Hitler

Anadolu'da M.Ö 1225 yılında da varlığı bilinen Hitit İmparatorluğu insanları çok üretici idi ki düşmanlarına karşı ilk defa demirden silah kullanmışlardı. Firavun II. Ramses'in Hiti prensesi ile evlenmesinden beri Hitit meselelerine olan ilgi Mısır'da pek fazlalaşmıştır. Hiti İmparatorluğu iç idarelerinde bağımsız şehirler ve bu şehirleri idare eden kudretli bir asilzadeler sınıfından meydana gelir. İmparator ve sarayı, bütün bu şehir ve bölgeler üzerinde genel bir nüfuza sahiptir. Fakat, bu nüfuz, teferruata inmez. Hür köylülerden, rahiplerden meydana gelen kalabalık bir sınıf vardır. Kölelik de yaygındır. Kadınların toplumdaki yerleri saygındır. Hititlerin başlıca geçim kaynağı hayvancılık olup at yetiştiriciliğinde de kayda değer önem vermişlerdir.

Dağlarında zengin demir cevheri bulunması sayesinde Hititler'in, bilhassa bu madeni işleyen çok usta sanatkarları vardı. Düşmanlarının bakır ve tunç dan ibaret olan silahları karşısında, kendilerinin bilahare demir den yapılmış bir çok muhtelif silahları mevcuttu. Hitiler bu sırlarını saklamayıp komşularında öğretmişlerdir. Aslen Hititlerin yayılmaları M.Ö 1900 yıllarına rastlar. Bilhassa güneye doğru ilerlemişler, hatta M.Ö 1806 senesinde, İlk imparatorları olan I. Murşil, Babil'i bile fethetmiştir. Unutmamak gerekir ki Anadolu'nun ilk İmparatoru I.Murşil, Devletin başkentini Pro-Hititler'in de eskiden başkenti olan Orta Anadolu'da Hattuşaş şehrine nakleden de Murşildir ki M.Ö 1800 senesinde ölmüştür.

Hitiler, Babil'den birçok şey öğrendiler. Böylece kendilerine has medeniyetlerinden bir şey kaybetmeksizin, çivi yazısını kendi dillerinin ihtiyaçlarını karşılayacabilecek şekilde iktibas ettiler. Hala kullandıkları bu yazı sistemi ile resmi metinleri ve kitabelerini yazmaktadırlar. Yazılarını taşa yazmayı tercih etmektedirler. Hititler, Babil'i istilalarından sonra Kuzey Suriye'ye girdiler. M.Ö 1350 yıllarında bu ülkede iyice yerleşmiş bulunuyorlardı. III. Tutmosis, zamanında Hitiler, vergilerini Mısır'a kendi istekleriyle yollamaya devam ediyorlardı. Fakat, gün geçtikçe kudretleri artarak vergiyi yollamamaya başladılar. Mısır, onların bütün Suriye2yi elde etmek ihtiraslarını biliyordu. Firavun Setos ile oğlu II. Ramses'in bütün çabaları da, onların Suriye'de daha güneye doğru akmalarını önlemeyi hedef tutuyordu.

Ve lakin, M.Ö 1264 senesinde Mısırlılar ile Hitiler arasında yapılan antlaşma, Kuzey Suriye'de onların hakimiyetlerini tanımakta, fakat Güney Suriye'ye inmelerini önlemekteydi ki Antlaşma da şu şekil bir metni vardı; ''Hititler'in büyük hükümdarı kudretli Subbiluliuma'nın torunu, büyük Hitit hükümdarı kudretli Hattuşil ile Mısırlılar'ın büyük hükümdarı kudretli I. Ramses'in torunu, büyük Mısır hükümdarı kudretli II. Ramses, aralarında ebedi sulh kurmak için bir antlaşma imzalamışlardır. Bu antlaşma, Hititler hükümdarı tarafındanj gümüş bir plakaya yazdırılıp Mısırlıların hükümdarına gönderilmiştir.''

[email protected]

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar Berber

YORUM EKLE