Tarihi iki bin yıl öncesine kadar uzanan Eski Sinop' un şehirciliği değişik kültürlerin izlerini taşıyarak günümüze kadar ulaşabilmiştir. Etnik halkın birlikte hoşgörü içinde yaşadığı şehirde, kale kapılarından merkeze kadar uzanan düzgün taş döşemeli caddelerle bunların sınırladığı mahalleler kentin denize nazır en üstü birimleridir. O eski ve köklü bir uygarlığın verdiği kendine güvenle, eski ve soylu ruhuyla, enerji ve cesaretiyle de iç huzuru her köşesinde hissedebileceğiniz yegane diyarlardandır. Tüm Osmanlı kentindeki gibi idaresi ve imarı ile vakıf eseri olarak yaptırılan cami, medrese, imaret, hamam, çarşı gibi nitelikli yapılar mahallelerin ana öğeleridir. İkinci derecedeki kent dokusu ise binlerce yıldır yörede değişmeyen şekliyle ahşap-toprak dam örtülü kerpiçten yapılmış evlerdir, haliyle günümüzde de varlığını karatenizi kucaklayan Gerze beldesinde sürdüre gelen birçok yapıyı gözlemleyebilmekteyizdir.
Bir toplumun gelişmesinde, o toplumu meydana getiren insanlar arasında uygulanan toplumsal kuralların önemli bir yeri vardır. Bu bilinci yakalamış her insanıyla cahillikten, bencillikten, saygısız davranmaktan ve kabalıktan kurtulduğu için yaşadığı topluma karşı görevlerinin de bilincindedir. İnsanların neşeli olduğu günler olan düğün ve bayramlarda her zamankinden daha fazla neşeli ve nazik olurlar ki, hangi cenaze olursa olsun ona karşı hassa, nazik ve kibar olur. Cenaze sahiplerinin üzüntüsünü paylaşır ve cenaze sahiplerine maddi ve manevi yardımlarda bulunurlar. Komşularına kendi yakınları gibi ayrı bir hürmet ve şefkat gösterir, hastalara ayrı bir önem verir, hasta ziyaretlerine muhakkak hediye götürür, gönlünü alır. Nitekim; iyi niyetiyle ahlakı toplumun oluşmasının temeli sayarlar, tarihten kalan her eseri, menşei korumayı ve onu geleceğe taşımayı önemli bir görev bilincinde yapar. Bir milletin ömrünün tarih hafızasının kuvvetiyle doğru orantılı olması temennisiyle.
Araştırmacı Yazar;
Volkan Yaşar BERBER
Araştırmacı Yazar;
Volkan Yaşar BERBER