CHP'de Neler Oluyor?

Değerli Gerze Gündem Okurlarım: CHP yönetim  kadroları, biz nerede hata yapıyoruz sorusuna yanıt arama yerine, parti içi çok gereksiz, yersiz ve tutarsız bir birlerini eleştirmeyi tercih ediyorlar!

Her defasında çözümü kurultaydan bekliyorlar! Ne yazık ki CHP her kurultay öncesi, geçmişi ile geleceği bir türlü masaya yatıramadı. Tartışıp aydınlığa çıkarabilecek, partinin Bilim Kurulları hiç olmadı!

Geçmişte Ecevit, Halk Sektörü, Demokratik Kooperatifçilik, Gelişme Köylüden Başlayacak, Birlikte Üretim Hakça Bölüşüm, Ne Ezilen Ne Ezen, İnsanca Hakça Düzen diyordu. Projeler üretiyordu. Dergiler, kitaplar çıkarıyordu. CHP'NİN hiçbir döneminde, Ecevit döneminde basılan kadar kitap basılmamıştır!

Şimdi neden böyle bir girişim daha çağdaş anlayışla ve de artarak yok!

Günümüz de zaman zaman Ecevit'in " Ne ezen ne ezilen, İnsanca hakça bir düzen." Sloganını kullanmaya devam edenler; neden acaba insanca hakça düzen programını getiremiyorlar? Birlikte üretim, hakça paylaşımın nasıl yapılacağını açıklayamıyorlar?

ABD başta olmak üzere tüm gelişen ve gelişmekte olan ülkelerde, Kooperatifçilikten etkin biçimde yararlanılmakta, Sosyal Demokrat Partiler, programlarında kooperatifçiliğe geniş yer vermekteler.

Ne yazık ki, bugüne kadar CHP parti yönetici kadrolarının ve sözcülerinin ağzından, kooperatifçiliğe ilişkin hiçbir şey duymadık! Kooperatiflerden ve giderek sayıları azalan kooperatifçilerden hep uzak durdular!

Ne kırsal kesimle ne de varoşlarla ilişki geliştiremediler! Daha doğrusu plajların, sahillerin partisi oldular! Ege Denizi kıyısı şeridine sıkışıp kaldılar!

Sendikalar, kooperatifler gibi sivil toplum kuruluşları olmadan, Sosyal Demokrat Partiler güçlenemez!

Unutmayın, Ecevit hep " SOL " diye diye oy aldı! Şimdiki CHP yönetimi ve sözcüleri " SOL " demekten korkar oldular!

Şimdiki CHP yönetimi gençlikten çok uzak kaldılar! Türkiye'nin en yaşlı üyelerinin partisi, daha açıkçası emekliler partisi durumuna geldiler!

CHP, yeni teknolojilerden yararlanamayan, sandık görevlilerini örgütleyemeyen, ıslak imzalı tutanakları toplayıp programa giremeyen, yani teknolojiyi etkin biçimde kullanamayan, yeniliklerden uzak bir partili yurttaşlar durumundadırlar!

CHP de temel yanılgı, Genel Başkan değişirse, başarı sağlanacağı yanılgısıdır!

Bu yanlışı şöyle bir örnekle açıklayalım:

CHP bir araç olsun! Genel Başkan bu aracı kullanan şoför olsun! Bu araç çağın çok gerisinde ve ilkel olarak kalmışsa, Şoför değişse bile, bu ilkel araçla çağdaş hedeflere ulaşmak mümkün olamayacaktır!

Yani araç yenilenmeden halkın ilgisini çekmeyecek! İşte bu nedenle CHP bu programla ve bu yapısıyla ne şimdiki ne de gelecekte seçileceğini düşündüğünüz Başkanıyla başarılı olamayacaktır!

Yıllar yılı CHP Türkiye'nin en tutucu partisi durumuna getirilmiştir! Bu gerçeği görmezden gelemeyiz!

