SİNOP'UN PADİŞAH HASLARI

        Osmanlı Devleti tarafından merkeze alınan vergilere padişah hasları deniliyordu ve bunlar ''hazine-i hümayün'' un en önemli gelir kaynağını teşkil ediyordu. Bir sancakta verimli arazilere sahip köyler ve mezraalar da ''havass-ı hümayün''a dahil ediliyordu. Bunlar ''maktu'at'' ve ''mahsulat'' olmak üzere iki kısma ayrılmakta idi. Sancakbeyilerine boyahane, şemhane, tabakhane gibi işletmelerin vergileri Osmanlı Devletince bırakılabilmekteydi.

             

        1520'yıllarda yapılmış olan tahrire göre mukataa gelirleri, iskele gümrük geliri, hassa değirmenler, resm-i kile-i bazar, hassa çeltükciyan gelirleri bulunmaktadır.1560 tahririnde ise padişah hasları Sinop kazasında 30,910 akça görünmektedir ki, bilindiği üzere Sinop yakınındaki Korucuk karyesindeki bağçeler gelirleri ile resm-i keyl-i bazar, dekakin-i kasab, dalyan-ı Sinop ile resm-i çift, bennak ve sairedir. İcmal defteri kayıtlarına göre 1487'den 1582'ye padişah hasları gelirleri sürekli değişkenlik göstermiştir.

 

        Miri arazi rejiminin uygulandığı bölgelerdeki vergi gelirlerinin birkısmının merkez hazinesine almakta, bir kısmı ise  devletin ve ordunun temelini oluşturan timarlı sipahilere dirlik olarak tahsis etmekteydi. Öte yandan Şehzade hasları, Sancakbeyi hasları da süregelmiştirki Sinop kazasında Şehzade Sultan Mahmud, Musa, Orhan beyleri Sancakbeyinde bulunup haslardan faydalanmışlardır. Yine bilhassa 1560 tahririnde ise şehzade hasları sadece iki mukataa gelirinden ibarettir. Sinop kazasında 1487 tahririnde zikr edilen ''Resm-i çift ve bennak ve caba ve nısf-ı bad-ı heva an re'aya -yı sipahiyan ve merdan-ı kıla ve evkaf'' tır. Diğeride İskele gümrük mukataasıdır.

 

[email protected]  

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar BERBER

 

YORUM EKLE