Kadınlarımızı kafalarımızın ve hayatımızın dar kalıplarından çıkarıp onu toplumsal yaşantımızın her aşamasına katılımını sağlayan Atatürk’e milletimiz adına çok şey borçluyuz. Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önderimiz Türk milletinin gerçek anlamda refaha ve medeniyete kavuşmasında kadınlarımızı cemiyet hayatımızın her anına dahil etmemiz gerektiğine inanıyordu. Kadınlarımızın her anlamda yetiştirilmesi ve yükseltilmesi için Atatürk, şunları söylüyordu: “Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.” 90 yıllık cumhuriyet tarihinde Türk kadını birçok yönden gelişmiş ve ülkemizin gelişip ilerlemesinde katkılar sunmuştur.

Hayatımızın vazgeçilmezi, gönlümüzün şahı, evimizin baş tacı kadınlarımız. Bugün hâlâ maruz kaldığın şiddetle onurunun incitildiğini, bedeninin ve kalbinin ağır darbeler aldığını görüyoruz. Sebep ne olursa olsun bunu şiddetle kınıyor, bir sivil toplum kuruluşu olarak sana uygulanan her türlü şiddetin ve onur kırıcı davranışın karşısında olduğumuzu tüm dünyaya ilan etmek istiyoruz. Biz biliyoruz ki, Türk milleti kadınına eş olarak, ana olarak, kardeş olarak her türlü kıymeti verir ve Türk töresi kadınımızı baş tacı yapar. Eski Türk devletlerinde kurultaylarda hakanın yanında “hatun”un yer aldığını ve alınan kararlar üzerinde hatunun söz sahibi olduğunu hatırlatmak isteriz. Binlerce yıl evvel kadınımıza verdiğimiz değer ortadayken bugün kadına şiddet haberleri bu millete yakışmamaktadır.

Bir öğretmen, bir doktor, bir mühendis, bir asker, bir polis, bir işletmeci, bir esnaf olarak kadınlarımız toplumsal yaşantımızın her alanında oldukları gibi bir eş, bir anne, bir kardeş olarak da özel hayatımızın her anında yanımızdadırlar. Onlarla birlikte mutlu nesiller yetiştirmek ve güçlü bir Türkiye inşa etmek hepimizin sorumluluğundadır. Kadınımızın şerefi, onuru ve gururu Türk milletinin teminatı altında olmalı, sorumluluk mertebesinde olanların kadınlarımızın maruz kaldığı haksızlıklar karşısında daha duyarlı olmaları en büyük isteğimiz ve beklentimizdir.

8 Mart Dünya kadınlar günü dolayısıyla son olarak şunu söylemek istiyoruz ki: kadınların olmadığı hiçbir anlayış, hiçbir hareket, hiçbir kuruluş ve hiçbir toplum başarıya ulaşamaz. Kadını pasifize eden, onu dışlayan bir anlayışın artık günümüzde ve nazarımızda yeri yoktur. Bunu her kesimin iyi anlaması ve bu yönde tutum ve davranış geliştirmesi milletimizin yararına olacaktır.

Gerze Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı olarak tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü tebrik ediyoruz.

Gerze Gündem Haber