CORONA VİRÜS

 CORONA VİRÜS (Covıd-19) TÜM DÜNYA ÜLKELERİNE VE GÜZEL ÜLKEMİZE EN BÜYÜK DARBEYİ YAPANDIR!..

CORONA VİRÜS, Dünyada ve Ülkemizde yıkım yapıp terör estirirken, ne diye ülkemizde başka bir Darbeci aramaktayız?

Değerli Gerze Gündem Haber Okurlarım;

Hemen her konuda doğru tektir. Eğrilip bükülmez! İnsanın doğruları bireysel olarak farklı olabilir! İnsandan insana göre farklılıklar da gösterebilir! Herhangi bir konuda bana göre doğru olan, sana göre doğru olmayabilir!

Günümüz Corona Virüslü yaşam mücadelesinde; iktidar partileri sözcüleri ile muhalefet partileri sözcüleri, kendi inandıkları doğrularıyla hareket ederek bir birlerini incitici, kırıcı, rencide edici hiç bir insana bile yakışmayan aslı astarı olmayan sözlerle hem de bu ortamda birbirlerini suçladıklarını yazılı, görsel medyadan görmekte, ve parti sözcülerinin beyanlarını duymakta ve üzülerek izlemekteyim!

İktidar ve muhalefet partilerinin tutumlarını bu virüsle mücadele esnasındaki davranışlarını çok yanlış buluyorum!

Ayrıca insanlarımız geçim ve yaşam derdine düştükleri şu acılı günlerde, bir de ortaya attığınız Darbe söylentileri ile bizleri yay gibi de lütfen germeyiniz?

Bir yurtsever, aydın ve demokrat insan olarak, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat daha sonraki yıllarda Askeri Muhtıra'lar ve son olarak; 15 Temmuz Fetö Askeri Darbesini de alışık olmadığımız biçimde; yaşamış, görmüş ve acı faturalarını duymuş, okumuş biriyim!

Bu askeri darbelerin nedenlerini, sonuçlarını, okurlarımda mutlaka araştırma yaparak, gerçek doğruları   öğrenmelerini önermekteyim. Çünkü kulaktan duyma haber ve yorumlar, sizleri gerçekleri öğrenmekten uzaklaştırır ve yanlış düşüncelere saplanmanıza neden olur!

Benim bildiğim, askeri darbelerin hemen hepsi, başta ABD, NATO olmak üzere, bizi bölmek parçalamak isteyen emperyalist ülkeler ve onların yerli ortakları, ülkemizde darbe yapmak için ortamı hazırlamışlar, ortam olgunlaşınca askerlerde darbeyi yapmışlardır! Halkımızda alkışlamıştır!

Halkın büyük çoğunluğu bu gerçekleri çok iyi kavramada, anlamada zorlanmıştır, hatta kandırılmışlardır!! Darbeleri ve de darbecilerin yaptığı Anayasa değişikliklerini de anlamadan olumlu, olumsuz mu olduğunu araştırmadan  onaylamışlardır!

Bunu her darbe sonunda yapılan Anayasa halk oylamalarında görmek mümkündür!

 Anayasa, halk oylamalarını lütfen hatırlayalım...

15 Temmuz hariç, diğer üç askeri darbe de, yönetime el koyanlar, batıya bağlılıklarını kanıtlayan anlaşmaları onayladıklarını dile getirip, çok kısa zamanda sivillere yönetimi devredeceklerini, kamu oyuna ve dünyaya ilan etmişlerdir!

Yukarıda kısaca sözünü ettiğim darbelerde, ülkede sosyal ve ekonomik boyutta o günün şartlarına göre çok büyük değişiklikler olmamıştır! Günümüzde  toplumsal hayatımızı karmakarışık eden Corona Virüs'lü günlerde yaşadıklarımız gibi 15 Temmuz hariç, çok ölümlü yıkımlar  olmadı!

