Sevgili hemşerilerim, Osman Bey’in “Gerze’ye müjde” diye 18 Mayıs 2013’te basına verdiği beyanat ile Gerze’ye kanalizasyon ve terfi merkezi yapılacağını öğrendim. Yıllardır ihtiyaç olan bu projenin gündeme alınmasına da Gerzeli bir mühendis olarak sevindim. Tesadüf, bir gün sonra Zonguldak Çaycuma İlçesi Fen İşleri Müdürü ile bir görüşme yaptım ve laf lafı açtı, Çaycuma Kanalizasyon ve Arıtma Tesisi inşaatlarının ihalesini, İller Bankası A.Ş.’nin yaptığını, belediyenin ihale aşamasında haberinin dahi olmadığını söyledi. Çaycuma ile ilgili küçük bir bilgi verilir ise;

-          Yaklaşık 30.000 nüfus

-          Çaycuma Organize Sanayi Sitesi (Sinop’tan çok önce)

-          Yurtbay Seramik tuğla Fabrikası

-          Seka Kağıt Fabrikası

-          Hava Alanı

-          Yem Fabrikası

-          Filyos Kum-Çakıl işletmeleri, beton santralleri

-          Koskocaman OVA

-          Çaycuma Ticaret Odası, besicilik, seracılık vb. hatırlanmaktadır.

Belediye Başkanımızın, küçük bir haber başlığı ile mutsuz bir şekilde, “Belovacıklı’dan Müjde” diye bir beyanatını okuyunca ve de Çaycuma Fen İşleri Müdürü ile görüşünce, hemen bir makale yazıp, “Gerze Kanalizasyonu ihale edilmemişse ilgililerini uyarayım ve terfi merkezi hakkında da halkı bilgilendireyim” diye düşündüm.

Sonrası malumunuz,  “ GERZE BELEDİYESİ MAKALEYE AÇIKLIK GETİRDİ” ve Gerze Gündem Haber Sitesinde, belediyemizin amblemi…

Belediye tarafından yapıldığı iddia edilen TEKNİK AÇIKLAMA…

Saygılarımla değil, tüm kamuoyuna “saygılarımızla” duyurulur, bitiş cümlesi…

Altında Özgür Büyük (İnş. Müh.) adı soyadı ve mesleki ünvanı…

Sevgili Özgür, sana tavsiyem; altına imzanı atıp mesleki ünvanını belirttiğin çalışmalarda mühendislik etiğine uygun hareket etmendir.  Bu işin doğrusu, açıklamayı belediye vermeliydi ve altında teknik çalışmalar inş. müh. Özgür Büyük tarafından yapılmıştır, denilmeli idi, böylece içerik olarak menfi yorumlara maruz kalmazdın. Ayrıca çok önemli bir açıklama daha yapayım:

TEKNİK AÇIKLAMA diye gazeteye verilen bilgilerin içinde, sadece teknik olmadığına göre;

-          Bu işin yaklaşık maliyeti

-          İlk ilan ve davet tarihi

-          İhaleye iştirak eden müteahhit firma isimleri

-          İhalede verilen teklif değerleri

-          Neden davet usulü ihale yapıldığı ve bunun zaruri nedenleri

-          Müteahhit ile sözleşme yapılıp yapılmadığı

-          Keşif hangi yılın birim fiyatları ile hazırlanmıştır, gibi gerekçeli doğru bilgilerin kamuoyuna aktarılması gerekli idi.

Teknik açıklamanın altına birçok yorum yapılmış, birçok yorumcu sorular sormuş, havada kalmış ve Belediyeden yapıldığı teyit edilen açıklamayı Özgür kardeşimiz hür iradesi ile üstlenmiştir. Tamam Özgürcüğüm %100ü sana yazdırılmış olabilir, fakat Belediye Başkanı tarafından özel siteye koydurulup, benim makaleme karşı belediyeden açıklama olarak kamuoyuna duyurulmaktadır. Sanırım ne anlatmak istediğim anlaşıldı, konu sen değilsin…

Ben bu makalenin devamında ilgili teknik konulara da açıklık getireceğim.

Bir önemli eksiklik daha, belediyenin sitesine Gerze’nin en önemli ihalesi ile ilgili şeffaf ve herkesin anlayacağı dilde TEKNİK AÇIKLAMA neden koyulmadı acaba… Neticede öküzün altında buzağı aramıyoruz ama bu kadar yazılıp-çizilen bir konu, netameli olarak bırakılmamalıdır. Mevcut Altyapı Dairesi Başkanı, benim eski Kontrol Bölge Müdürümdür, bunu da ara bilgi olsun diye aktarmış olayım.

Şimdi bu konuyu alt başlıklar halinde teker teker inceleyelim:

DAVET USULU İHALE hangi şartlarda yapılır ?

Yapılacak inşaat işinin uzmanlık ve/veya ileri teknoloji gerektirmesi nedeniyle, AÇIK İHALE USULUNUN UYGULANMADIĞI hallerde davet usulu ile müteahhitler çağırılarak ihale edilir (4734 sayılı Devlet İhale Kanunu mad. 20).

Bu iş Resmi Gazete ve EKAP’ta (elektronik Devlet ilanı) yayınlanmamıştır. Bu ihaleye girebilecek Sinop ili sınırlarında ticaret yapan en az 5 müteahhit bulunmaktadır(uzmanlık ve yüksek teknolojisi bulunan).Davetli iş işini daha fazla irdelemek gerekmektedir.  Gerze’nin bu ihalesi, neden acaba davet usulu ile yapılmıştır, bende çok merak etmekteyim…

SUKAP ( su ve kanalizasyon projeleri) KAPSAMINDA HİBE ALINMASI NEDİR ?

