18 Mart Şehitleri Anma günü, o günlerdeki askerlerimizin ne kadar zor şartlar altında savaştıklarını hatırlatmak amacıyla, yemekhanede düzenlendi. Yemekten önce bir dakikalık saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Mehmetçiğin Çanakkale savaşı sırasında yokluk yüzünden üzüm hoşafı, yağlı buğday çorbası ve yarım ekmekle beslendiği mönü İşadamı Cemal Aksu tarafından ücretsiz olarak akademisyenlere, öğrencilere ikram edildi. Gerze Meslek Yüksekokul Müdürü Doç. Dr. Halil Turgut, Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. İ. Gökhan Ceylan’ın, Türk Eğitim-Sen Sinop Şube Başkanı Turgay Şen, Gerze Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan Komiser Kadir Yılmaz, polis memurları Arif Türkmenoğlu, Murat Altunışık’ın da katıldığı yemekte, Çanakkale Zaferini anlatan görüntüler eşliğinde yemek yendi. Hüzünlü anların yaşandığı yemekte savaşın acısı bir kere daha yürekleri sızlattı. Yemeğin ardından duygularını dile getiren Doç. Dr Halil Turgut, Çanakkale zaferinin Türk tarihinde unutulmaz bir yeri olduğunu söyledi. Doç. Dr. Turgut, Çanakkale ruhunun günümüzde yaşatılmasının önemine vurgu yaparak, gençlere bu ruhun kazandırılması için eğitimcilere büyük görevler düştüğünü ifade etti. Çanakkale zaferinin kahramanlık hikâyeleriyle dolu olduğuna dikkat çeken Turgut, bu hikâyelerin zaman zaman öğrencilere anlatılması gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Turgut, bu toprakların kolay kazanılmadığını, zorluklar içerisinde mücadele verildiğini o nedenle vatan topraklarının değerinin bilinmesinin gerektiğini belirterek, “Burada kahramanca savaşan askerlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.  Onlar bu memleket uğruna canlarını verdiler. Çanakkale’de edebi vatanlarına uzandılar. Biz de bu savaşı veren insanlara layık olmak için ülkemiz için elimizden gelen çalışmaları yapmalıyız”  dedi. 18 Mart 1915’te tarihimizin en eşsiz sayfasını oluşturan Çanakkale Zaferi, dünyayı sömürgeleştirip uçsuz bucaksız köle ve maden kaynaklarına ulaşan İtilaf devletlerine karşı korkusuzca karşı konulan savaşın adıydı. Anadolu’nun dört bir yanından gelen yiğit, gencecik insanlar, yürümekte dahi güçlük çekilen çalılık, engebeli, çukurlarla dolu arazilerde düşmanla gırtlak gırtlağa boğaz boğaza savaştılar. İngilizlerin zırhlı gemilerinin muazzam güçlerine karşı, mermileri tükenince süngüleriyle karşı koyan bu buğday yüzlü Mehmetçikler, Conkbayırı’nda, Anafartalar’da düşmana “Çanakkale geçilmez” dedi. Bu zor şartlarda biri omuzundan, biri bacağından vuruldu ama yine de yılmadılar, göğüslerini tunca, çeliğe karşı siper ettiler. Burnumuza köle halkasını takacağını sanan düşmana, soğuk, rüzgârlı tepelerde tarihimizde gurur duyacağımız cevaplar verildi. Çanakkale Boğazı’nı denizden aşıp İstanbul’a girmeye çalışan itilaf devletleri, etin kemiğin savaşında yenildiler. Türk askeri, 57. Alay’ın komutanı Mustafa Kemal’in Anafartalar tepesinde yaktığı zafer meşalesiyle ne esir oldu, ne de mağlup oldu. İnsanüstü bir güç ve iman kuvvetiyle top mermisini sırtlayan Seyid Onbaşı gibi soylu, yiğit askerler, alınlarından akan kanla oluşan göllerde süngülerini yıkadılar.   

Gerze Gündem Haber