Ülkede yeni partiler kuruluyor. CHP kendini yenilemediği için, o kurulan yeni partiler hep ipi göğüslüyorlar! Bunları yakın tarihimizde sıkça yaşadık!

CHP'Yİ 58 yıldır izlemekteyim. Gördüğüm temel eksiklerden biri de Sevgisizliktir! Partililer ne yazık ki bir birini sevmiyor! Saygı da göstermelik yapılmakta!

Günümüzden söz edersek: Kılıçdaroğlu, İnce'yi, İnce de Kılıçdaroğlu'nu sevmiyor! Parti üyeleri de kendilerine rakip olanları sevmiyorlar! Bu nasıl bir anlayış ve nasıl bir yarışmadır!

Ne yazık ki, CHP de sevgi ve bilgi paylaşılarak büyütülemiyor! Partide, dayanışma yerine, yıkıcı sanki bir birini yok edici eleştirilerle sanki partide bir yarışma ortamı var!

Tüm enerji parti içi yarışmalarla kaybediliyor! Diğer partilerle yapılacak yarışmaya güç kalmıyor!

Şimdi görülen yine  o ki; parti tüm enerjisini İNCE-KILIÇDAROĞLU yarışmasında harcayacak! Yani kırgınlıklar, yanlış anlaşılmalarla da Yerel Yönetim Seçimleri çok büyük ölçüde kaybedilecek!

Yıllar yılı,Ne Altı ok'un hedefleri, ne de Çağdaş Sosyal Demokrasinin Evrensel İlkeleri bu topluma anlatılıp kavratılamadı!

Sonuç olarak, CHP ya gerçek anlamda ilkelerde yenilenecek ya da hemen her seçimde yenilmeye devam edecek! Hemen her seçimde yenilmeyi sona erdirebilmek için, CHP kendini tümüyle yenilemelidir!

Kendi içinde eleştiri ve öz eleştiriyi bir birini kırmadan, yıkmadan yapabilmeyi barış, sevgi ve kardeşlik içinde gerçekleştirmek zorundadır!

CHP olarak her seçimde yenile yenile, bir türlü Yenmeyi Öğrenemedin! BİR DE KENDİNİ YENİ BAŞTAN YENİLEMEYİ DENE! AMA ALTIOK HEDEFLERİNDEN SAPMADAN VE TAVİZ VERMEDEN OLABİLİR!..Varmısınız, Genel Başkan Ve Parti Yönetimi?

Sevgiyle kalın.

Ali Vacit TOKMAK

YENİ OLAYLAR OLMAYA DEVAMI  EDİYOR!

Yukarıdaki yazımı 23-Temmuz 2018 tarihinde, Gerze Gündem Haber Sitesinde yayımlamıştım. Tarih bazen tekerrürden ibarettir derler! Bazı tespitlerimi o tarihte yapmıştım. Bunlardan bir kısmı bu günümüzle de hala örtüşmekte! Yani yeniden tekrarlanıyor!

Çok yakın geçmişte CHP'de 37ci. Kurultay "İKTİDAR" Ana temasıyla CHP Lideri Türkiye Cumhuriyeti ve partisinin genel seçimlerin yapılacağı 2023'te 100ci. yılı tamamlamasını da dikkate alarak Kurultayda "İKİNCİ YÜZYILA ÇAĞRI" manifestosu ile  "İKTİDAR HEDEFLERİNİ" açıklarken, bu iktidarın adını da "DOSTLAR" diye nitelendirdiği ittifak ortaklarıyla kuracağını net olarak ortaya koymuştur!

NOT: Kurultayın en somut göstergelerinden birisi, 31-Mart yerel seçimlerinde yaptığı ittifakla büyükşehirleri kazanarak partiyi bir anlamda " Yerel İttifaka" taşıyan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ittifak politikalarını onaylaması oldu.

CHP'nin " İKTİDAR" hedeflerini ortaya koyduğu 37ci. Olağan Kurultayı'nda Kemal Kılıçdaroğlu, 6cı. kez Genel Başkan seçilirken; partiyi 2023 de yada öncesi bir erken seçime taşıyacak Parti Yönetimi de belirlendi! Ne diyelim? Hayırlı olsun!