Devlet 2013 yılında, siyasi parti farklılıkları gözetmeden tüm belediyelere su ve kanalizasyon gibi, kentlerimizin eskimiş ve yapılması zaruri, tüm altyapı inşaatı işlerini acilen yaptırması ve daha yaşanabilir bir ortam yaratılması için sözleşme bedelinin %50 sinin Maliye Bakanlığınca karşılanması için İller Bankası A.Ş.’ye genelge göndermiştir.

İller Bankası A.Ş. özel bir statüye sahip Devlet bankasıdır. ÖZEL ÇABA ile HİBE vs. yaklaşımlar komik olmaktadır.

Osman Başkan’ın daha önceki beyanatlarında “28 km. kanalizasyon hattı döşedik” sözleri de bulunmaktadır, hem de kendi imkanlarımızla…

DERİN DENİZ DEŞARJI nedir ?

Bu uygulamalarda, deniz içine döşenecek kanalizasyon deşarj boruları belli-yeterli bir mesafede ise, kanalizasyon sularının derin deniz ortamında seyrelmesi sebebi ile gerekli biyolojik oksijen ihtiyacı önem kaybeder, atık su, dip akıntılarının yönü vs. parametrelerde dikkate alınarak, leb-i derya Karadeniz’e salınıp gidecektir. Belediye Teknik Açıklama yazısında diyor ki;

Tuna Nehri Karadeniz’e zehir yağdırıyor, Karadeniz yine de sapasağlam demeye getirip çevreci bir yaklaşım gösteriliyor.

Sığ deşarjlarda da yeterli seyrelme olmayacağından, kıyılarda halk sağlığı ve çözünmüş oksijen konsantrasyonu bakımından risk söz konusudur. Fakat sığ deşarj ucuzdur.

Deşarj işinin esası; kanalizasyon sularının bakteri ve virüslerin gerekli taşınma süresine imkan verecek şekilde ve atık sudaki organik kirliliğin seyrelme yolu ile konsantrasyonunun azalacağı dikkate alınarak yapılan uygulamadır.

Diğer anlamı ise, Karadeniz’i arıtma tesisi gibi kullanmaktır. Ara mesafeye dikkat edilsin ki, mevcut uygulama gibi, ters rüzgarda balıkçı barınağını kirletmesin!

Tüm denizlerimize doğal seleksiyon ile insansal atıkları temizletmek matah bir şey gibi övünülerek bahsedilmektedir! Bodrum ilçemizde, kaç tane arıtma tesisi olduğunu ben gayet iyi biliyorum, derin deniz deşarjı neden yoktur ki acaba turizm master planı olan bu kentimizde!

ARITMA TESİSİ nedir ?

Kimyasal-Organik-Biyolojik arıtmalar yapılarak, yanmış yağlar- deterjanlar-  evsel atıklar vs. sıvıların arıtıldığı ve insan sağlığına zararlı olmaktan çıkartıldığı tesislerin genel adıdır.

Örneğin Almanya’da, kent ve sanayi atıkları, arıtma tesislerinden geçirilerek nehirlere ve denizlere salınmaktadır. Aynı Almanya nehir sularını tekrar arıtıp birçok yerleşim biriminde içme suyu olarak kullanmaktadır.

Çok pahalı olmayan ARITMA TESİSİNİ neden istediğim anlaşılmıştır diye düşünmekteyim. Devlet %50 sini hibe etmektedir( SUKAP kapsamında).

Şimdiki ihalede bulunan Terfi Merkezi de en az 2-3 milyon TL tutacağına göre başkanımız gerçekten 2 veya 3 milyon TL başka bir yerden kaynak yaratarak gerçek ARITMA TESİSİ’ni yaptırabilecektir… İlk makalede ben boş yere “haydi Başkan” demedim.

Mekanik arıtmada sadece insan bedensel atıklarının %70’i filtre edilmekte, gerisi diğer zararlı atıklarla birlikte denize boca edilmektedir. Hakemler çalmadığı düdük ile taraf tutarlar.

Belediyece, arıtma tesisi konusunda ilgili etkenleri değerlendirerek, uzmanlarca yapılmış bir çalışma, müspet-menfi bir rapor var mıdır ki, derin deniz deşarjının( denize mekanik salınımlı) daha iyi ve ucuz olacağı konusunda müspet açıklama yapılmaktadır ?

Arıtma tesisi için şu an fırsat kaçmış değildir, ısrarla sadece mekanik arıtma yaptırılıp, arıtma tesisinin çok özellikli karmaşık bir şey olduğundan bahsedilmeye çalışılmaktadır, aynı zamanda  da bu işin 2. Etabının olduğunun belirtilmesi, kafa karıştırmaktadır, bekleyip görelim zaman ne gösterecek denilmektedir.

Sevgili hemşerilerim yine Zonguldak’ta 14 Nisan 2013 tarihinde sayın Kemal Kılıçdaroğlu beyefendi, Zonguldak il arıtma tesisinin açılışını yapmıştır.

İlçemiz halkının menfaatlerinin gözetilerek çevreye uygun sistem seçilmesi bahsinde, kıyıya salınamayan kanalizasyonun derin denize (Karadeniz’e) salınarak çevreye duyarlı bir proje yaptık denilebiliyorsa iş teknik açıklama boyunu aşmış demektir. Şimdilik bu kadar…

Hasan Vehbi ERSOY