DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ! ÜLKEMİZDE UYGULANAN,    ON YIL SÜREN BİR DEMOKRASİ KESİTİNİN ÖZELLİKLERİ!

Değerli Gerze Gündem Haber Okurlarım: Ülkemizdeki gelişmeleri yaşayarak görmekte ve anlamaktasınız; "Turan Akıncı'nın" Demokrat Partinin on yıllık döneminde geniş boyutlu araştırmalarını, günümüzde yaşadıklarınızla karşılaştırma yaptığınızda çok daha iyi yaşanan olayları anlayacaksınız!

Bu araştırmaların bir çoklarını 1950- 1960 yıllarında öğrenci olduğumdan, bende Turan Akıncı'nın  inceleme ve araştırmalarının doğru olduğuna inanan biriyim.

Adnan Menderes dönemini daha iyi anlamak için aşağıdaki başlıkları çok iyi anlayıp, yaşadığınız dönemlerle  karşılaştırmak çok önemli olur diye düşünüyorum! Aşağıda sıralanmış, çok önemli yaşanmış olayları, tarihin akışı içinde araştırmacı yazar alt alta sıralamış! Oldukça uzun bir yazı ama doyurucu bilgi sahibi olacaksız diye düşünüyorum! Tarihi gerçekler kaybolmaz ve kayıtlıdırlar! Unutulsalar da bir gün yaşanmış gerçekleri mutlaka ortaya çıkaranlar olacaktır! İşte aşağıda alt alta sıralananlar sizlere çok ilginçte gelebilecek ve ilgiyle okuyacaksınız sanırım:

16 haziran 1950 DP iktidarının ilk icraatı Türkçe okunan ezanın tekrar Arapça okunmasını sağladı.

5 Temmuz 1950 Radyodan dini program yayın yasağı kaldırıldı.

3 Aralık 1950 Arap harfleriyle eğitim yapan dershanelere izin verildi.

8 Ağustos 1951 Hükümet, Halk Evleri'ne el koydu.

9 Ekim 1951 Devlet iç borçları 2 milyar 565 milyon liraya yükseldi.

4 Kasım 1951 İlkokulların ders programlarına din dersi konuldu.

5 Haziran 1952 Lozan Antlaşmasına göre Rum Patrikhanesi'nin başındaki kişinin Türk Vatandaşı olması gerekir. Bu ilke ilk kez ABD'den uçakla gönderilen Athenagoras'ın Türkiye'ye sokulması ile ihlal edildi. Başbakan Menderes Athenagoras'ı ziyaret etti.

8 Ekim 1952 Balıkesir'e giden CHP lideri İnönü'yü Vali kent dışında karşılayarak, kente girmemesini, girerse olaylar çıkabileceğini ve kendisinin sorumluluk alamayacağını belirtti. İnönü gezisinden vaz geçti.

24 Ocak 1952 Anayasada bulunan Türkçe kelimeler yerine Osmanlıca kelimeler kullandı. Bakanlık yerine Vekalet kullanılmaya başlandı. Genelkurmay Başkanlığı'nın adı " Erkan-ı Harbiye-yi Umumi Reisliği" şeklinde değiştirildi.

21 Ocak 1953 Petrollerimizin işletilmesiyle ilgili ilk anlaşma bir ABD şirketiyle yapıldı.

21 Temmuz 1953 Profesörlerin politika ile uğraşmalarını yasaklayan kanun kabul edildi.

27 Ocak 1954 Köy Enstitüleri kapatıldı.

7 Mart 1954 Petrol İşletmeciliğini yabancı sermayeye açan MaxBall adlı bir yabancının hazırladığı Petrol Yasası Meclis'te kabul edildi.

8 Mart 1954 basını sıkı kontrol altına alan ve basın suçlarına yönelik cezaları yükselten Basın Kanunu kabul edildi. Hakaret suçuyla yargılananlara iddialarını mahkemede ispat hakkı tanınması isteği reddedildi.

1950-1954-1957 yıllarında" tek dereceli liste usulü çoğunluk seçim sistemi uygulanmıştır." 5545 sayılı millet vekili seçim kanununa göre, tek dereceli, eşit, gizli oy ve açık tasnif usulüne göre adli denetim altında 14-Mayıs- 1950 tarihinde ilk seçim yapılmıştır. Bu genel seçimle DP. iktidara gelmiştir.

