Bakarak Değil, Hissederek Yaşamak

CADDELERE SOKAKLARA MEYVE AĞACI DİKİLMEZ DİYE BİR KURAL MI VAR ?
Bakmak Değil Onun Mutluluğunu Görebilmek
GAZİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖR DANIŞMANI PROF. DR. EMİN KURU BİR SOSYAL PAYLAŞIM SİTESİNDEN, BELEDİYELERİN AĞAÇLANDIRMA POLİTİKASI HAKKINDA BİR YAZI YAYINLADI. KURU'NUN YAZISI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ.

PROF. DR. EMİN KURU'NUN İŞTE O YAZISI;

  Bütün belediyelerin ve orman bakanlığının genelde ortak ağaçlandırma anlayışı iğne yapraklı ağaçlardır. Deniz kenarları ve ırmak kenarları rutubetlidir orta Anadolu ise yağmura hasrettir ülkemizde. Deniz kenarlarındaki insanlar genelde romatizmalı hastalıklardan şikayet ederken orta Anadolu insanı suya hasret kavruk bir ortamda yaşamaktadır. Belediyeler ve orman bakanlığının ağaçlandırma politikası sadece göze hitap etmektedir insan sağlığı ülke ekonomisi yaşanabilir ve cazip ekolojik denge oluşturma anlayışı ülkemizde yok gibidir. İğne yapraklı ağaçların hakim olduğu ormanların yaz aylarında reçine akıntılarının neden olduğu yangınlarını seyrederiz içimiz acıyarak. Temennim az orman yangınına şahit oluruz bu yazın, Karadeniz’de dış güçlerin talimatı ile askıya alınan fındık politikası yerine iğne yapraklı ağaçlar ya da zahmetli buzhane gibi maliyetli kuruluşlarla ilişkili starling elma dikme teşviki yaparlar bu ülkede, yerli dayanıklı elmalarımızın da söktürülürler nedense. Meyve suyu fabrikalarımız da ham maddesizlikten kapatılınca yerine de coca cola içmemizi dikta ederler adeta. Dünyada önemli bir rekolteye sahip olduğumuz fındığın her alandaki ekonomik değeri ve iklime uygunluğu unutturulmuştur yönetenlere. İnsanlığı onurlandıran aya insan gönderen aracın yakıtının fındık ağacının mamullerinden yapıldığı bilinmemektedir. Deniz kenarlarında rutubeti emen ekonomik değeri çok yüksek zeytin ağaçları sökülerek yerine iğne yapraklı ağaçların dikildiğini görürüz bunun için Amerikalı Türkiye’de beste bile yaptırmıştır. Zeytinyağlı yiyemem aman basmada fistan giyemem aman senin gibi cahile ben efendim diyemem aman, cahillikten kurtulmak için yıllarca sağlıksız yağlardan olan vita yağı yedi bu ülke. Amerikalı da ülkemizden ucuz fiyata toplattırdığı zeytin ağacından çıkan yağları kendi ülkesinin insanına yedirirken biz Türkler için sağlıksız olduğunu sonra öğrendiğimiz vita yağlarının kerametleri kulaklarımızda hala çınlamaktadır. Sağlıksız vita yağı sağlıklı zeytinyağı yerine, tüketilmesi ülke politikası olarak yılarca teşvik edilmiştir maalesef gene bu müttefik Amerika basma dokumayı da bıraktırarak sömürdüğü petrol artıklarından elde edilen kumaşları alerjik olmasına rağmen giymeye mecbur bırakmıştır bizleri. Konumuzun dışına çıkmayayım ama saymakla da bitmez bizdeki aymazlıklar, maalesef önümüz de belediye seçimleri görülmektedir, bir de belediyelerin ağaçlandırma politikasına bakalım genelde iğne yapraklı ağaçlar ya da meyvesiz ağaçlar hakimdir uygulamalarda. Cahillikten kurtulmak için stratejik müttefikler ne denmişse onu yapmış yönetenlerimiz hepte söz dinleyenler gelip gitmiş sağcı solcu fark etmiyor aslında. Şehirdeki ağaçlandırma uygulamaları ekolojik denge kurma veya insan sağlığına katkı veya ekonomiklik gibi ülke çıkarları gözetilememiştir nedense. Şehirleşme anlayışında yerli kuşların ve göçmen kuşların yiyebileceği meyve ağaçlarını arasanız da