OSMANLI ŞEYH-UL İSLAMLARI

          Osmanlı Aliyye'de ilmiye sınıflarının başı için kullanılmış sıfattır Şeyhülislam, Evveliyatında Arapça da Şeyh olarak anılır olmuş, toplumlarda tarikat önderleri, kabile reisleri, Kur'an hafızları, ulema sınıfından şahıslar v.b öne gelen yöneticilerde bu şekilde anımsanmışlardır. Lakin 11. yüzyıldan sonrasında önemli müftüler içinde Şeyhülislam sıfatı konulur olmuş.

 

         Osmanlı Aliyye'de nam salmış meşhur Şeyhülislamlarından Ebu Saidzade, Hünkar İmamı Mehmed Efendi, Paşmakçızade  Seyyid Ali efendi, Sadık efendi, Ebezade Abdullah efendi, Ataullah efendi, Musa Kazım efendi, İzzettin efendi, Hayri efendiler hakkında fazlasıyla tenkid edilmişlerdir. Şeyhülislamlar yargılama ve yönetim, dini ve hukuki, eğitim ve öğretim alanlarında ilmiye hizmetleri üç kısma ayrılmış ve çoğu kez padişahı yönlendirmelerinde aktif rol almışlardır.

 

           XVII. yy. sonlarından itibaren mutlak dini ilder olarak devlet görevlileri arasında sadrazamınkine yakın bir yetki kazandılar ve hiyerarşi bakımından ulemanın başkanı sayıldılar. Savaş ilanı, barış antlaşması gibi sorunlarda şeyhülislamlara başvurularak, onlar dan alınan fetvalara göre karar verilmeye başladı.

 

           Bununla beraber İslami ilimlerin modern düşünce ve bilimle yetişen yeni neslin ihtiyaç ve sorunlarına cevap verebilecek konumda bulunması gerektiğini dile getirmişler. Bu maksatla Osmanlı Aliyye zamanın da, Ahmed Cevdet Paşa başkanlığında kurulan Mecelle-i Ahkam-ı Adliye kanunu 1868 den 1926 yeni Medeni kabulüne kadar yürürlükte kaldı. Bu arada 29 Teşrinievvel (Ekim) 1923 te Cumhuriyetin ilanıyla, Devlet teşkilat içinde Şer'iye ve Evkaf Vekaleti 3 Mart 19242te kaldırılıp laiklik ilkesi kabul görmesiyle  Diyanet İşleri Başkanlığı kurularak Şeyhülislamlık kaldırılmış olur. Adaletli nice gelecekler temennisiylen;

 

[email protected]

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar Berber

YORUM EKLE