ORTAK ÇİLEMİZ SÜRMEKTE!

            Değerli Gerze Gündem okurları, ellili yıllarda her mahallede bir milyoner yaratan ekonomik anlayış; o günden bu güne milyarder, trilyoner hatta katrilyonerler de yaratmayı becerdi! Peki, kimdi bu yaratılanlar? Elbette hepimizin bildiği işbirlikçi bir avuç mutlu azınlık!

            Ya üreten geniş kesim ne âlemde? Üretilen pastadan hakkına düşeni alabiliyor mu? Ne yazık ki alamıyor! Bu gidişle de alacağa benzemiyor! Çalışan kesim ve emekli, maaşlarına yapılacak zam oranının yüzdesini düşünür ve eline geçecek parayı hesaplar oldular! Bu sorunu kaleme alırken, aklıma şu fıkra geldi:

            İŞ BULABİLMİŞ, KIZ EVLADIN BABASINA HEDİYESİ!

            Eve gelen Fatma’nın elinde bir paket vardı. Annesi sordu:

-          Fatma, o elindeki ne yavrum?

-          Babama ilk maaşımla bir hediye aldım.

Babası eline aldığı paketi hemen açtı. İçinden çıkan gömleği hemen giyip üzerinde denedi.

—Çok güzel bir gömlek, ama oldukça büyük!

            — Özellikle aldım babacığım.

— Aaaa, niye?

— Durmadan “İki yakam bir araya gelmiyor!” deyip durmuyor musun? Gömleği geniş aldım ki, iki yakan bir araya gelsin de bundan böyle yakınma. Bu iyiliğimi de unutma!

Öyle ya ne yapsın, yeni bir iş bulabilmiş çocuk? Gün gelecek o da yaşayarak emekçilerin çektiği çileyi öğrenecek!

            Bildiğiniz gibi her yıl emekli ve çalışanlar, verilecek zammın oranını heyecanla bekler. Ne yazık ki beklediği sonucu bir türlü alamaz! Çalışana da emekliye de verilen zam, hiçbir zaman bolluk değil, darlık getirmiştir! Bu durum da çalışanın da emeklinin de iki yakası nasıl bir araya gelebilir ki?

            Ne acı ki, bizlere verilen zamları içine sindiremediklerini dile getiren siyasi devlet büyüklerimiz; şu fıkradaki çocuk kadar bile çarkını yürüten kesimi düşünemez durumdadır! Ne iktidar ne de muhalefet bu konuda ortak bir çözüm üretmek için işbirliği içine nedense girmezler. Kendi çıkarlarında uzlaşma sağlarken, dar gelirli kesim konusunda uzlaşma sağlayamıyorlar! Bu nasıl milletin temsilciliği, bir türlü anlayamıyorum!

            Bir başka fıkra ile sözlerimi bağlamak istiyorum.

ALTIN KALPLİ VEKİLLERİMİZ!

İktidar partisi liderlerinden biri, toplantı salonuna girer. Milletvekillerinden birini yanına çağırır.

-          Siz, bir muhalefet partisi vekili ile kavga etmişsiniz, öyle mi?

-          Ettim Başkanım.

-          Altın gibi kalbi olan muhalefet partili vekil ile nasıl kavga edersin, sayın vekilim?

-          Tamam, altın gibi kalbi var ama ne yazık ki ayarı düşük Başkanım!

Fıkradan anlaşıldığı gibi, günümüzde sorunlarımızı ne iktidar ne de muhalefet bu durum da çözemeyecektir! Hatırlarsanız, altmışlı yıllarda köylerimizde başlatılan, ABD dayatması bir uygulama vardı! Yanılmıyorsam projenin adı 4K idi.

            Projenin açılımı: ( Kafa, Kalp, Kol, Kuvvet ) anlamını ifade ediyordu. O yıllarda bu kuruluşun bazı köylerdeki çalışmalarını izlemiştim.

 Hatta bu 4K kuruluşunun açılımını uyanık bir köy muhtarımız (  Kafa, kalp, Kol, Kuvvet ) açılımını, ( Köylünün, Kalkınması, Kıyamete Kaldı. ) diye yorumlayarak, bu dayatmanın köylümüz için faydasına inanmadığını belirtmek istiyordu!

Bugün dünden farklı mı? Sanmıyorum. Onun için başta çalışanlar, yani emekçi kesimin kafaları değişmezse, yönetenlerin de değişmeyecektir! Günümüzde artık Köylülük kalmadı! Köylüler kentlere göç ederek, kentli olmaya çalışıyorlar! Köylüsü, kentlisi, şehirlisi, çalışanı ve emeklisi birçok beklentilerinin gerçekleşmesi bekliyorlar! Ama bunun nasıl ve ne zaman olacağını bilmiyorlar! Bu durumda çalışan ve emekliler:

Bir adım ileri, iki adım geri yürümeye devam ettiğimiz sürece, emeklisi ve çalışanın refah ve mutluluğu ( KIYAMETE KALDI! ) demek olduğunu söylemek, yanlış olmasa gerek diye düşünüyorum!

Sevgiyle kalın…

Ali Vacit TOKMAK

YORUM EKLE