Hesap sorma

Tartışma…

Sorgulama

Eleştirme…

Güzel olanı arama.

Ortak akla işlev kazandırma.

……………………………….

Bunlara neden ihtiyaç vardır?

Halkın kendi sorunlarına sahip çıkması için tabiî ki…

Çoğulculuk ve katılımcılık…

Demokrasinin olmazsa olmazlarındandır.

Yöntemde bir sorun varsa demokrasinizde problem var demektir.

Böyle bir problem demokrasiyi durağanlaştırır.

Sağır,dilsiz ve kör yapar.

Bu istenen bir şey olamaz,olmamalıdır.

Durağan demokrasilerde  halk mutlu olmaz.

Çünkü sorunları göz ardı etmek hoşnutsuzluğun kapısını aralar.

…………………………..

Şimdi buradan sizlere soruyorum:

“Kent adına sahiplik duygusunu ileri boyutlara taşımak için ne yapılmalıdır.?”

Hemen akla geleni söyleyeyim:

Görmenin,sorgulamanın ve eleştirmenin önü açılmalıdır.

Herkesin düşüncelerini açıklamasına imkan verilmelidir.

Bunu yaparken kırıcı olmamaya dikkat edilmelidir.

Çıkarlara göre düşünce platformu oluşturulmamalıdır.

Bazen çok iyi sandığınız,bildiğiniz  bir  husus ,başka  insanlar için olumsuzluk içerebilir.

Hayatı hep kendi penceresinden görmeye alışmış olan kişilerde darda kaldıkları vakit tutunacak dallarının kalmadığına şahit oluyorsunuz.!

Bunun nedeni ne olabilir acaba.?

Ben söyleyeyim….

Egolara yönelik çözüm arayışlarının bir zaman sonra  iflas etmesi…

Ve…

Peşinden gelen çözümsüzlük süreci…

………………………………

İnsanlar bir şeyler konuşurken önce nerede olduklarına çok iyi bakmalılar.

Oldukları yerde kendi tanımlarını ve konumlarını çok iyi bilmeliler.

At gözlüğü ile sorunları çözme ve değerlendirme alışkanlığından kurtularak tek düzeliğe son vermelidirler.

Doğadaki renk farklılığı bu gibi olanlara  çok iyi bir ders vermektedir.

Ancak insanoğlu şükür etmesini bilmediğinden kendi yapısında şaşkınlığa düşmekte ve hep benim dediğim doğru mantığı ile hareket etmektedir.

Yanılgının tuzağına düşmekte ve kısa zamanda debelenmeye başlamaktadır.

Bu hastalıklı bir görüntüdür.

………………………………………..

Bir yerlere yaranmak için gerçeklerden kaçmak ve toplumu yanıltmak suçtur.

Günahtır.

İnsanların geleceğini birilerin çıkarlarına uygun gelmiyor diye karartmaya çalışmak ,kendini bilmezlikten başka bir şey değildir.

Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz.

………………………….

Son sözüm….

Yine söylüyorum..

“Güneşi hiç kimse balçıkla sıvamaya kalkışmasın.”

……………………………..