2 Mayıs 1954 GENEL SEÇİMLER YAPILDI:( İkinci kez.)

Oyların %57,6'sını alan Demokrat Parti 503 sandalye kazanırken % 35,4 oy alan CHP sadece 31 milletvekili çıkarabildi.

30 Mayıs 1954 Osman Bölükbaşı'nı seçen Kırşehir, ceza olarak il olmaktan çıkarılıp ilçe yapıldı.

14 Haziran 1954 Seçimlerinde CHP'ye oy veren Malatya ceza amacıyla bölünerek Adıyaman ili kuruldu.

21 Haziran 1954 Demokrat Parti kendi kadrolarını kurmak için devlette tasfiyeye yöneldi.

7 ağustos 1954 Millet gazetesi sahibi Fuat Arna, Adnan Menderes'e hakaret ettiği için tutuklandı.

18 Ağustos 1954 Millet gazetesi yazarı Nurettin ardıçoğlu ile yazı işleri müdürü Hüsnü Söylemezoğlu gazetede çıkan bir yazıdan dolayı 7'şer ay hapis cezasına çarptırıldılar.

23 Eylül 1954 Hüseyin Cahit Yalçın, Cemal Sağlam, İbrahim Cüceoğlu hapis cezası aldılar.

1 Aralık 1954 Hüseyin Cahit Yalçın, Hükümete hakaret ettiği gerekçesiyle, 26 ay hapse mahkum edildi ve 79 yaşında hapse girdi.

8 Nisan 1955 Döviz bulunamadığı için kahve ithalatı yapılamadı. İstanbul'da hane başına 100 gram kahve dağıtımına başlandı. Kahve alanlar, muhtarların hazırladığı listeleri imzaladı.

20 Mayıs 1955 Akis dergisi yazı işleri müdürü Cüneyt Arcayürek tutuklandı. " Hükümetin nüfuzunu kıracak neşriyet yapması ve bu suçu işlemekte devam etmesi ihtimalinin bulunması." gerekçesiyle 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

20 Temmuz 1955 Polis CHP İsparta İl Kongresini dağıttı. Kasım Gülek kürsüden indirildi.

5 Ağustos 1955 Karadeniz gezisine çıkmış olan CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek Sinop'ta tutuklanarak İstanbul'a getirildi ve bir gün hapiste kaldı.

5 Eylül 1955 Ekspres Gazetesi'nde Atatürk'ün Selanik'teki evine bomba atıldığı, (yalan) haberi üzerine, çok önceden planlanan gösteriler, kısa zamanda Rum vatandaşların işyeri ve evlerine yönelik yağmaya dönüştü.( Yani 6-7 Eylül olayları olarak tarihte geçer!)

7 Eylül 1955 Hükümet bu olayları muhaliflerin üzerine yıkmak, onlardan da kurtulmak amacıyla olayları komünistler tezgahladı söylemiyle idam talebiyle yargılanması öngörülen bu kişiler arasında Aziz Nesin, Kemal Tahir, Dr. Can Boratav, Asım Bezirci,  Hasan İzzettin Dinamo da bulunuyordu.

16 Eylül 1955 Sabah Postası gazetesi kapatıldı.Yazı işleri müdürü Orhan Rahmi Gökçe tutuklandı.

19 Eylül 1955Muhalif yayınlardan dolayı Ankara'da Ulus Gazetesi süresiz kapatıldı.

15 Ekim 1955 İSPAT HAKKI KALDIRILDI.Siyasiler hakkında bir iddia ileri sürenler hakaret suçuyla yargılanıp mahkum olmaktaydılar. Yargılanan kişinin ispat hakkı kaldırıldı.

8 Şubat 1956 Ekonomik sıkıntılar nedeniyle gazetelerin sayfaları 6'ya indirildi.

2 Mart 1956  Cumhurbaşkanına hakaretten gazeteci Şinasi Nahit Berker bir yıl hapse mahkum oldu.

8 Nisan 1956 başbakan Adnan Menderes, muhalefeti" SİYASİ SAPIKLIK, SAHTE İHTİLALCİLİK, İNKARCILIK, ADİ VE ALÇAK İFTİRACILIK, SAHTE HÜRRİYETÇİLİK VE TEDHİŞCİLİK" LE SUÇLADI.

