Gerze gündem haber emlak
2011-08-11 18:51:10

TÜRKİYE’DE EĞİTİME BAKIŞ

Hasan Vehbi Ersoy İnşaat Mühendisi

11 Ağustos 2011, 18:51

Osmanlı Devletinde 1800 yılında ülkenin hiçbir bölgesinde okur yazar oranı %5’i geçmiyordu ve bütün ülkedeki ortalama okur yazarlığın da %1 kadar olması muhtemeldi. Tanzimat dönemi sonunda Ahmet Mithat Efendi, okuma yazma bilmeyenlerin nüfusun %90-95’ i kadar olduğunu, bunların kalemsiz ve dilsiz olduklarını yazıyordu.

 

Osmanlı Devleti dönemi boyunca ilk öğretim, çok az sayıda çocuğa ulaşabilmiş, okula gitme şansına erenlerin büyük kısmı ise ancak Kur’an kursu niteliğindeki sıbyan okullarında eğitim görebilmişlerdir. 19. yüzyılda bile, örneğin 1824 yılında, II. Mahmut’un çıkardığı bir fermanla çocukları sıbyan okuluna gönderme zorunluluğu getiriliyor, fakat “sıbyan okullarının baş görevinin çocuklara İslamlığın şartlarını, inançlarını öğretmek olduğu” bildiriliyordu.

 

Bu görüş IV. Murat’ın reformculuk döneminde de vardı. Şeyhülislamlık reform alanı dışına çıkarılarak sadece şeriatı uygulama yetkisi anlamına getirilince, müslüman halkın ilk eğitimi de yenilenme anlamının dışına çıkarılmış oldu. Tanzimat hatta meşrutiyet dönemine kadar ilk eğitimdeki ruh, medrese ürünü olan imam ve hatiplerin etkisinde kalmıştır. Meşrutiyet döneminde bile ilk okulların programlarında Kur’an, tecvit, namaz sureleri, ilm-i hal bir çok saat tutmakta idi.

 

Osmanlı’da temel eğitim yokluğu, okuma yazma cehaleti, korkunç karanlığını yeni Türkiye Devleti kurulana kadar sürdürmüştür. 1927’ de bile Türkiye’de, 6 yaşından yukarı nüfusun ancak %11’i okur yazar idi. Kadınlarda bu oran %4’e düşmekteydi. Osmanlı’da temel eğitimin bu derece ihmali, tek başına Türkiye’nin geri kalmışlığını açıklamaya yeter.

 

Cumhuriyetin ilanından dört ay gibi kısa bir süre sonra, Türk ulusunun temel hastalığına müdahale yapılıp, temel eğitim ulemanın elinden alınıyor ve mektep-medrese ikiliği ortadan kaldırılıyordu (3 Mart 1924 Tevhidi Tedrisat ve vakıf kanunları).

 

Cumhuriyet döneminde bir yandan eğitim örgütü yeniden kurulurken, bir yandan da okul ve öğretmen sayısı hızla arttırıldı. Okur yazarlık oranı 1933’te %20’ye, 1970’de %50’ye, 2000’de % 90'lara çıkarıldı. Bu rakamların, Cumhuriyet öncesi yüzyılların eğitim karanlığı ile karşılaştırıldığında çok göğüs kabartıcı bir sonuç olduğu kesindir. Fakat unutulmaması gereken husus, Avrupa’nın 19. Yüzyılda eriştiği okuma yazma düzeyine 120 yıllık bir gecikme ile, ancak 1970’li yıllarda erişebiliyorduk. Ayrıca erişilen bu düzey birçok Asya ülkesinin gerisindedir.

 

Az gelişmiş ülkelerin büyüme hızları arasındaki farkı en iyi açıklayan değişkenin de temel eğitim olduğu, son yıllarda yapılan bir çok araştırmanın üzerinde anlaştığı bir bulgudur. Türkiye’de temel eğitim 20. Yüzyılın sonunda kavga gürültü beş yıldan sekiz yıla çıkarılabilmiştir.

 

Dünyada , bazı petrol şeyhlikleri dışında , nüfusun yarısından fazlası okur yazar olmadığı halde zengin olan ulus yoktur.

 

 Okur yazar oranı yüksek olan ülkelerde ise (Vietnam’da olduğu gibi) , ulus , dış etkenlerle yoksulluğa düşmüş olsa bile , nefes alır almaz ekonomi büyük bir kalkınma atılımı göstermektedir. Türkiye’nin çağın gerisinde kalmasının nedeni temel eğitim yetersizliğidir.

 

İngiltere’de başlayan sanayi devriminin çok kısa sürede öbür Avrupa ülkelerine , Amerika kıtasına ve daha sonrada Japonya’ya yayılmasını hazırlayan ve kolaylaştıran nedenler arasında , bu ülkedeki yüksek okur yazarlık oranının payı başta gelmektedir.

Atatürk’ün 1919’da Ankara’lılarla yaptığı görüşmede , ulusal hakları , varlığı , korumanın yolunu çizerken söylediği ;

“Kendini kurtarabilmek için ulusun her bireyinin , ülkenin alın yazısı ile kendisinin ilgilenmesi gerekir” , sözleri Türkiye’nin eğitim sorununun çözümü ile de bire bir örtüşmektedir.

Türkiye’ye güzel günler çok okuyan insan sayısının çoğalması ile gelecektir. Bu bir şans , kader , mucize olmayan matematiksel doğrudur.

 

Kaynak : Prof. Oktay Yenal “Ulusların Zenginliği ve Uygarlığı”

 

 

Not : Bu makale Mayıs 2002 yılında Zonguldak Hürdüşün gazetesinde yayınlanmıştır.

 


Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.