göremezsiniz aslında. Zenginlerimiz de bahçelerine pahalı bir peyzaj ile süs bitkileri dikerek onlarda kuşların böceklerin çocukların koparacakları dalında görecekleri meyveleri çok görmüşlerdir sanki. Gerekçeleri meyveyi alırken dal kırılır yoldan geçen dalından koparır yer. Kuşlar karıncalar meyveye üşüşür endişeleri belediyelerimizi ve zenginlerimizi orman bakanlığımızı meyve ağacı dikmekten vazgeçirmiştir. Çocuğa çocukluğunu yaşatmayan buğdayı ağaçta yetiştiğini zannettiren şehirdeki bir çocukluk meyveyi sadece manavda görmeye mecbur bırakılmıştır. Göçmen kuşlardan ve çocuklardan meyveli ağaçlar kıskanılarak onların yerine iğne yapraklı ağaçlar dikilerek çöplük karıştırmaya mahkum edilmiştir maalesef kuşlar da. Meyveyi ise dalında göremeyen bir çocuk profili oluştu şehirlerimizde. Nasıl bir anlayıştır bu ağaçlandırma politikası izahı bile yapılamamaktadır aslında. Tabi doğa da boş durmamaktadır bu arada onlarda bir şekilde intikamlarını almaktadırlar insanlardan. Evlerin balkonuna çöplük karıştırdıktan sonra gelen kuşlar vasıtası ile bulaşıcı mikropların neden olduğu hastalıklara harcanan antibiyotik paralarının yabancı holdinglerine gidişini orman yangınları gibi içimiz yanarak seyredebiliyoruz. Doğanın ve ekolojik dengenin bozulması ile insanlık kendi nesillerini ve geleceklerini tehdit edildiğinin farkında bile değildir nedense.
Bu nedenle önümüzdeki Belediye seçimlerin de EKOLOJİK DENGE GÖZETİLSİN KUŞLARIN VE ÇOCUKLARIN MEYVE AĞAÇLARI ŞEHİRLERDE DE DİKİLSİN sloganı secim kampanyalarına hakim olmasını arzuluyoruz. Benimseyen her parti bu sloganı kullanabilir bu düşünceyi benimseyenler de oy verirse bu amaç gerçekleşebilir. Gagasında dut tanesini yuvasına taşıma mutluluğu sergileyen kuşa bakmak değil onun mutluluğunu görebilmektir insanlık, çöplük karıştıran insanı da kuşu da görünce insanlığımızdan utanabilmek önemli bir meziyet ve insanı değer olarak öne çıkmaktadır artık. Önümüzdeki seçimlerde kazanacak başkanlar içinde oy veren seçmenler içinde insana dönük hizmet anlayışlarının öne çıkmasını arzuluyorum. Belediye seçimleri öncesi geleceğimiz için, çocuklarımız için, insanımızın sağlıklı bir ortamda yaşaması için, aç gelip tok gitmesini istediğimiz göçmen kuşlar için, canlılar için duyarlı bir doğa bilinci için adaylardan ve seçmenden Belediye seçimi öncesi bu hafta başı siyasi atmosferden böyle bir istekte bulundum. Bu vesile ile Öğrencilerimin gurbette dernekçiliğe emeği geçen hemşerilerimin dost ve arkadaşlarımın ramazan ayını tebrik ediyor sağlık ve sıhhatli güzel günler diliyorum.

 

                                                                                                                                                      
YORUM EKLE
YORUMLAR
ergül mutaf uyanık
ergül mutaf uyanık - 11 yıl Önce

çok dogru söylesiniz hocam bu yüzden insanlar pek faz5 söylenenlere kulak vermiyorlar o yüzdn çahillik hükw sürmekte

HÜSEYİN ÇAVDAR
HÜSEYİN ÇAVDAR - 11 yıl Önce

hocamiz dogru söyer,biz bütün agaçlari sever fakat meyve agaçlarida sokaklarimizda,caddelerimizde ve hatta piknik yaptigimiz yerlerde çok hoşdurur ,ekonomiyede katki saglar.

Necmettin ÇAKIR
Necmettin ÇAKIR - 11 yıl Önce

sayin hocam, onlar, yazinizda bahsi geçenler yani , zeytine düşman, findiğa düşman,"sana düşman-bana düşman/vatan ki bu insanarin evidir/olar vatana düşman" zihninize sağlik. severek okudum yazinizi.