Osmanli Padişahi Kanuni

            Mohaç Savaşı evveli ''İlahi, kuvvet ve kudret senden imdat ve himaye senden Ümme-i Muhammede yardım eyle...!'' duasıyla gönülden hakka teslim olan Kanuni Sultan Süleyman Zigetvar muhasarası esnasında vefat ederek (1568) cenazesi İstanbul'a doğru yola çıkar. Bu seferde bulunan Hafız Mustafa Efendi şöyle anlatır; ''Yeni padişahımız 2. Sultan Selim babasının naşını karşılamak üzere Belgrad'a gelmişti. Biz de dört menzil Belgrad'a yaklaşmıştı. Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa hafızlara tenbih buyurdular. ''Araba yanına gidin, kah Yasin süresini, kah sure-i Fetihi ve sure-i Keyfi, Kur'an-ı Kerimden her ne olursa olsun okuyun, zikir edin. Padişahımız çok severdi. İlahi de okuyun'' dedi.

           Ben;  '' Ferman sultanım hazretleridir, ama araba yanı aziz mahaldır. Bizim gibi fukarayı koyarlar mı.? dediğimde: ''Kapıcıbaşı Sinan Ağaya ısmarlarım, kimseyi söyletmez, sizi gözetir'' dedi. ''Altı hafız yoldaş idik. Gece, sabaha dört vardı. Araba yanına gittik, zikre başladık. Gece bir orman kenarı idi. Gayet müessir düştü. Herkes ah ve figane başladı. Ol mertebeye vardı ki, koca ordu olduğu yerde durdu. 'Hey Sultan Süleyman' diye feryat ediyorlardı.

         Sadrazam Hazretleri gelip; Kardaşlar, yoldaşlar ne için yürümezsiniz. Bunca yıllık İslam Padişahıdır, Kur'an-ı azimüşran ile tazim eyleyelim. Bu kadar gazalar edip. Engrus vilayetini dar-ı islam eyledi ve cümlemizi nimet ihsaniyle besledi. Mübarek cesedini başımız üzerinde götürsek gerek. Durmayın. Kur'an, okuyup yürüyelim. Derdimize derman Kur'an dır. Din ve İmanımız Kur'an'dır. İman ile Kur'an ile gidelim'' dedi. Gün doğarken Serem sahrasına geldik. Belgrad da oğlu Yavuz tarafından tabudu teslim alınıp, 45.000 kişinin iştirakıyla cenaze namazı kılınmıştı.

 [email protected]

Araştırmacı Yazar

Volkan Yaşar Berber

 

YORUM EKLE