Osmanlı Devlet Sisteminde Reformlar

            Osmanlı da Devlet sisteminin dağılmasının ancak reformlarla sağlanabileceği fikrinde olan II. Mahmud önü alınamayan gidişten rahatsız idi. Fatih Sultan Mehmet Han'ın Meritokrasi sisteminin yozlaşmasıyla Osmanlı zor bir dönemeçten geçmekteydi. Yeni yüzyılın koşullarına uyum sağlayabilmek için sadece sorun ve vesayet mahiyetini taşıyan bazı kurumsallaşmışlıklardan kurtulmak gerekiyordu. Padişahlardan ve seçkinlerden gelen otoriter bir yenilikçilerden oluşan yapı oluşturmak için II. Mahmud, Anadolu ve Rumeli'deki ayanın nüfuzunu kırmış ve Yeniçeri Ocağını kanlı bir biçimde kaldırarak reformların önünü açmıştır. II. Mahmud'un sadrazamı Alemdar Mustafa Paşa'nın Kabakçı Mustafa ayaklanmasını bastırarak peşine istemeyerek de olsa II. Mahmud tarafından onaylanan Sened-i İttifak 7 madde ve bir de ek den oluşarak, Merkez ayan'a güvence vermekte, ayan da merkeze olan sadakatini belirtmektedir.

               Askeri gücün siyasal iktidara tabii kılınması, merkezi bürokratik bir sistemin yeniden kurulup, ulemanın mali ve idari özerkliğine son verilmesi, Darı Şurayı Askeri, Darı Şurayı Babıali ve Meclisi Valayı, Ahkamı Adliye adında ve adli, idari, askeri dayanışma kurulu oluşturulması, evkaf, ticaret, içişleri, dışişleri bakanlıklarının kurularak kabine sistemine geçirilmesi, sadrazamın ünvanının başvekil olarak değiştirilmesi için ancak Yeniçeri Ocağının 1826 senesinde kanlı biçimde kaldırılmasıyla oluşturulmuştur. Aslen kurumları, gelenekleri ve politikasıyla klasik Roma ve Bizans uygarlıklarından alınarak uyarlanılmaya çalışılsada askeri alanda önemli bir adım atmadan önce aklı selim saray ulemasının fikirlerinin alınması daha doğru olabilirdi. Şöyleki Osmanlı İmparatorluğunun askeri bel kemiği durumundaki Yeniçerilerin lav edilmeyip ıslahı mümkün olabilirmiydi...

                 Memurine Mahsus Ceza Hukuku 1838 onaylanmasıyla iki yeni önemli yasa Osmanlı ceza hukukunun belirsiz ''zulüm suçu'' ve ''siyaseden katl'' cezalarından uzaklaşılmıştır. II. Mahmud Han zamanında İngiliz ve Fransızlarca Mustafa Reşid Paşa'ya hazırlatılan ''Tanzimat-ı Hayriye'' reform taslaklarının, Abdülmecid Han tahta geçirilerek kendi iradesiyle yetkilerinin bir bölümünden vazgeçtiğini belgeleyen Tanzimat Fermanıyla aslen Batılı devletlerin çıkarları icabında Mısır ve Boğazlar meselesiyle Hıristiyan unsurlarının iyileştirilmesi yönündeki çabalarının önünü açmak idi. 3 Kasım 1839. Lakin bunu da yetersiz bulan dış mihraplar Ali Paşa ve İstanbul'daki İngiliz ve Fransız elçileri arasında 1856 Islahat Fermanı imzalanarak var olan imtiyazlar daha da genişletilmiştir.

[email protected]                                                              Araştırmacı Yazar

                                                                                                            Volkan Yaşar BERBER

YORUM EKLE