haddimizi bilerek, işin dinî boyutunu din görevlilerimize bırakarak ben konuya  başka bir pencere açmak istiyorum. Makineci olarak; çeşitli takım tezgâhlarında metal malzemelere şekil  veriyoruz, sevgimizi, göz nurumuzu  dökerek insanlığın yararına bir sürü makineler ortaya çıkartıyoruz. Velhasılı  san’atkârız. San’atkârın da her zaman duygusal  bir yönü söz konusu. Sadırdan satırlara neler döküldü bakalım?  Buyrun  kurbana  farklı bir yaklaşım.

    Çocukluğumuzda sokak aralarında çok top oynamışızdır. Tabii ki yere düştüğümüzde en fazla kanayan yerlerimiz, eklem yerleri olan dirseklerimiz  ve dizlerimizdir. Yine kan revan içinde bir gün ağlaya ağlaya eve gidiyorum. Rahmetli annem, ‘’ Ağlama uşaam, inci danelerin yere düşüyü, ağlama, ağlama senin göz yaşlarına GURBAN OLURUM’’ derdi. Bir taraftan teselli verir, diğer taraftan da  yaraya  üfleye üfleye  tendirtiyot bastırırdı. Tabi buradaki  kurban olmak sözcüğü ana şefkâtiyle ortaya çıkmış olan dolu dolu bir  sevgi  sözcüğüdür.

   Bir konser  veya  bir maç seyrediyorsunuz. Sizin çok hoşunuza giden bir durum ortaya çıkıyor. San’atkâra  veya  futbolcuya  canhıraş bir sevgiyle ‘’ Sana helâl olsun, senin Allah’ına(CC) kurban olayım.’’ diye bağırıyorsunuz.  Buradaki kurban oluş, yine müthiş bir sevgi  seslenişidir.

   Bir gönül dostu şöyle diyor;  ‘’Biz muhabbet  fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur.’’

Bu da ayrı bir kurban oluş örneğidir. Uzun yıllardır eğitim camiasının içindeyim. İnsan yetiştirmeye, öğrencilerimizin  kendilerine ve topluma faydalı bireyler olmaları için çalışıyoruz, uğraş veriyoruz. Her bir öğrencinin benim evlâdımdan farkı yoktur. Çünkü onlar da bizim evlâdımız. Mini etekli olmuş, başörtülü olmuş, uzun saçlı olmuş, kısa saçlı olmuş, erkek olup da kulağı küpeli olmuş fark etmez. Yeterki  ellerindeki  bilgi bardaklarını ters çevirmesinler. Düz koysunlar ki, bilgi birikimlerimizi, tecrübelerimizi  o bilgi bardağına dolduralım. Bu noktada  ben her  bir öğrencime yine kurban olurum. Buradaki  kurban oluş yine farklı bir boyuttur.

     Köy çocuğuyuz.Köyde tavuklar dikkatimizi çekiyor. Tavuk civcivlerini kollayıp, gözetirken onları  rahatsız eden insana, hatta köpeğe bile saldırabiliyor.Zarar göreceğini düşünmeden.

İnsan olarak biz de; evlâtlarımız, eşimiz, torunumuz, annemiz, babamız  velhasılı  sevdiklerimiz için kurban oluruz. Buradaki kurban oluş; karşılıksız bir sevgiyle yapılan fedakârlıklardır.
   Müslümanız  ya dini ıstılahlardaki bilgiler de dikkatimizi çekiyor. İşte bir örnek, Hz. Ebu

Bekir(RA) diyor ki;  ‘’ Ya Rabbi vücudumu  o kadar büyüt ki, hiç bir müslümana  Cehenneminde yer kalmasın.’’  Bu nasıl bir kurban oluştur?! Sosyal Bilimcilerin, Toplum Bilimcilerin dikkatine! Bir başka gönül  eri, ‘’ Türk milletinin iman selâmeti  yolunda cehennemin alevleri  içinde yanmaya razıyım.’’ diyebiliyor.  Bu da insanlık için müthiş bir kurban oluştur.

   Ampulu icad eden Edison’a bakıyorum. Çok farklı bir örnek. Bir ampul için 40.000 tane deney  yapıyor. Olmuyor, bıktım artık, bırakıyorum  demiyor. Sonunda  ampulu yakmayı başarıyor. Bana göre hedefe kurban oluşa  çok  güzel  bir örnek olarak hatırlayabiliriz.

    Çanakkale’miz  vatan  ve millet menfaatine binlerce kurban oluş örnekleriyle dolu. O kurban oluşlar olmasaydı; Türkiye Cumhuriyeti  vatandaşı  olarak bizleri nasıl bir istikbâl  karşılardı bilemiyorum!...Tefekkür dünyasında, beyin fırtınası  yaparak  bu örnekleri  farklı boyutlarda  çoğaltmamız, hisse alarak da sosyal  hayatımıza  çeki düzen  vermemiz  mümkündür.

