EKMEK ELDEN

  Biz tarımda kendi kendine  yeten bir ülke idik. Halen tarım ülkesi olmamıza rağmen, durum hiç de kitaplarda yazdığı gibi ya da Tarım Bakanının dediği gibi değil.

  Makarnadan ekmeğe, büskividen böreğe ve gündelik hayatın her alanında tüketilen binlerce ürünün ham maddesi olan buğdayı bugün, başta  Ukrayna olmak üzere çeşitli ülkelerden yılda yaklaşık 3 ila 5 milyon ton arasında ve ayrıca Kanada'dan mercimek,  Hindistan'dan da nohut ithal ediyoruz!

  Türkiye’de tarım arazileri terk edilerek boş kalmakta, çünkü üretici ne kadar ekerse, o kadar zarar etmektedir. Bugün mazot 5 Liraya merdiven dayamış  ve kaç kilo buğday satarak  bir litre mazot alabilmenin hesabını üreticilerimiz yapabilecek durumdalar. Aynı pahalılık diğer tarım girdileri için de söz konusu olduğundan, araziler boş bırakılmaktadır. Bu yüzdendir ki, geçen yıl Gürcistan’dan saman ithal ettik, saman!... Yani birilerinin elleri çiftçilerimizin yakasındadır kısacası.

  Türkiye diğer hammadde alanlarında olduğu gibi tarımsal hammaddeler alanlarında da ithalatçı konumuna düşürülmüştür. Yetkili ve etkilinin  ağzıyla diyecek olursak: “Nereden, nereye…”

  Halkın gerçek gündemlerinin öncelikleri ile, iktidarların  aldığı politik kararlar örtüşmediği sürece, ekmek elden gelerek  muhannete  muhtaç olduğumuz gibi kurbanlıklarımızı ve et ihtiyacımızı da ithal eden ülke olmağa daha çok yıllar devam ederiz, bu böyle giderse... Bizi muhannete muhtaç edenlerin utanacakları  ve tez zamanda aklımızın başımıza geleceği umuduyla!

 

           Necmettin ÇAKIR

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hayrettin ÇAKIR
Hayrettin ÇAKIR - 10 yıl Önce

doğru yoruma ne denirki̇...