Gerze gündem haber emlak
2014-11-03 11:18:28

Seninki Kaç Yıllık?

Özge İnce (Gazeteci Yazar)

03 Kasım 2014, 11:18

Üniversiteyi kazandığını söyleyen gençlere sorulan klasik sorular arasında en klasiği “Kaç yıllık?”. Doğru olan ilk cümle ise bana göre “Hayırlı Olsun.” demektir.

Dört sene boyunca üniversite hayalini gerçeğe dönüştürebilmek için uğraşan öğrencilerin bu uğurda nasıl mücadele ettiği görmezden gelinemez bir konudur. Bu süreçte her öğrencinin sınavlara hazırlanırken dershane desteğine ihtiyacı vardır ve Gerze’de maalesef dershane yoktur. Sabahın erken saatlerinde kaçırılmaması gereken dolmuşlar, eksiksiz hazırlanmış çantalar ve yolda yapılan yarım kahvaltılar…

Maddi ve manevi olarak hem öğrencileri hem de velileri oldukça sıkıntıya sokan sınava hazırlık dönemi, dışarıdan bakıldığında gayet normal olarak algılanabilir. Çünkü herkesin derdi kendine ağırdır.

 Üniversiteyi bitirdikten sonraki iş arama döneminde ise aynı soru farklı sohbetlerin içinde tekrar karşımıza çıkar. “Kaç yıllık bitirmiştin sen?”

Hayatını belirli bir kalıba sokan ve oradan kafasını hiç çıkarmayan insanlar için başarı belirli ölçütlerle sınırlıdır. Bu insanların kafası kaç yıllıktır, hiç anlayabilmiş değilim.

Okumuş olduğunuz bölümün 2-4-5 veya 6 yıllık olmasının bana göre hiçbir önemi yoktur. Çünkü üniversiteli olmak deyiminin her insanda barındırdığı anlam farklıdır. Bölümünüzün dört yıllık olması sizi dört dörtlük bir insan yapmaya yetmediği gibi mezun olduktan sonra hiçbir insana altın tepsi içerisinde iş imkanları da sunulmuyor.

Bir insanı üniversiteyi ilk senesinde kazanamadığı için veya iki yıllık kazandığı için yargılamak kimsenin haddine değildir. Sonuçta kimse kimsenin kapısını maddi bir beklenti içerisinde çalmıyor ve kimseye okuduğu üniversitenin yıl sayısına göre iş hayatında bir pozisyon biçilmiyor. Yıllarca öğrenim seviyenizi yükseltmek için sürekli sınavlara hazırlanırsınız ve yükselirsiniz de fakat kalıcı bir iş bulabilmeniz her zaman şans ile sınırlı kalacaktır. Siz o sınavdan o sınava koşturup dururken o iki yıllık diye küçümsediğiniz insan bir bakmışsınız çoktan kadrolu bir iş sahibi olmuştur bile. Burada önemli olan sadece “iyi niyet” tir.

 Bir öğrencinin öğrenim seviyesini artırmak için elinden geleni yapması ailesi tarafından övgüyle karşılanabilir fakat ilk kez tanıştığınız insanlara adınızı söyledikten sonra çocuğunuz ne okuduğunu dakikalarca anlatmak ne kadar doğrudur orası tartışılır. Benim için doğru olan kişinin başarısını görmek isteyenlerin görüp onu övgüyle takdir edebilmesidir. Çünkü insan kalabilmek bunu gerektirir.

Her zaman kullandığım bir söz ile yazımı noktalamak istiyorum: Görmek istemeyenden daha kör kimse yoktur.

Yorumlar (1)

derinsu. 10 Yıl Önce

tebrikler özge. başarı dileklerimle.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.