31 Mayıs 1956 CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, " Adım adım mutlakıyete gidiyoruz!" dedi.

14 Haziran 1956 CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek, T.B.M.M'nin manevi şahsına hakaret ettiği gerekçesiyle bir yıl hapse ve dört ay Bursa'da ikamete mahkum oldu.

13 Ağustos 1956 bakanlar Kurulunca ortaokullarada din dersi okutulmasına karar verildi.

28 Eylül 1956 PARASIZLIKTAN MALİYE, İSTANBUL'DA HAZİNEYE AİT 10 BİN ARSA VE 500 BİNAYI SATIŞA ÇIKARDI.

11 Mayıs 1957 Gazeteci Nusret Safa Coşkun ve Rıfat Ekici birer yıl hapse mahkum oldular.

19 Mayıs 1957 Kayseri'de halka yaptığı açıklamada Menderes, DP'nin iktidarda olduğu yedi yıl içinde 15 bin, Yeni cami inşa ettik. Dedi.

2 Temmuz 1957 CMP Genel Başkanı ve Kırşehir Milletvekili Osman Bölükbaşı tutuklandı.

6 Temmuz 1957 Menderes Adana'da yaptığı seçim konuşmasında, " İSTANBUL'U İKİNCİ BİR MEKKE; EYÜP SULTAN CAMİİNİ DE İKİNCİ BİR KABE YAPACAĞIZ! " dedi.

27 Ekim 1957 GENEL SEÇİMLER YAPILDI. Oyların %47,9'unu alan DP 424 vekil, oyların %41,1'ini alan CHP, 178 milletvekili çıkarmışlardır.Toplamda 610 milletvekili seçilmiştir.

27 Ekim 1957 Seçim sonuçları tartışmalara neden olmuş. En vahim olaylar Gaziantep'te yaşanmış, seçimi ilkönce CHP'nin kazandığı ilan edilmiş, sonra bu karar değiştirilmiştir. Bu olayın yarattığı tepkiler üzerine kentin üstünde askeri uçaklar uçuruldu.

29 Ekim 1957 Seçim günü Mersin'de bir CHP'linin öldürülmesi olayına yayın yasağı konulmuş.

1 Kasım 1957 Yeni Meclisin toplanacağı gün halkın tepkisinden çekinen iktidar başta meclisin çevresini tanklarla çevirmek dahil kentin tüm önemli noktalarına askeri birlikler yerleştirdi.

10 Mart 1958 DEMOKRAT PARTİ ÖRGÜTLERİNİN RAMAZAN AYI BOYUNCA CAMİLERDE DÜZENLEDİĞİ MEVLİTLERİN PROPAGANDA AMACIYLA DEVLET RADYOSUNDAN NAKLEN YAYINI UYGULAMASI BAŞLATILDI.

30 Nisan 1958 Et sıkıntısını gidermek için Yeni Zelanda'dan koyun eti dışalımı yapıldı. ( Yani ithal et almaya başlanmış!)

19 Temmuz 1958 Nükleer silah taşıyan ABD uçakları İncirlik üssüne indi.

2 Ağustos 1958 İMF önerisiyle, Cumhuriyet tarihinin en yüksek orandaki devalüasyonu yapıldı. Bir dolar 280 TL'den 9 TL'ye çıkarıldı. Devalüasyon oranı yüzde 221 oldu

4 Ağustos 1958 IMF'den ilk borç alındı. İMF Türkiye'ye 250 milyon dolar  kredi verdi.

6 Eylül 1958 Başbakan Adnan Menderes, " İdam sehpalarında can verenlerden ders alsalar ya " diyerek muhalefeti tehdit etti.

7 Eylül 1958 CHP Genel başkanı İsmet İnönü, " Sehpalar kurulursa nasıl işleyeceğini kimse bilemez." diyerek Başbakana cevap verdi.

21 Eylül 1958 başbakan Menderes, CHP'nin parti olmadığını, İsmet İnönü'nün siyaseti bırakması gerektiğini, basının istediğini yazamayacağını söyledi.

22 Eylül 1958 İnönü, " Demokrasiye paydos demeye Demokrat Parti genel başkanının gücü yetmeyecektir." şeklinde cevap verdi.

