Yavuz Sultan Selim

II. Bayezıd'ın oğlu, Yavuz Sultan Selim 10 Ekim 1470 günü doğdu. Annesi ise Gülbahar Hatun, Dulkadiroğulları beyliğindendir. Yavzu Sultan Selim, yuvarlak başlı, geniş omuzlu, uzun boylu, uzun bıyıklı, güreşmekte, ok ve yay atmada üstüne olmayıp, vezn-i aher şiirini kazandırmıştır ki kuvvetli bir ilim tahsili yapmıştı. II. Bayezıd padişah olduktan sonra, askeri ve devlet idareciliğini öğrenmesi için, Şehzade Selim'i Trabzon Sancağına tayin etti. Valiliği esnasında Trabzon halkını rahat bırakmayan Gücüler zerine iç sefer yaparak bilahare Kütayis Seferinde Kars, Erzurum, Artvin illerini alarak buralarda yaşayan Gürcülerin hepsi Müslüman oldular. Yavuz Sultan Selim, devlet malını israf etmez. Babasından devraldığı tatminkar hazineyi ağzına kadar doldurduktan sonra '' Benim altınla doldurduğum hazineyi, torunlarımdan her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde de Hazine-i Humayün benim mührümle mühürlensin.'' meşhur lafzını beyan etmişse de maalesef bunun aksini yapabilen çıkmamıştır.

Yavuz Sultan Selim'in en büyük amacı doğudaki bütün Türk İslam devletlerinin tek bir devlet çatısı altında birleştirmekti. Çaldıran zaferi evveli Yavuz Sultan Selim, doğudaki Şİİ-Safevi devletine tebdil kıyafetle Şah İsmail'in ülkesine gider ki santranç ta yenen olmaz bunu duyan Şah bilahare kendisini davet ederek yenilir Yavuz'a ''Sen edeb nedir bilmez misin? Hiç şahlar mat edilir mi.? '' diyerek elinin tersiyle tokat atarlar. Birkaç sene sonra 23 Ağustos 1514'te yapılan savaşta Safeviler bozguna uğratılır. Yavuz, Şah İsmail der ki '' Ben sana Çaldıran'da mat olacağını, yıllar önce Tebriz Sarayın'da, santraç tahtasında gösterdim. Lakin sen basiretsiz bakışınla, karşısında sadece basit bir derviş ve basit bir oyundan başka bir şey göremiyordun. Tebriz sarayında mat olduğu bir derviş tokat atmak erlik değildir. Atacaksan tokadı böyle atacaksın.''

Çaldıran da yenilgisiyle Mısır ve İran'ın birlikte ittifak kuracağı haberiyle derhal Yavuz Sultan Selim, mısır seferine çıkarak 24 Ağustos 1516'da Mercıdabık savaşıyla Hama, Humus, Lübnan, Kudüs, Gazze alınmış olur lakin bu arada Memlük Mısır ordusu başına geçen Tumanbay , Osmanlı elçisini öldürerek isyana kalkarak 22 ocak 1517'de Ridaniye zaferi kazanılarak Tumanbay idam edilir, Suriye, Filistin, Mısır alınır ve Memlük devleti tarihe karışır. Zamane Abbasilerin son dönemlerde yaşadığı şiddetli mezhep çatışmalarından yararlanan Cengiz Han’ın torunu Hülagu Bağdat’ı 1258’de kırk günlük bir kuşatmadan sonra teslim aldı. Halife öldürüldü. Abbasi ailesinden kaçabilenler Memluk sultanına sığındılar. Halifeliklerini burada siyasi yetkiden yoksun olarak devam ettirdiler. 24 Ocak 1517'de Kahire alındı. 4 Şubat 15172de Yavuz büyük bir törenle Kahire'ye girer. Sekiz yıl gibi kısa bir zaman zarfında 2.375.000 km'den, 6.557.000 km'ye Osmanlı sınırlarını çıkartmış olup İpek ve Baharat yolunu ele geçirmiştir. Yavuz bu arada çok disiplinli ve geniş casus teşkilatına sahipti..

6.Temmuz 1517'de Emanet-i Mukaddese '' Hz. Muhammed'in (S.A.V) hırkası, dişi, sancağı, kılıcı'' hicaz dan İstanbul'a getirilerek, Ayasofya Cami'de yapılan törenle, son Abbasi halifesi Üçüncü Mütevekkil'den ''Hadim-i Haremeyn-, Şerifeyn'' yani Mekke ve Medine'nin hizmetkarı, kürsüye çıkarak halifeliği devrettiğini açıklayarak sırtındaki cübbesini ve kılıcını Yavuz'a elleriyle giydirdi ve 88. İslam halife unvanını devralarak Müslümanların dini ve siyasi lideri oldu. Yavuz Sultan Selin hayatının son anlarında Yasin-i Şerif okuyordu 22 Eylül 1520'de ''Aslan pençesi'' denilen bir çıban rahatsızlığı sebebiyle 50 yaşında vefat etmişlerdir. Saltanatı 8 sene sürmüş olmasına nazaran 88 seneye bedel hizmette bulunmuş olduğu kaynaklarca övülmektedir.

''Sanma şahım herkesi sen sadıkhane yar olur

Herkesi sen dostum sandın belki ol ağyar olur

Sadıkhane belki ol alemde dildar olur

Yar olur ağyar olur dildar olur serdar olur.

[email protected]

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar Berber

YORUM EKLE