MIŞ MIŞ DA MİŞ MİŞ

          Barış günlerine doğup, savaş içinde yaşarken, bir çocuk ağlamaktadır duvar dibinde. Ve bir ana en derin acıların heykeli haline dönüşmüş. Ülke bir ucundan kanamakta kahvaltı sofralarına…

          Yasaklar yağmur gibi. Akıl tutulmasının kök saldığı bir ortamda, ele alınmış olan mistik sopa ile toplumun %50 ne talim yaptırılmaktadır. çalmanın, kul hakkı yemenin, rantiyeciliğin hutbesi okunamazken, korkuların tüm umutları kemirmeğe başladığı bir yerde kin, nefret, yoksulluk bir yanda, cihatçılık ve kibir deryasında saray saltanatı bir yanda… Terör örgütünce, Hoca efendi tarafından ve ABD’nce kandırıldıklarını itiraf edenlerin, Türk halkını kolayca kandırmaları bir yanda…

         İşte, tam da burada aklıma geliveriyor, Amiral Hyman G. Ricover tarafından söylenen, ya da kimilerinin, Çin atasözü olarak kabul ettiği  “Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler kişileri konuşur,” sözü geliyor aklıma. Bunu, “Büyük kafalar fikirleri, orta kafalar olayları, küçük kafalar kişileri konuşur,” şeklinde söyleyenler de var. Her ikisi de aynı noktayı işaret etmekte, aynı doğruyu vurgulamaktadır. Kısacası, kişiyi erdemli kılmaya çalışan bir söz dizimi, ata sözü ya da.

          Şu günlerde, “mış mış- miş mişlerle yapılan konuşmaların kolaycılığına saplanıp kalmak, yani bireyi konuşarak oyalanmanın hafifliğinden her zaman  rahatsız olmuşumdur. Bu, dedikodu pazarında dolaşmaktır aslında. Falancının mintanı yırtılmış, filancının saçları kirlenmiş, yok efendim, ayakkabısının ağzı yırtılmış, ceketinin cebi delinmiş gibi söylemleri mesken edinerek hiçbir yere varılamaz. Bilgi çağında fikirlerin yarıştırılması gerekirken, beyinleri ya da kafaları küçültülerek yaşamayı bir hayat tarzı olarak benimsemenin sonucu bence: MIŞ MIŞ+MİŞ MİŞ=MAFİŞŞŞŞ.

YORUM EKLE
YORUMLAR
hakkı
hakkı - 8 yıl Önce

aziz nesin kafalarıyla milletiyle dalga geçenler, onu hakir görenler, hep sonunda cevaplarını almışlardır, yüzde 25 lik zihniyetin bu milleti temsil edeceğine inanan bir güruh içinde olmaktan hala gurur duyuyor olmalısınız demek ki, ama unutulmasın ki milletine dönen her zaman kazanacak, kendini ondan farklı gören, çağdaş, aydın birey olduklarını , tumturaklı sözlerle laf kalabalığı yapıp edebi konuştuklarını zannnedenler sonunda nafile uğraştıklarını, aslında milletine bir faydaları olmadıklarını görmeye mahkum olacaklardır.