12 Ekim 1958 Başbakan Adnan Menderes yurttaşlara muhalefetin kin ve husumet cephesine karşı " VATAN CEPHESİ " kurmaları çağrısında bulundu. vatan Cephesine katılanların ölü olsun diri olsun isimleri saatlerce radyolardan okunurdu.

19 Ekim 1958 Başbakan Menderes Said-i Nursı'nin yaşadığı Emirdağ'da Nurcular tarafından hilafet ve saltanatı temsil eden iki tuğralı, yeşil bayrak açılarak karşılandı. Menderes Risale-i Nurların ilk kez serbestçe basılması için talimat vermiş ve kağıt tahsisi yapmıştır.

30 Kasım 1958 DP hükümeti Adalet bakanı Esat Budakoğlu açıkladı. İlk sekiz yıllık hükümet dönemi içerisinde 811 gazeteciye toplam 57 yıl hapis cezası verilmiş olduğunu açıkladı.

20 Şubat 1959 Uçak kazasından kurtulmuş olması nedeniyle taraftarları arasında adeta EVLİYA MERTEBESİNDE kabul edilen Menderes Eyüp Sultan'a gitti. yanında büyük bir kalabalıkla türbede dua etti, dağıtılmak üzere resimler çektirdi.

2 Mart 1959 Müsteşarı Ahmet Salih Korur, Eyüp Sultan Cami'sinin avlusunda büyük bir iftar yemeği verdi.

30 Nisan 1959 İsmet İnönü'nün Uşak gezisinde olaylar çıktı. İnönü'nün Kurtuluş Savaşı'nda karargah olarak kullandığı evi ziyaret etmesi, Uşak valisi tarafından önlenmek istendi. valinin bu yasadışı buyruğunu kabul etmeyen Emniyet Müdürü ve  Jandarma Komutanı aynı gün görevden alındılar.Polis halkı dağıtmak için göz yaşartıcı bomba kullandı.

7 Kasım 1959 CMP lideri Osman Bölükbaşı 10 ay hapse mahkum oldu.

23 Ekim 1960 DEMOKRAT PARTİ İKTİDARINDA OKUMA-YAZMA BİLENLER YÜZDE 41'DEN YÜZDE 39'A DÜŞTÜ.

5 Ocak 1960 Mersine gitmekte olan Menderes'in önüne Tarsus'ta eline kasap bıçağı olan Ali Bayat adlı bir şahıs çıktı ve BACAKLARININ ARASINA SIKIŞTIRMIŞ OLDUĞU BEŞ YAŞINDAKİ ÇOCUĞU GÖSTEREK " UÇAK KAZASINDAN KURTULDUĞUNUZ İÇİN OĞLUMU SİZE KURBAN EDECEĞİM."dedi, son anda engellendi.

5 Ocak 1960 Said-i Nursi'nin doğduğu ve yaşadığı illerin valilerine bir mektup yazdı.Şark bölgesinde komünistliği 60 bin Nursi sayesinde önlemekteyim. Nasıl ki Arapça ezan okutturduk ve bu sayede Müslümanları Demokrat Parti cephesinde topladığımız malumunuzdur. Şimdi de dağıttığımız bu Risale-i Nurlarla Komünizmle ve masonlarla savaşacağız. ( ABD) projesi!

12 Nisan 1960 DP Grubu yayımladığı bildiri ile CHP'yi silahlı ve tertipli ayaklanmalar hazırlamakla, bir kısım basını da bunu yalan ve çarpıtılmış haberlerle desteklemekle suçladı.

18 Nisan 1960 CHP'nin orduyla birlikte hareket ettiği ve bir ihtilal peşinde olduğunu düşünen Demokrat Parti, bu iddiaları araştırmak için TAHKİKAT KOMİSYONUNA ek yetkiler veren kanun, uzun ve çetin tartışmalardan sonra kabul edildi." Değerli Gündem Okurlarım:

Ben de  bu açıklayıcı bilgilerden sonra aşağıdaki yorumları yaparak, düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum:-------------------------!

Ne dersiniz acaba, günümüzle o günlerin sizce bir benzerliği var mı? Bence var! 1950 -1960 yılları süresince, yani on yıllık bu süreçte yine gerçek demokrasiden söz edemeyiz!

