Gerze gündem haber emlak
2014-12-01 09:40:58

Veli Gösteriş Sınavı

Özge İnce (Gazeteci Yazar)

01 Aralık 2014, 09:40

26-27 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG ) sınavı sona erdi ve milyonlarca öğrenci ile velisi bir nebze de olsa rahat nefes aldı.

Uygulaması ilk kez geçen yıl gerçekleşen TEOG sisteminin doğurduğu olumsuz sonuçlara yakın çevremizde ve televizyonlarda sıkça şahit olduk. İkametgâh adresinden kilometrelerce uzağa istemediği okullara yerleştirilen öğrenciler ve aylarca uğraşmasına rağmen çocuğunun nakli başka bir okula verilmeyen isyankâr veliler... Tüm bunların yanında sistemde müfredata dayalı soru sorulması ve öğrencinin üzerindeki stresin azaltılmaya çalışılması sistemin olumlu yönleri olarak gösterilebilir.

Bireylerin ekonomik, sosyal ve eğitimden kaynaklanan farklılıklarını düşünürsek sınava hazırlık sürecinin çok adil olduğu söylenemez. Öğrenciler ve aileleri dershaneyi, "Kaçınılmaz olarak gidilmesi gereken bir yer" olarak algılamaktadır. Maddi durumları yetsin veya yetmesin, her aile çocuğunu bu süreçten mahrum bırakmamak için elinden gelen her türlü fedakârlığı yapmaktadır fakat tüm bunlar başarı için yeterli ölçütler değildir.

Birçok veli günlük hayatın getirdiği yorucu tempodan başını kaldırıp çocuğuna “nasılsın” sorusunu sormamaktadır. Çocuğunu sürekli olarak başka arkadaşlarının başarısıyla kıyaslayıp moral ve motivasyonunu bozmaktadır. Çocuğunun hangi liseye gitmesi gerektiğinden hangi mesleği yapacağına dair tüm gelecek planlarını kendi başına yapmaktadır. Nasıl olsa maddi imkânlarımı önüne seriyorum diye çocuklarının üzerinde başarılı olması için psikolojik baskı uygulamaktadır. Bunun sonucunda da elindekilerle yetinmeyi bilmeyen ve ailesinden sürekli yeni şeyler talep eden doyumsuz bir kuşak yetişmektedir.

Herkes çocuğunun en iyi okulları kazanmasını ve iyi bir mesleğe sahip olmasını ister ama bunu yaparken kendi hırsları uğruna çocuğunu da yakın çevresini de harcamamalıdır. Sırf etrafındaki insanlara dakikalarca çocuğunun hangi bölümden kaç net yaptığını ve kaç puan aldığını anlatabilmek ve böbürlenmek için veliler fazla atıp tutmamalıdır. Şu bir gerçektir ki kimse kolay yoldan meslek sahibi olmuyor. Dolayısıyla da başkalarının mesleğini kazanırken harcadığı çabayı küçümsemek kimsenin haddi değildir. Siz altın tepsi içerinde çocuğunuza her istediğini vermiş olabilirsiniz ama çocuğunuzun içinde çalışma ve başarma hevesi olmadıktan sonra bu çabalarınız yetersiz kalacaktır. Çalışkan öğrenci hangi koşulda bulunursa bulunsun hedefine ulaşmak için gerekli azmi gösterir. Hangi liseyi kazanmış olursa olsun bir çocuğun içinde geleceğe dair hedefler yoksa ite kaka hiçbir yere ulaşamaz. Kısacası başarısızlığın bahanesi olmamalıdır.

 Beklentilerin en üst seviyede olduğu sınava hazırlık döneminde öğretmenler de veliler de öğrencilerinden kapasitelerinin çok üstünde bir performans sergilemesini bekliyorlar ama herkesin unuttuğu çok önemli bir gerçek var: O da öğrencilerin yarış atı olmadığıdır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.