Gelelim, Muharrem İNCE'YE:

Bu konuda, Muharrem İnce'den çok önce başka kanallar, yazarlar, sözcüler ve muhalif kanattan çok çarpıcı açıklamalar kamuoyuna açıklanıyor!

Kime inanalım?

Önce İnce ne demiş olabilir?

Sık sık CHP'den dışlandığını vurgulayan Muharrem İnce'nin ana hedefinin Cumhurbaşkanlığı olduğu ve adaylığını, partisini kurmasının ardından açıklayacağı belirtiliyor!

Ne dersiniz bu açıklamalar O'na ait mi?

Acaba bu anlayışı 2018'de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Abdullah Gül'ü, çatı aday yapmak istemesi, ancak İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in karşı çıkmasıyla bunu başaramaması sonrasında İnce'nin adaylığının önü açılması gerçekleşmiştir...

O seçimde İnce'nin Genel Başkan tarafında tepeden inme aday gösterilmesi de  parti içi demokrasi anlayışı ile hiç örtüşmemiş olduğunu düşünüyorum!

CHP'nin aday göstermede izlediği yol yine demokrasi dışıdır! İki turlu bir seçim süreci yaşanabileceği düşünülüyorsa, kendi parti içinden bir aday niye çıkarılmıyor? Eklemeddin adaylığında olduğu gibi!

Hep övünürüz! Üyelerimiz var. Parti tabanımız var diye!

Peki bu övündüğümüz milyonlarca partiliye neden sormuyorsunuz? Bu kitlelerin düşüncelerini niçin değerlendirmiyorsunuz? Artık bırakın delegelerle bir yerlere ulaşmayı?

Partinin asıl emekçisi olan üye ve tabanının görüşünü almazsanız, bu ve benzeri yanlışları yapmaya devam edersiniz!

Sayın İNCE bile adaylığı ile 30 bandını yıllar sonra ilk kez aşmıştır!

Şu an İnce'nin hedefi yüzde 51 bandını aşmak için tekrar aday olup, mücadeleye başlamak istediğini de düşünmelisiniz?

Genel Başkan, MYK ve Parti Meclisi; Parti Üyeleri Ve Parti Tabanına yönelik bir başlık altında anket yaptırın? İki turlu olabilecek bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Partili Üyeler ve Parti Tabanı en doğru adayı mutlaka bulacaktır! İşte bulacakları O adayla yarışmaya katılan aday ancak başarılı olabilir! Ben bu görüşteyim! Bu görüşü savunuyorum!

Birde önemli bir konuyu hatırlatıp açıklamak istiyorum! 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde. Binlerce sandıkta CHP temsilcilerinin olmadığı söyleniyor! Neden? Bu aymazlık niçin yapılmış?

Seçim kaybediliyor, seçim kazanılıyor! Her iki durumda da öz eleştiri ve eleştiri yapılmıyor! Eleştiri ve öz eleştiri yapılacağı zaman kavga mı çıkacağını ve yapılacağını sanıyorsunuz?

Belki, MYK ve Parti meclisi bu dediklerimi yapıyor diyelim! Peki Parti Üyeleri ve parti Tabanı bilgilendiriliyor mu? Hayır hiç duymadım ve parti içinde yaşamadım!

Gerçek anlamda bu ülkeye Demokrasiyi getireceğinizi söylüyorsanız, önce parti içinde demokrasi kural ve anlayışını, Üyelerden ve Parti Tabanından başlayarak yerleştirin ki, İlçe,İl ve Genel Merkez yönetim kurumları, ALTI OK hedefleri doğrultusunda OTOMATİK SAAT gibi hatasız şaşmadan çalışabilsinler...

Sağlıcakla,sevgiyle kalın.

Dünyayı Güzelleştirecek Kadınlar Olacaktır!

Ali Vacit TOKMAK     09-Ağustos-2020

YORUM EKLE