Seçim sistemi hiç bir şekilde halkın gerçek temsilcilerini meclise taşımıyor! Gerici,dinci ve tarikatlar hortlamış ve kendilerine devlet içinde yer bulmuşlar!Gazeteler ve gazeteci yazarlar o günde, bu gün de büyük bir baskı altındalar! Yani düşünce özgürlüğü yok! İktidar muhalefet partilerini, adeta yok sayıyor! Muhalefet çok büyük baskı altında!

Din, siyasete kesin olarak alet ediliyor! ABD'ye Ve IMF'ye bağlantılarını giderek kuvvetlendirmişler! Bağımsızlık söz konusu bile edilemez! Halk, vatan cephesi kurularak adeta ikiye bölünmüş!

Köy Enstitülerinin kapatılması, köylünün aydınlanmasını istemeyen ağaların,dincilerin ve gericilerin ve de bunları uzaktan kumanda eden emperyalistlerin, amaçlarına hizmet eden cumhuriyet ve demokrasi düşmanlarının hedefleri olmuştur! Muhalefet liderlerine bile seyahat hürriyeti kısıtlanmış! En önemlisi de " Tahkikat Komisyonu" T.B.M.Meclisi çatısı altında iktidar tarafından kurulmuş, meclis üyelerini yargılama gibi demokrasi ve hukuk dışı görev üstlenmiş!

Meclisteki İktidar ve muhalefet partileri o gün nasıl demokrasi dışı davranışlar sergiliyorlarsa, günümüzde de geçmişten pek farkı yok gibi! Zaten günümüzde parlamenter sistem rafa kaldırılmıştır! Yeni icat edilen Cumhurbaşkanlığı sistemi bir yıldır uygulanmaktadır! Zaman zaman parlamenterler, sadece bireysel çıkarlarında ortak hareket ediyorlar!  Memleket ve halkın sorunlarını çözebilmede ne yazık ki, bir türlü iktidar, muhalefet uzlaşamıyorlar! Muhalefet önergeleri reddediliyor; İktidar önergeleri çokta incelenmeden ve tartışılmadan kabul ediliyor! Böyle anlayışla ülkede demokrasi yerleşir mi?

Belki çok yıllar sonra, T.B.M.Meclisinde toplam üye sayısı kadın ve erkek vekil olarak sayıları eşit sayıda meclise girebilirse, sanırım ancak o zaman ülkede demokrasi temelleri, biraz olsun sağlam olarak atılabilir!Aynı zamanda gerek seçim ve partiler kanununda, gerekse parlamenter sistemde yapılacak devrim niteliğinde olacak reformlardan sonra, demokrasiye giden yollarda ki engeller kaldırılabilirse, o vakit ülkenin ve insanlarının ufku açılacaktır!

Yoksa bu güzel ülkede demokrasi lafta kalır! Aksar, kesintiye uğrar ve yıkılabilir! Türkiye de Aşağı yukarı aklımın erdiğince, yaşadıklarım ve okuduklarımla, 70 yıldır gerçek demokrasinin,insan haklarının, laik  aydınlanmış, özgür, tam bağımsız bir  ülke özlemiyle yaşamaktayım! Ne yazık ki, yukarıda sıraladıklarımı göremeden ve hiç yaşamadan bu dünyadan göçüp gideceğim! Sebep olanlara .......... diyelim!

Sevgiyle kalın.

Ali Vacit TOKMAK

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali Vacit TOKMAK
Ali Vacit TOKMAK - 4 yıl Önce

ne yazık ki, okur-yazar sandığımız insanlarımız, yakın tarihimiz de geçmişte yaşanan gerçek olayları ya çok iyi biliyorlar! ya hiç umursamıyorlar! ya da bildiklerini sanıp, aman sen de diyerek geçiştiriyorlar! çok yazık, çok çok yazık! daha ne diyebilirim ki?

konur atalay
konur atalay - 3 yıl Önce

yazar iyi uygulamaları karalamak amacıyla olayları çarpıtmıştır.ayrıca ülkedeki rahatlamaları +yeni sağlıklı kanunları+memur ve işçilerin gelirlerinin artırılması inanca hüriyetin getirilmesi+yatırımlar barajlar.ekonomideki iyileşmeler vs vs ler yazılmamıştır.yazar muhalefet görüşlü olduğu için karalama yalan iftiraya başvurmuştur