Kanuni Ve Viyana Kuşatması

             Osmanlı İmparatorluğunun Avrupa'daki dış politikasının belirleyeceği katii bir sefer caiz olduğu gibi Hak Din İslam'ı ulaştırmanın zamanı geldiği inancıyla Kanuni Sultan Süleyman 10 Mayıs 1529 tarihinde İstanbul'dan çok güçlü ve donanımlı orduyla ayrıldı.  Sultan'ın düşüncesinde Ferdinand'a karşı Zapolya'nın koruyucusu olarak, hem de İmparator V. Karl'a meydan okumak idi. Aşırı fırtınalar sebebiyle ancak bir ay sonra Viyana yakınlarına ulaşılabilinmişti. Zapolya Kralı altıbin kişilik ordusuyla Kanuni'yi karşılamak üzere Mohaç'a gelerek Buda kuşatılarak teslim alınıp Kral Yanos olarak taç giydirildi.  27 Eylül'de Osmanlı akıncıları önden saldırarak Viyanaya kadar her yeri yakarak ilerliyordu ki düşmana korku salıyorlardı. Ferdinand,  ''Kanuni Sultan Süleyman'ın Ren kıyılarında bir zafer anıtı dikmeden silahları bırakmayacağına ant içtiğini '' anımsatarak çevresinden askeri birliklerin desteğini almayı başarmıştı. Kanuni aşırı yağmur ve fırtınalar sebebiyle bir ay gecilmemiş olsaydı Viyanaya ek güçler yetişememiş olacağı sahih kaynaklarca bilinmektedir.

            Viyana'ya hıristiyan tam donanımlı ve deneyimli takviye askeri güçler, Osmanlı askerinden üç ün evvel şehre varabilmişlerdi.  Viyana'ya Başkomutanlık eden yarım yüzyıla yakın bir süre İmparatora hizmet eden deneyimli asker Kont Cicholes von Salm'dı. Viyana'nın savunmasında şehre yakın olan sekiz yüz kadar mülkün yakılabilinerek kendilerine karşı kullanılmaması için yakılmıştı ki içlerinde bir çok hastane, mabedler vs. mevcuttu. Viyana şehri içinde yeniden savunma siperleri kazıldı, altı metre yüksekliğinde yeni bir kale duvarı inşa edilerek mamafih Tuna'nın kıyısıda benzer biçimde kazılarak çitle çevrildi. Yiyecekler ve içecekler depolandı yaşlı erkekler, kadınlar ve çocuklar, rahipler şehrin dışına çıkarılmıştı. Viyana şehri surlarının kalınlığı yirmi metre civarında olup derhal hasar gören onarılıyordu.

             Kanuni Sultan Süleyman Han her zaman yanında getirdiği ağır topçuları aşırı hava muhalefeti sebebiyle getiremeyip hafif topçuları alabilmişlerdi. Kanuni Sultan Süleyman usulen elçi göndererek '' Kuşatılanların direnmesi halinde, üç gün sonra Viyana'da sabah kahvaltısı edeceğini, bunu şehir halkını kılıçtan geçireceğini ekledi. '' Ama aradan onbeş gün geçtikten sonra Viyanalılar bir tutsağı Kanuniye gönderterek ''Kahvaltısının iyice soğuduğunu, surlardan üzerlerine açılan ateşle yetinmesini'' ilettiler. Ecnebi tarih kaynaklarınca hatta Viyanalıların, bir keresinde seksen askeri tutsak alarak beş deve ele geçirdiği belirtilir. 12 Ekim akşamı Sultan, otağında Divanını toplayarak Viyana kuşatmasının kaldırılmasının önündeki kış ayının muhalefeti icabıyla uygundur kararı alınması beklenirken dördüncü kez saldırı kararı alınarak 14 Ekim'de genel saldırıya geçilerek büyük ödüller vaad edildi. Kanuni ilk kez yenilgiye uğrayarak kendisinin sayıca üçte bir düşman tarafından püskürtülmüştü. Sadrazam İbrahim Paşa'nın Ferdinad için ''Kral olacak adam değil, kayda değmez, eciş bücüş bir Viyanalıydı'' sözleriyle Kanuni'ye moral vermiştir.

[email protected]                                            

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar BERBER

YORUM EKLE