Bütün askeri darbelerde, başta halkımız olmak üzere, hem iktidar, hem de muhalefet partileri zarar görmüşlerdir. Demokrasi rafa kaldırılmış, ekonomik ve sosyal problemleri hep birlikte yaşamışızdır! En çok zarar gören kesimlerde halkımızın emekçi kesimleridir.

Ülkedeki her muhalefet partisinin hedefi iktidar olmak için kendi doğrularıyla halkı ikna etmek ve inandırmaktır. Elbet muhalefet partileri iktidar partilerini eleştirecekler, muhalefet partileri zamanı geldiğinde de iktidara yol da göstereceklerdir!

Demokrasilerde her iktidar sonsuza değin iktidarda kalacak değildir! Bunu gerek dünyada, gerekse ülkemde 1950 yılından günümüze görmekteyim! Bu nedenle de başta iktidar partileri olmak üzere demokrasinin diğer kanadını oluşturan muhalefet partilerinin bir birlerine saygılı olmalarını, hoş görü ve medeni ilişki, çağdaş davranışlarla birbirlerine yaklaşmalarını çok doğru bulurum! Aksini düşünmek, çok yanlıştır! Ülkeyi sarsar,   insanını üzer, yıpratır, kalplerde onanmaz çok büyük telafisi mümkün olmayan yaralar  da açabilir!

Bu nedenle günümüzde Corona Virüs, ülkemizde ve dünyada Askeri Darbelerden çok daha büyük zarar vererek, arkasında onarılmaz acılı ölümler bırakıp ve sosyal, siyasal problemler yaratıp gideceğini düşünüyorum.

Ülkemde sevindirici olan, Corana Virüsle mücadele eden ve kendilerini feda etmekten hiç çekinmeyen Cumhuriyetimizin yetiştirdiği Sağlık Ordumuz var! Onlara çok şeyler borçluyuz! Onların değerini çok iyi bilmeliyiz! Bu durumun hep birlikte  vatandaş olarak farkında olmalıyız, olayları anlamalıyız diye düşünüyorum!

Günümüz salgın döneminde, dünyada ve ülkemizde binlerce insanı ve yurttaşımızı kaybettik! Halada kaybetmeye devam ediyoruz! Yasaklara ve dayanışma kültürüne hep birlikte hemen uyum sağlayamadık! Partizanca davranışlardan kaçınmalıydık! Ne yazık ki beceremedik! Çok beceriksiz davranışları ilk kez böyle bir olayla karşılaşınca, hem yönetenler hem de vatandaşlar olarak bilerek yada bilmeyerek şaşırarak, olumsuz davranışlar sergiledik!

İşyerleri kapandı. Birçok kişi, gelir getiren, küçük iş yerlerini kapatmak zorunda kaldılar! Kimler mi? Berberler, kuaförler, kahvehaneler, kafeteryalar, merdiven altı küçük işletmelerde çalışanlar ve  binlerce esnaf! Ayrıca sanatkarlar, sanatçılar, tamirciler, küçük işletmeler, bunları unutmayalım!

Ve de topluca gidilen yaşanan ve ibadet edilen yerleri, sportif müsabaka alanları, diğer gıda dışındaki alış-veriş yerlerini, turistik tesisleri, lokantaları, otelleri de sayabilir, oralarda çalışanları da düşünebiliriz!

Ya çekirdek aile bireyleri arasındaki kopukluklar, arkadaşlık iyi ilişkileri ve dostluklar artık eskisi gibi olabilecek mi? Bayramları eski tadında kutlayamayız! Önümüzde dini Şeker Bayramı var. Eski alışkanlıklarımız bu bayramda olmayacak!

İlkokuldan üniversiteye kadar bütün okullarımız tatil edildi. Bu okullarımızda artık ne eğitim ne de öğretim eskisi gibi olmayacak! Arkadaşlıklar, eski alışkanlıklar, ne öğrenciler ne de diğer insanlar arasında sürdürülemeyecek!

Anneler, babalar; evlatları gurbette olanlar ne çocuklarıyla ne de torunlarıyla eskisi gibi hoşgörülü ve sıcak ilişkileri, hiç sanmam ki, artık birlikte paylaşarak yürütemeyecekler!