   Toplum güzelliği için, taşın altına eller sevgiyle konulması gerekiyor. Taşın altına ne kadar çok el girerse, taş o kadar kolay kalkar. Bu noktada sevgiyle topluma  kurban olmak gerekiyor. Parantez açarak,  altını çizerek  ve  gururla  ‘’ Türkiye Cumhuriyeti’ne Kurban Olayım ’’ diyebilmeliyim ve diyebilmeliyiz. Ancak  bu;  fedakârlığı, sevgiyi, hoşgörüyü, gayreti, çalışmayı, azmi, vefayı, dostluğu, küçüğü sevmeyi, büyüğü saymayı, hamiyeti, yardımlaşmayı, yaratılanı yaratandan ötürü karşılıksız sevmeyi,  vb….bir sürü  iyi, güzel  ve  doğru olan insan karakterini ortaya koymayı,sosyal dayanışmayı   gerektiriyor. Bu noktada  da  BEN değil ; BİZ olabilmek  önemli.  Bu ise her kişinin değil, er  kişinin işi. Nasıl, er kişi olmaya aday mıyız? Önce ben, kendi nefsime ve vicdanıma söylüyorum.  Var mıyız ?  O halde, hep  beraber  vira bismillah. Haydi hepimize kolay gelsin.

               Hobi olarak yaptığım Kaligrafi (Latince Hat)  çalışmalarımdan bir örnek vererek  yazımı  noktalamak istiyorum. Hoşunuza  giderse zaman zaman yazılarımın arasında Kaligrafi çalışmalarımı sunmayı  düşünüyorum.

  Kurban’ın  esas  boyutuna  gelince  ise;  düşküne  ve  fakire  incitmeden, üzmeden yardım elimizi uzatmamızı  gerektiren  bir boyut. Sosyal  dayanışmanın  en  güzel  örneklerini  dini bayramlarımızda  gözlemleyebiliyoruz. Bu  güzellikleri  Kurban Bayramında  yaşayıp, yaşatmamızı  arzu ediyor  ve diliyorum…  Çünkü yıl boyu  Kurban Bayramı hariç hiç et görmeyen  sofralar  ve de yetimler  var. İnsan olmak, bunları düşünmemizi  gerektiriyor. Bu arzu, duygu ve düşüncelerle Kurban Bayramınızı  tebrik  ediyorum, ailenizle nice mutlu  ve  huzurlu bayramlar  diliyorum.Yurdumuzda  ve dünyada  kan ve  gözyaşı olmayan  bir hayat istiyorum… Tekrar  buluşmak  dileğiyle, saygı  ve selâmlarımı  sunuyorum.

 

 

Öğr.Gör. Ahmet AKIN

R.T.E.Üniversitesi

Teknik bilimler Meslek Yüksekokulu - RİZE         

YORUM EKLE
YORUMLAR
Selami Gümüş
Selami Gümüş - 11 yıl Önce

hocam gönlünüze sağlık, 25 yıl önceki öğrencinizden; aynı yola kurban olmak dileğiyle... saygı ve hürmetlerimle, hayırlı bayramlar.

Ahmet AKIN
Ahmet AKIN - 11 yıl Önce

selami bey kardeşim, yorumunuz şevk unsuru oldu...25 yıl bile olsa irtibat varsa allah'ıma çok şükür...gümüş ailesinin herbir ferdinin kurban bayramını en içden duygularımla tebrik ediyorum..binlerce selâm ve sevgilerimle....

memleket sevdalısı
memleket sevdalısı - 11 yıl Önce

saygıdeğer hocam; yazınız yine mükemmel.bu ülkenin sizin gibi ufku geniş insanlardan öğreneceği çok şey var.kaleminize sağlık.yazılarınızın devamını bekliyorum.

Ahmet Akın
Ahmet Akın - 11 yıl Önce

eyvallah...25 yıl önceki öğrencimle bağ kurabilmek çok önemli..allah'a çok şükür...gümüş ailesine binlerce selâm ve sevgiler...hayırlı bayramlar...

Ahmet AKIN
Ahmet AKIN - 11 yıl Önce

memleket sevdalısı kardeşim,eyvallah,herkes kapısının önünü süpürmüş olsa keşke...yorumlar şevk unsuru oluyor...inşallah yazmaya devama niyetliyiz...tevfik allah'dan....:))

HÜSEYİN BODUR
HÜSEYİN BODUR - 11 yıl Önce

hocammmmmmm maşallahhhhhhhh yi̇ne en anlamli yazilarinizdan bi̇ri̇si̇ni̇ daha yüreği̇ni̇z,,kalwemi̇ni̇z ve bi̇ri̇ki̇mleri̇ni̇zle döktürmüşsünüz si̇z yazin ben okuyayim....ve si̇ze çok teşekkür edi̇yorum kurban bayramnizi en kalbi̇ duygularimla kutluyorum, mübarek olsun di̇yorumsaygive sevgi̇leri̇mi̇ gönderi̇yorum...allah emanet olunuz ....

Ahmet AKIN
Ahmet AKIN - 11 yıl Önce

dostum; yorumunuz,soluğunuz,güç ve gayret veriyor.acizane birşeyler karalamaya çalıştık...ben de şahsınızda bodur ailesinin kurban bayramını en kalbi duygularımla tebrik ediyor,selâmlarımı gönderiyorum...siz de allah'a emanet olunuz...:)