Açe Sultani Alaeddin

Dünya da nerede mazlum bir halk varsa, Osmanlı İmparatorluğu'nun eli ve gönlü oradadır. Din, dil, ırk gözetmeksizin zamane tüm gücüyle seferber olması takdiri şayandır. Portekiz Devleti 16. yy da, Sumatra İslam Devletlerinden Açe''nin hükümranlığına son vermişti ki Sultan Ali Mugayetin öncülüğünde 1526'da Açe halkı tekrar bağımsızlığını ilan etmişlerdir. Açe Devleti'nin Osmanlı İmparatorluğuyla ilk diplomatik girişimleri 1540 senesinde Portekizlilerin acımasız saldırıları karşısında Sultan Alaaddin Riayet Shah al-Kahar'ın (1537-1571) Kanuni Sultan Süleyman'dan yardım mahiyetinde heyetini göndermekle oluşmuştur. Açe Sultanı Alaeddin'in Kanuni Sultan Süleyman'ın yardım mektubunda ''12.000'i yerleşik, 24.000 adaya hükmediyorum. Bütün bu adalarda hutbe, siz padişahımın adına okunmaktadır. Seylan hükümdarı (Budist) kafirdir. Ama Seylan'da da teba-i şahanenizden olan Müslüman cemaati ve 14 adet cami vardır. Hutbe, ism-i şerifinize okunur. Güneydoğu Hindistan (Malabar) racası keza kafirdir (Brahman) . Ama ülkesinde 24 camide hutbeniz okunur. Gücerat sultanının veziri, tebaamızdan Karamanoğlu Abdurrahman Bey'dir. Bunların hepsi benim gibi siz padişahımdan denizci ve topçu isterler. Son gönderdiğiniz sekiz topçuyu başımın üzerinde taşıyorum. Şimdi kadırga ve kale yapmasını bilen gemi ve inşaat mühendisleri göndermeniz için şahane eşiğinize yakarıyoruz.'' diyordu.

Dünyanın en uzak diyarlarında Hilal ve Haçlı çekişmesi zamanımızdan daha çetin geçtiği zamanlarda dahi Osmanlı İmparatorluğu en zorlu anlarında da tüm gücüyle seferber olup, Kanuni Sultan Süleyman derhal yardım talebine icabet ederek 1554 senesinde Seydi Ali Reis Kaptan-ı Deryalığında Hindistan'a sevk etmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu'nun şemsiyesi altına girmiş her mazlum halk her nerede olursa olsun yardımını esirgemeyen Babiali'ye talebinin olumlu geri döneceğinin en büyük kanıtlarındandır yaşananalar. Mamafih Kanuni Sultan Süleyman tekrar Açe Sultanı Alaeddin'in yardım talebine 1564 senesinde 19 gemilik filo ile birlikte, top döküm ustaları, gemi ustaları, leventler, tıbbi malzemeler ve doktorlar dan oluşan 300 uzman personeli Açe'ye bilahare bir daha geri dönmemek üzere göndermişlerdir.

 1566 senesinde Portekizlilerin tekrar acımasız saldırılarına maruz kalan Açe Sultanı Alaeddin, Kanuni Sultan Süleyman'a bağlılığına nazaran 26 kalyondan oluşan geniş heyetini göndermiş lakin, o esnada Zigetvar kuşatmasında yer alan Kanuni Sultan Süleyman, bundan habersiz olduğu gibi Zigetvar'ında feth edilişini göremeden ölümünden birkaç saat önce sadrazamına ''Zafer davulları hala duyulmuyor.'' diyerek son nefesini verir. Kanuni'nin ölümü belli bir süre saklanarak yerine II. Selim cülus takınarak Açe Sultanı Alaeddin, tahtın yeni sahibine ve Osmanlı İmparatorluğu'na kulluğunu sunan bir mektupla yardım talebini '' Yardım etmezseniz mahvoluruz ve hacıların yolu da Portekizliler tarafından kesilmiş olduğu için Müslümanlara büyük zarar olur. Lütfen kale dövecek toplar gönderiniz. Açe, sizin köylerinizden biridir ve ben de hizmetkarlarınızdan biriyim. Biz, Lütfi Bey ve arkadaşlarından çok memnun kaldığımız için onların tekrar bu tarafa gönderilmesini rica ederiz. İhsan ettiğiniz topçular, selametle bu tarafa gelmişlerdir. ve onların yeri yanımızda çok yüksektir. Eğitim görmüş birkaç at ve hisar ve kadırga yapıcıları gönderilmesini rica ederiz.'' II. Selim derhal yardım talebine karşılık Açe heyetini Kurdoğlu Hızır Hayreddin Reis Kaptanlığında 36 adet içi mühimmatlarla dolu kalyonlarla geri göndermiş olup 21 Eylül 1567 tarihli ferman teslim ederek Portekizlilerin esaretinden Açe halkının kurtarılmasını istemişlerdir. Zamanımızda da maalesef yıllardır süre gelen Arakan Müslümanlarına yapılan ciddi akıl almaz soykırımlara tüm dünyaca sessiz kalınıyorsa o zamane değişen olmadığı sahihdir.

[email protected]

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar BERBER

YORUM EKLE