Seçim Mi...

Demokrasi…

Zor anlarımızın büyük kurtarıcısı.

Darda kaldığımız zamanların en büyük umut türküsü.

Kurtar bizi demokrasi…

Kaç türlü demokrasi çeşidi vardır acaba.?

Ya da biz de olduğu gibi kaç ülkede ileri demokrasi vardır.

Hep merak etmişimdir.

Bir türlü de cevabını bulamamışımdır.

Neyse…
Gelelim seçim telaşına…

Demokrasimizde seçim zamanı.

Önce aday adayları.

Ön seçim.

Merkezden atama.

Aday olma.

Halkı selamlama…

Derken halkla buluşmalar.

Sonra…

Propaganda faslı.

Ülke yönetimine talip olanlar,

fikri ve zikri olanlar meydanlarda bunları kamuoyu ile paylaşacaklar…

İktidar partisinin adayları şimdiki zamana kadar ortaya koydukları becereleri teker teker halkla paylaşacaklar.

Yaptıklarının, yapacaklarına teminat olacağını söyleyecekler…

Ülkenin, kendi iktidarları döneminde değiştiğini iddia edecekler…

Sürekli gündeme getirdikleri bir türlü anlaşılamayan “ileri demokrasi kavramı” ile övünecekler.
Paralel ve derin devletle mücadele ettiklerini/edeceklerini beyan edecekler.

İşsizliğin azaltıldığını, dış borçların büyük bir kısmının ödendiğini, ülkede yoksulluğun belinin kırıldığını, refah düzeyinin arttığını ve artmaya devam edeceğini meydanlardan halka duyuracaklar…!
İktidar partisi mensubu adaylar konuşur da muhalefet partisi adayları durur mu?

Onlar da vur abalıya deyip mesaiye başlayacaklar.

Pardon ne abalısı…

Bu işin abalısı mı kaldı..

O halde…

Vur kürklüye diyecekler.!

Vur ki iktidarın halkı ne hale soktuğu /suistimaller yaptığı anlaşılsın…!

Ne gibi mi?…

Mesela…

Siz bu memleketi ne hale getirdiniz.

Dış politikanız sizin gibi iflas etti.

Memleketi taşeronlaştırdınız.

Emek sömürüsünü yasal hale getirdiniz.

Problem çözmekten öte ürettiniz.

İşsizlik üniversite mezunlarını ağlatıyor…

Hastanelerin durumu mağlum…

İhalelere fesat karıştırdınız.

İş takibi yaparak yandaşlarınızı zenginleştirdiniz.

Yolsuzlukta tavan yaptınız.

KPSS mağdurları diye yeni bir sınıf oluşturdunuz.

Bunun gibi nice nutuklar,muhalefete seçim malzemesi oluşturuyor.

İktidar ve muhalefet arasında yaşanacak olan bu tatlı ve zaman zaman tansiyon artırıcı didişmeye bizim ülkemizde demokrasi deniliyor.

Nedense ülkemizde demokrasi diye bir şeyi (!) biz sadece seçim zamanlarında kavramaya çalışıyoruz…

Böyle bir süreç yaşanmasa bu ülkede neyin olup olmadığı kimsenin umurunda olmuyor .

Temsili demokrasi bu mudur?

Her dört yılda bir halkın hatırlanması.

Halinin hatırının sorulması.

Ya sonrası…

Bilen var mı !

YORUM EKLE