Küreselleşen Dünyada, Kaybolan Gelenekler!

            Değerli okurlarım, ilçemizde yaz sezonu boyu düğün törenleri bütün hızıyla devam ediyordu. Hatta ilçemiz çevresi yakın köyleri bile düğün törenlerini kasabamızda yapmaya başladılar. Bunun birçok nedeni var. Asıl önemlisi de ekonomik boyutu olsa gerek. Çünkü köy düğünleri köyde yapılsa çok külfetli ve masraflı olacağı belirtiliyor!

            Nasıl olsa günümüzde çarpık kentleşme sonucu, kentlerle köyler arasında bir fark kalmadı? Törenlerde, törelerin uygulanışında farklılık olmasa da olur! Yapılan törenlerin bir ekonomik boyutu var. Ekonomik boyut ilçemizde zengin fakir arasında uygulanan törenlerde pek derin bir fark yansıtmıyor. Yalnız, hani halk arasında bir söz vardır:” Eski köye yeni adet getirmek.” Deyimi, her geçen sene ilçemizde bu söze uygun yeni yansımaları görmekteyiz!

            Yeni yansımaları ilçemiz töre ve gelenekleriyle bağdaştırmak elbette olmaz. Bu yansımaları taşıyanların, bazı çevrelerden ilçemize ekonomik boyutunu da göz önüne alıp, bundan bir çıkar sağlamayı düşünen, bazı şarlatanların işidir diye düşünüyorum. Bildiğiniz gibi moda mevsimliktir. Mevsimlik moda akımında, ekonomik boyut önde gelir. Düğün törenlerindeki, töre ve gelenekler o yöre insanınca önce yaşatılmalı, mevsimlik moda yaratıcıları gibi, ilçemize has kültürel etkinliklerimizin, bazı şarlatanlar tarafından bozulup asimile edilmesine Gerze’ye sahip çıkması gereken kurum, kuruluş ve onların temsilcileri tarafından izin verilmemelidir!

            Örneğin: Bir zamanlar gelişi güzel havaya atılan hava fişeği gösterisi! Hangi uzman kişi bu fişekleri rampasında ateşliyordu? Elde veya yön değiştirip, kalabalık insan toplulukları içinde patlamasıyla nasıl bir boyut sergiler, insanlar yaralanabilir. Bunlar düşünülüp tedbir alınmış mı? Sorumluluğu kim, ya da kimler üstlenecek? O da bilinmiyordu! Yaşanacak olumsuz bir olayda, işi alın yazısına bağlamayı çok iyi biliriz! Sonuç olarak, vah vah yazık oldu, ya da geçmiş olsun demeyi çok iyi beceririz. Artık yetkililer hava fişeği atma konusunda düğün sahiplerine izin vermiyor. Çok iyi oldu. Yoksa bu alışkanlık devam etseydi, düğün törenlerinde şehir eşkıyaları pompalı tüfek atmayı bile denerlerdi!

            Geçmiş yıllarda düğün törenlerinde binlerce mermi atılıp yakıldığını biliyorum! O dönemde yakılan mermilere acır, bu davranışlara hiç anlam veremezdim! Neymiş efendim, tabanca tüfek atarak düğün sahibini onurlandırmak gerekiyormuş! Geçiniz efendim! Siz atıcılar, bu törenlerde de tabanca ve tüfeğinizi karambola getirip deniyor, etrafa da hava atıyordunuz!

            Geçmişte de düşünürdüm. Bu kadar boşa atılıp yakılan mermi parası ile evlenen gençlerin birçok ihtiyacı ortaklaşa alınabilirdi! Ama ne gezer! Mermi yakmak, düğünü şereflendirmek oluyordu! Keh, keh, keh… O günde bu günde yardımlaşma ve dayanışma nedense göz ardı ediliyor! Dün de günümüzde de maganda kurşunlarıyla yaralan ve ölen vatandaşlarımız oluyor! Sözde yardım amaçlı takı törenleri de düğün törenlerinin bıktırıcı olmasına neden oluyor!

            Takı törenlerine bir çözüm bulunmalı! Uzun kuyrukları hızlandırılmalı! Nasıl mı? Evlenen çiftleri tebrik etmeye gelenler, yapacağı katkıları zarf içinde yapabilirler. Katkıyı yapan ve katkıyı alan bilir. ( Zarf üzerini katkı yapan ismini yazabilir.)Olur mu olmaz mı bilemem ama benim düşüncemdir. Zaman zaman ben bu yöntemi uyguluyorum.

            Değerli okurlar, ilçemizde düğün törenleri, genellikle yaz mevsiminde düğünler için düzenlenmiş alanlarda yapılıyor. Böylede olsa, bu alanlar herkese açık olduğu için bir curcuna içinde törenler geçiyor. Davetlileri karşılayıp oturtmakta tören sahipleri çok bocalıyorlar! İşin en acı yönü, yenen içilen şeylerin atıklarını uluorta yere atılması. Bu konuda hiç önlem neden alınmaz, anlamış değilim! Düğünler dağıldıktan sonra bakın o salonlara. Atıklar yerlerde. Çirkin ve iğrenç bir görünüş! Böyle modernlik ve çağdaşlık olmaz!

            Unutmayın dostlar, bizler toprakları en çok yağmalanan, insanların en kolay ölümlere terk edildiği bir ülkenin insanlarıyız! Töre ve geleneklerimize bu nedenle de sahip çıkamıyoruz! Ülkede her güzellik asimile edildikçe, insanlıkta öldü! Çok şükür diyemeyiz! Şimdi insanlıktan nasibini almamış çıkar çevreleri temsilcileri olduğu gibi, politikacılarımız da bolca mevcut! Aman Allah yokluklarını göstermesin!

            Ülkede hepimizin cebinde telefonları, hatta çocukların bile cep telefonları, bilgisayarları ve çeşitli oyuncakları var. Ama yarınları var mı? Olacak mı diye de düşünüyorum! Ya sizler? Eh küreselleşen dünyanın ülkemize bahşettiği nimet ve armağanlardan birkaçını saydık! Ne dersiniz, diğerlerini de saysak mı ?

            Esen kalın…

            Ali Vacit TOKMAK

YORUM EKLE