Başkumandan Süleyman Paşa

              Başkumandan Süleyman Paşa, 1877/1878 yllarında Balkanlar da ve Rumeli de bir çok başarılar göstermesine rağmen Devlet-i Aliyye  içerisindeki siyasi ve politik iç çekişmeler yanısıra komutanlar arasındaki çekişmelerde baş göstermekte idi. Balkanlarda kaybetmemizin   tarih sayfalarında bir örneği vukuu bulan Rus komutan Grandük'ün Ayastafanos'da, yüksek kumandanlarımzdan bir zata istinaden ''Devlet-i Aliyye  vekilleri, muzafferiyetimize  bizimkilerden ziyade yardım ettiler.'' dediği doğru ise, pek manidardır. Maalesef harb icraat ve tayinlerini  Dersaadet doğrudan, Başkumandan Süleyman Paşa'nın haberi olmaksızın emirler vererek yanlış kararlara sebeb olmakla beraber zamane zor şartlarında iki,üç veya bir hafta sonrasında anca haberdar olunabiliyordu. Süleyman Paşa, Eylül yirmi birden itibaren Umum Başkumandan ilan olunduğu halde emir komuta zinciri yerleştirelemediğinden Süleyman Paşa'dan nakl olunur ki; ''Bu emirnameyi aldığım gün, kat'i olarak istifa edip işin içinden çekilmeyi kurdum. Ancak plevne'nin kurtarılması için hatırıma gelen fedakarca bir tedbir bana ümit verdiğinden, hamiyetime mağlup olarak bu kararımdan döndüm.'' Lakin Başkumandanın icraatına müdahale ve teşebbüslerini etrafa duyurmak kadar zararlı bir şey elbet olamaz.

              Rusların kışkırtmasıyla Balkanlardaki Bulgarların her fırsatta müslümanlara zalimliklerini yaparak suçlu, suçsuz binlerce insanı işkencelere maruz bırakarak öldürmesine rağmen Dünya zamanımızdaki gibi sessizliğe bürünmüş idi. Haçlı ve Hilal çekişmesi daima olmuştur olmayada devam edecektir.  İngiltere'nin sözüm ona ''İki ay kadar Balkan hattını tutarsanız devletimiz size yardım eder'' şeklindeki aldatıcı taahhüdlerine Bab-ı Aliyye itimat ederek 0n dokuz Teşrinisani (Kasım) tarihinde Süleyman Paşa'ya Sadaret makamından şu şekilde telgraf gönderilir. '' Düşmanın Blkanlar'ı  geçerek Edirne'yi tehdit edememesi, şimdi devletçe en mühim bir meseledir. Hiçolmazsa iki ve nihayet birbuçuk ay olsun Balkan hattının muhafazası  gayet mühim ve gereklidir. Elinizdeki kuvvetinizle bu maksadımızı temin edeceğiniz ise şüphesizdir. Lakin bunun devletçe bilinmesinin politikaca  ehemmiyeti vardır. Bu hususta vereceğiniz malumatı pek mahrem tutacağız. Mütalaanız ne ise çabuk ve gizli oarak bildiriniz.'' 

  Başkumandan Süleyman Paşa b telgrafa cevabı geciktirmeden iade ederek '' Eğer bu hafta içinde, Kumarlı'ya çekilen Mehmed Ali Paşa ilerlemez yahut  Kumarlı'nın muhafazasında rehavet gösterirse, düşman Balkan'ı geçmiş biliniz. Eğer ben Kumarlı'da bulunda idim, bunu bana yazmanız münasebet alır idi.  Mehmed Ali Paşa ileri hareket edeceği yerde geriye gidiyor. Ben Orhaniye'ye gidecek oldum, müsaade etmediniz. Mehmed Ali Paşa sebatsızlık ederse  Balkan hattının iki haftadan fazla elde tutulması mümkün değildir. Ben şimdi Tuna şark ordusundan aldığım bir fırka ile Elena'ya yürüyorum.   Bu emri Mehmed Ali Paşa ve Ahmed Eyüp Paşalara veriniz. Bir adam hem umumi hem hususi kumandan olamaz. Şimdi ben hususi kumandanlık ile meşgulum..''  diyerek telgrafını göndererek Başkumandan Süleyman Paşa Teşrinisani (Kasım) ayının yirmi ikisinde Maryan ve Elena muzafferiyetlerini kazanmışlardır.

[email protected]                                  

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar BERBER

YORUM EKLE