Belki benim çok karamsar olduğumu düşünebilirsiniz! Ama yaşadıklarımıza, duyduklarımıza şu birkaç ayda yaşadığımız olay ve gelişmeleri yorumlarsanız, bana hak vereceksiniz!

Toprağı olan üretime yönelecek! Üretime yönelenler için mazot,gübre ve de tohum fiyatları düşürülmezse; üretim artırılamadığı gibi, biz tüketiciler de üretilen ürünleri çok pahallıya almak zorunda kalacağız! Bu da paramız varsa alma olanağımız olacak! İşsiz ve gelir grubu çok düşük olanlar ve hiç geliri olmayanlar, çok büyük sıkıntılarla yaşam mücadelesi verebilecekler mi dersiniz?

İnsanlar ister istemez tutumlu olmaya, tasarruf etmeye çalışacak! Elbet işi, geliri daha doğrusu parası olanlar için yukarıda söylediğim geçerlidir! Ya işi ve geliri olmayanlar ne yapacaklar,nasıl yaşayabilecekler?

Hemen her ülkede, siyasi yaşamda da çok farklı görüşte insanları kucaklayan ve demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla uygulamaya konulan bam başka siyasi- ekonomik düzenler de belki kurulabilecek!

Ya da daha baskıcı siyasi yönetimler iktidara gelerek, siyasi yaşamlarını bir yere kadar, baskıyla sürdürebilecekler!Yine böyle bir düzende en çok zarar gören, geniş halk kesimi ve emekçi sınıf olacaktır!

İşte bu nedenle de ne siyasi iktidar yetkililerinden ne de muhalefet sözcülerinden, DARBE sözcüğünü, ben ve benim yaşımda olanlar duymak istemiyor olabilirler! Neden mi? Ben, 78 yaşımı doldurdum, 79 yaştan üç ayı aşkın gün almış oluyorum. 1960 yılından günümüze askeri darbeleri yaşadım. Bıktık usandık artık, darbelerden ve  darbe sözünden! Her darbenin faturasını bu ülkenin halkı ve genç kuşakları ve emekçi kesim çekiyor! Ekonomik kayıplarımız da çok büyük!

En büyük bela olan ve tek başına bu büyük yıkımı acımasıza  yapan virüsün aşısı ve ilacı henüz bulunamamış!

Dünyada, ülkemizde siyasi, ekonomik ve sosyal sistemleri insafsızca sarsan; zengin,fakir, genç, ihtiyar farkı gözetmeyen  bu öldürücü virüs, asıl  darbeyi  yapandır!  COVİD-19 varken, hangi başka güçler bu ülkede toplanmışlar, kuşanmışlar ülkede örgütlenerek, birdenbire ortaya çıkacaklar ve siyasi mi yada askeri mi  DARBE   yapacaklarmış! Hiç anlamadım. Böyle bir darbe kalkışması yapacaklarına aklım da bir türlü yatmadı!

Bu virüs daha çok can almadan, daha çok insanı işsiz güçsüz bırakmadan, gerek siyasi iktidar, gerekse muhalefetin her kanadı; Türk insanına güven verecek, saygıda, sevgide hem bir birlerine, hem de bizlere örnek olabilecek medeni şeffaf ve kucaklayıcı bir  davranış sergilemelerini; siyasi yollarını çağdaş anlayışla sürdürebilmek için de bizleri üzmeden, incitmeden, kırmadan , hepimizi, ikna edip, inandırarak, kendi hedeflerine  koydukları yolda yürümelerini dilerim!

Ayrıca 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik Ve Spor Bayramını

ayrıca Ramazan Bayramı (Şeker Bayramı'nı) Okurlarımın şeker tadında geçirmelerini dilerim...

Sevgiyle, saygıyla ve sağlıcakla kalın!  12-Mayıs-2020

Ali Vacit TOKMAK

YORUM EKLE